1.7

3.8K 157 15
                                    

Kendimi yere bıraktığımda terli sırtım ahşap yer ile buluşmuştu. Dilim damağım oldukça kuruydu ama su şişeme uzanacak halim de yoktu.

"Gösteriye kadar bol bol pratik yapman vücudunun sıkılaşmasını da sağlar." dedi başımda duran Aleksandr. Onun göremeyeceği bir şekilde göz devirirken derin de bir nefes vermiştim.

"Bugünlük yeterli bir çalışmaydı." dedi pratik salonundan çıkmadan önce ve hala yerde yatan bana baktı. "Çıkarken ışıkları kapatırsın."

Kalkmam için elini bile uzatmamıştı.

Beni pratik salonunda yalnız bırakırken tek istediğim uyumak ve mümkünse günlerce uyanmamaktı. Tüm enerjimi pratiklere harcayıp ders çalışıyor ve mümkün olduğunca Yekta'dan kaçıyordum.

İnsanlardan kaçabiliyordunuz fakat hisler vücudunuzdaki kopmayan bir parça gibiydi. Kazısanızda izini bırakıyordu. Kurtulamıyordunuz.

Yekta bunu tecrübe etmemi sağlamıştı.

Didem Sarp ile buluşacaklarını söylediğinde yalnız gitmek istemediğini de eklemişti. Çok nadiren onlarla bir yere gidiyordum ve Didem yalnız gitmezken Sarp'ın da yalnız gelmeyeceğini az çok tahmin ediyordum. Bu yüzden pratiğimi bahane etmiş ve gitmemiştim.

Yerde sürünerek telefonuma ve su şişeme ulaştığımda önce biraz doğrularak su içtim. Su şişemi kenara bıraktığımda sosyal medya hesabımı açmış ve kendimi o ana hazırlamıştım.

Tahmin ettiğim gibi Sarp yanında Yekta'yı götürmüştü. Bir masanın etrafında dört kişiydiler. Bu sefer Yekta Nehir'in yanındaydı. Masada ise yağ oranının yüzde elliyi geçtiğini kolaylıkla söyleyebileceğim tarzda yiyecekler vardı.

Telefon kılıfımı çıkarıp SIM kartı ve anahtarı elime alırken küçük mekanizmayı açıp cüzdanımda taşıdığım diğer SIM kartını yerleştirdim. Günlerden beri sürekli aklımdaydı ve hep kendimi bastırmış ve bu durumdan uzak durmuştum.

SIM kart ile mesaj uygulamasını eleştirdikten sonra Yekta'ya yazdım.

Anonim: Günün nasıl geçti

Telefonun ekranını kapatırken ayaklanmış ve üzerime ceketimi almıştım. Akşam trafiği olduğunu ve eve yürüyerek gitmenin bana zaman kazandıracağını bilsem de taksi çevirdim ve kendime Yekta ile konuşabileceğim bir zaman yarattım.

Yekta: Vaaay

Yekta: Beni yarı yolda bıraktığını sanmıştım

Anonim: Yok

Yekta: Yalancı

Yekta: Bıraktın beni

Yekta: Sonra kızlarla fotoğrafımı görünce hemen yazdın dimi

Yekta: Seni gidi seni

Anonim: Hayır

Yekta: Öyle öyle

Anonim: Hayır dedim

Yekta: Sence hangisi

Anonim: Ne

Yekta: Pek karar veremedim de

Anonim: Biri arkadaşına bakıyor diye biliyordum

Yekta: Sana bir sır vereyim

Yekta: Önce bana yazdı

Anonim: E ucuz kurtulmuş diyelim

Yekta: Ayıp ama yani

Yekta: Sen kurtulamamış gibisin ama :)

Yekta: Yazdığına göre :)

Anonim: Okulda tutuşmuş gibi gözüküyordun

Anonim: Milletin peşinden proje proje diye ayrılmıyordun

Yekta: Ooo

Yekta: Kimya Kitabı'nı da kıskanmışsın

Anonim: Kimya Kitabı mı

Yekta: Adını bilmiyorum

Yekta: Hiç sormak da aklıma gelmedi

Yekta: Yeni geldi aklıma aslında

Yekta: Yarın sorarım

Anonim: Sorma

Yekta: Neden

Anonim: Kızı bıktırmış gibi gözüküyorsun

Yekta: Biraz önyargılısın bence onu tanımıyorsun

Yekta: Biz onunla kankayız

Anonim: Evet

Anonim: O yüzden adını bilmiyorsun

Anonim: Sanki sen de pek iyi tanımıyorsun gibi onu ha?

Yekta: İki dakikamı almaz

Anonim: Ne

Yekta: Hemen öğrenebilirim ismini?

Yekta: Her şeyini

Anonim: Öğren bana ne

Yekta: Anonim ne değişik bir insansın

Yekta: Çok tutarsızsın

Anonim: Öyleyim sana ne

Yekta: Neyse Anonim, neyse

Anonim: Aynen ondan

Yekta: Anonim bence sen beni özledin

Yekta: O yüzden yazdın

Yekta: Ve o yüzden her mesajıma kısa da olsa cevap veriyorsun

Anonim: Yekta

Anonim: Ben seni asla özlemem.
(Görüldü ✔✔)

kalbim çok kırık...

heartbreaker.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin