"Bu sefer tek başıma görmedim. Cihan da gördü, o da benim gibi." Adal sessiz kaldı. Juliet ise kıkırdayarak cümlesine devam etti: "Ama ben ondan daha iyiyim."
"Neler oluyor Julie?"
"Rehberliğine ihtiyacım var. Senin de suç ortağım* olmanı istiyorum artık."
"Yeter ki sen iste."
Ⅺ. İlk Doreliler
Julie, telefonu kapatıp Cihan'ın yanına geri dönerken gülümsüyordu. Sessizce ona uzattı telefonu ve "Bak." diye mırıldandı.
"Dore'den kaçmış olabilirim, savunmasız olabilirim ve beni korumana ihtiyacım olabilir ama bu sana minnet borcum olduğum anlamına gelmez. Çünkü sen bana yardım ettiğin süre boyunca hizmetlerinin karşılığını alacaksın. Tahta geri geçtiğimde benimle tanıştığına memnun olacaksın."
Cihan'ın kaşları havalandı. Julie'nin sözleri bittiğinde telefonu da avucuna bırakıldı. Julie, Cihan'ın yanına oturup çevresini izlerken konuşmaya kaldığı yerden devam etti:
"Arkadaşlarının yanında susuyorum, otoritene saygım var. Anlıyor musun? O bodrum katı tepenize indirmememin ya da Adal'a yaptığın saygısızlıkları sindirmemin ve Dore'yi küçümsemene ses çıkarmamamın nedeni sana muhtaç olduğum için değil; Al'a duyduğum saygı nedeniyle." Julie, gözlerini çevreden çekip Cihan'a baktığında Cihan onun öfkesini bu denli biriktirdiğini yeni fark ediyordu.
"Tamam." diye fısıldadı. Sonra konuyu kapatmak için "Ava gelecek misin?" diye sordu. Julie bir kraliyet davetini kabul eder gibi gülümsedi. "Elbette." diye fısıldadı.
"Ne kadar kötü silah kullanabildiğini görme şansını kaçırmayacağım."
Cihan kıkırdadı. Tuvalini şövaleden indirirken Julie'ye doğru eğildi ve fısıldadı.
"Aklına en iyi askerini getir. Ondan daha bile iyiyim."
Juliet gülümsedi, toparlandıklarını düşünerek o da ayağa kalktı; bu sırada Cihan'ın söylediklerine de gülüyordu: "Hiç kimse benden iyi değildir."
YN: Anka'nın egosu x100 = Artemis
♠︎♠︎♠︎
(Yazar Notu: SC'de bu işaret zamanda geriye gidişi temsil ediyor. Hikaye bir, bazen iki bölüm kadar geriye giderek o sırada başka bir karakterin ne yaşadığından devam ediyor ve zaman eşitleninceye kadar o karakter anlatılıyor.)
Adal, "Artık gitmeliyim." diyerek ayağa kalktığında Julie'nin de yüzü düşmüştü. Adal, "Tekrar geleceğim." diye belirtti. Cihan'a ters bir bakış atarken ekledi: "Daha, senin burada ne koşullarda kalacağın belli değil."
Cihan hiçbir karşılık vermedi. O, bugün; Adal'ın söylediği hiçbir şey üzerinde anlaşmamayı Adal'a karşı bir üstünlük olarak görüyordu.
Adal, "Zaten, bu konular hakkında netliği sağlamayı bugün beklemiyordum." dediğinde, Cihan araya girdi.
"Julie, Dore'de yaşananlar konusunda bize karşı şeffaf olduğunda biz sizinle konuşacağız Ateş."
Adal, Julie'ye el salladı. Silahlarını kontrol ederken, çıkışa kadar ilerlemişti.
Cihan, onu geçirmek için geldiğinde Adal durdu. Kaan ve Lexus'un arkada kaldığını fark edince elini Cihan'ın omzuna koydu. Keskin bir sesle konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYLULAR VE CANAVARLAR
Science Fiction"Juliette'in bir insana göre çok fazla hayatı oldu. Hayatlarının birinde narin bir prenses diğerinde acımasız bir komutandı. Arada bir kendi ailesinden vazgeçen bir lidere de benzetilse de emin olduğum tek şey şu ki Juliette her zaman bir isyancıydı...
