Bu bölümü şimdi atmazsam kesin değiştiririm. O yüzden atıyorum.
Tüm italik yazılar, Romeo ve Juliette kitabına ait alıntılar.LXI. Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar.
ArtemisFLASHBACK
Juliette, okunu yayından çekti. Parmakları sağ gözünün altına geldikten sonra durdu ve tek gözünü kapadı. Cihan'ın ölmek üzere olan bir adama göre oldukça sakin görünen bakışları, onun teki açık lacivert gözleri ile kesiştiğinde derin bir nefes aldı. Cihan'ın açık mavi gömleğinin beyaz düğmelerinden biri farklı olarak siyahtı. Okun ucu ile tam o düğmeye hiza aldı.
Juliette, önceki gün, kucağında aynı mavi gömleği taşıyordu. Cihan ile kurucu soyların kaldığı binanın en üst katındaki odalarındaydı. Krem rengi bir koltuğa oturuyordu. Gömleğe ince bir iğne ile siyah bir düğme dikerken Cihan'ın yatağa oturmuş kendisini sessizce izlediğini fark etti. "İşte bu düğmenin altına Araz'ın hazırladığı düzeneği yerleştireceğiz." diye sakince açıkladı. "Biliyorum."
"Elbette biliyorsun. Kanını verdin mi Adora'ya." Cihan yara bandı ile yapıştırılmış kolunu gösterip ilgisizce onaylar sesler çıkardı. "Birazdan gelecekmiş oklarla beraber. Hepsi."
Juliette gömleğin olduğundan ikna olup ayağa kalkarken "Mükemmel." diye konuştu. Cihan'ın kalkmasın işaret ederek gömleği yatağa bıraktı. Bir ayağını geri koyarak arkaya doğru eğildi ve karşı odada uyuyan Oksana'ya açık kapıdan göz attı. Sonra yüzünde yine belirgin bir tebessümle Cihan'a döndü. Cihan'ın üzerindeki beyaz gömleğin düğmelerini açarken "Mutlu göründüğüme bakma." diye fısıldadı. "Yemekte de mutluydum. Son anlarımızda gülümsemek istiyorum."
"Bundan bir şikayetim yok, Prenses."Juliette bu hitaba güldü. Cihan'a mavi gömleği giydirirken "Bana Al'dayken de öyle derdin. Ama tabii resmiyetle." diye fısıldadı. Cihan kaşlarını kaldırarak sırıttı. "Bazılarında resmi değildim. Sen öyle sanıyordun."
Bu itirafı beklemeyen Juliette'in yüzündeki tebessüm büyüdü. Gömleğin yakalarını katladıktan sonra Cihan'ın yanağına bir öpücük bırakıp kıkırdarken "Bu ne cürret." diye konuştu. Sonra, bu mavi gömleğin düğmelerini açık bıraktı. "Çocuklar gelince, siyah düğmenin geldiği hizaya Araz'ın hazırladığı düzeneği sabitleyip gömleği bunun üzerine ilikleyeceğiz." dedi."Güzelim, biliyorum."
"Tamam. Sadece konuşacak bir şeyler bulmak istiyorum Cihan. Bildiğini hatırlatıp durma. Seni gördüğüm son dakikalarda da susmak istemiyorum." Cihan irkilerek başını salladı. Juliette ise sıkıntı ile yatağın ucuna oturdu. Sıkıntıyla parmaklarıyla oynarken konuştu: "Özür dilerim çıkışmak istemedim."
Cihan bir şeyler söylemek için atılacaktı ki kapının açılması ile duraksadı. İkisi de başlarının koyu kahverengi, oymalı kapıya çevirdiğinde onlarla beraber, Cihan'ın gerçekten ölmediğini bilen dört kişi -Adora, Araz, Adal ve Mahir- yüzlerinde karışık bir ifade ile Julie ve Cihan'a bakıyordu.Önce içeri giren Adora oldu. "Her şey hazır." dediğinde sesi absürt bir şekilde neşeliydi. Sonra o da bunun fazla kaçtığını anlamış olacaktı ki arkasında duran Adal'a baktı. Adal, elindeki okları gösterdi. "Juliette bir kontrol etsin." Juliette, yatağın kenarından kalkıp istemediğini açık açık belli edecek kadar yavaş adımlarla Adal'ın yanına geldi. Bu sırada Araz ve Mahir de Cihan'ın yanına doğru ilerlemişti. Araz, elindeki kırmızı torbayı Cihan'a uzattı. Cihan, bu torbayı arkasındaki sert kısmı kendi bedenine değecek şekilde, Juliette'in değiştirdiği siyah düğmenin tam altına doğru torbanın arkasında bulunan cırtcırtlı bir kemerle sabitledi. Bir yandan da gözleri Adal ve Juliette, kulakları ise onların konuşmalarındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYLULAR VE CANAVARLAR
Fiksi Ilmiah"Juliette'in bir insana göre çok fazla hayatı oldu. Hayatlarının birinde narin bir prenses diğerinde acımasız bir komutandı. Arada bir kendi ailesinden vazgeçen bir lidere de benzetilse de emin olduğum tek şey şu ki Juliette her zaman bir isyancıydı...