Ⅷ . kırmızı kadife defter
Adal söyleyeceklerini yuttu, başını sallamakla yetindi. Julie, birkaç adım uzaklaştığında; Cihan da elini onun omzuna koymuştu. Adal ile göz göze geldiklerinde, elini uzattı.
"Cihan Atasay."
Adal gerginlikle kıkırdadı. Cihan'ın uzattığı eli sıkarken dişlerinin arasından konuşmuştu: "Adal Ateş."
Julie, omzunun üstünden Cihan'a ters bir bakış attığında Cihan, ateşe değmiş gibi Julie'nin üzerinden çekti ellerini.
Ortamın bir bakıma onun yarattığı gerginliğinden kurtulmak için önce boğazını temizledi, sonra koltuğu işaret etti. Julie'nin ilk geldiği gün davrandığı gibi davranmaya başlamıştı.
"Lütfen, şöyle oturabilirsiniz. Ateş, ihtiyacınız olan bir şey var mı?"
Adal başını hayır anlamında sallarken, yerdeki el çantalarını aldı. Çoktan koltuğa geçmiş olan Julie'nin yanına gitti.
Lexus ve Kaan ise, Cihan'ın biraz arkasında, gözlerini Adal'dan ayırmıyordu.
"Bak sana her şeyi getirdim."
Julie, çatık kaşları ile Adal'ın çantaları açışını izledi.
"Kıyafetlerin bu çantada. Adora hazırladı, mümkün olduğunca burada giyebileceğin şeyler." "Aslında burada olduğunu bile bilmiyordum ama seni bulmak için geldim." diye açıkladı. Diğer çantanın içindekileri gösterdi.
"Bak, şampuanlar; saçlarına sürdüğün kremler burada. Gerçi... artık ihtiyacın yok sanırım."
Julie kahkaha attı. "Sen kullanabilirsin, al al sende kalsın."
Adal, gülerek başını salladı. Açıklamaya devam ediyordu: "Kitapların ve defterlerin burada."
"Son olarak..."
"O, içine hiçbir şey yazmaya kıyamadığın defterini de getirdim." Adal, kırmızı kadife kaplamalı, parlak bir defter* çıkardı.
"Belki sonunda içine ne yazacağını bulursun diye."
Juliet, defteri ondan alırken "Teşekkür ederim." diye mırıldandı.
Adal, ne yapacağını bilmiyor gibiydi. Bir süre çevresine bakındı.
"Ciğerlerin için olan ilaçların da çantanın ön gözünde."
Cihan, kaşlarını çattı. "Hasta mısın?" diye sorduğunda Julie başını yavaşça hayır anlamında salladı.
"Eh."
Adal, birdenbire "Seninle konuşmalıyız, yalnız." dediğinde, konu da dağılmıştı. "Yaşananlar hakkında."
Kaan, hareketlendi. "Biz de dinlemek istiyoruz." diye araya girdi. "Bir Dore prensesini, Dore'den koruyorsak gerçekten ne yaşandığını bilmeliyiz."
Adal, Julie'nin yanından kalktı. Ellerini ceplerine sıkıştırırken Kaan'a da tehditkar bir bakış atmıştı.
"O neden?"
"Raporu için. Ayrıca, başımızın belaya girmediğinden emin olmak istiyoruz. Bir Dore prensesini korumamız altına almak yapmamız gereken bir şey değildi."
"Neden Julie yanınızda o zaman?"
Juliet, endişeyle araya girdi. "Adal, lütfen!"
Cihan, Julie'ye durmasını işaret ettiğinde; bu Adal'ın hoşuna gitmemişti ama Cihan'ın bir cevap vereceğini hissettiğinden sustu. Cihan, kısık gözlerini Adal'a dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYLULAR VE CANAVARLAR
Science Fiction"Juliette'in bir insana göre çok fazla hayatı oldu. Hayatlarının birinde narin bir prenses diğerinde acımasız bir komutandı. Arada bir kendi ailesinden vazgeçen bir lidere de benzetilse de emin olduğum tek şey şu ki Juliette her zaman bir isyancıydı...
