"Juliette'in bir insana göre çok fazla hayatı oldu. Hayatlarının birinde narin bir prenses diğerinde acımasız bir komutandı. Arada bir kendi ailesinden vazgeçen bir lidere de benzetilse de emin olduğum tek şey şu ki Juliette her zaman bir isyancıydı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Finale Son 9 Final 3 Part'tan oluşacak.
LVIII. Bir insana göre çok fazla hayatı oldu. ARTEMİS ve ADAL'IN PLANI, 1. KISIM She was
3301, Dore'de.
Adora bundan yıllar sonra birilerinin Oksana'ya Artemis'i anlatabilecek olması fikrini sevdi. O zamanlar on yaşındaki Boğaç'ın bukleli saçlarını okşarken anlatmaya başladı: "Her insan bir savaş veriyor. Kimileri kendi özgürlüklerini ve kendi mutluluklarını sonunda kazanmak için savaşıyor. Kimileri ise sadece kazanmak için kendi özgürlüklerinden ve kendi mutluluklarından vazgeçiyor. Adal gibi, Artemis gibi." "Bu ne demek?" "Şu demek, Boğaçcığım. Juliette de uzunca bir süre sadece Dore'de özgür olmak ve eşiyle mutlu olmak istedi. Sonunda başardı da. Hep onu kollayan ve çok seven insanlarla beraberdi. Mutlu bir ailesi vardı ve Dore'nin arkasına yaptığı bir kış bahçesinde davetler verirdi."
3292 sonları, Cihan'ın sözde ölümünden bir gün önce, Dore'de.
Juliette yüzünde zayıf bir tebessüm ile gözlerini kalabalık yemek masasında; Vincent ailesinde, Ateş ailesinde, Işık ailesinde ve Atasay ailesinde gezdirdi. Yazın son zamanlarında bir akşamdı. Herkes onun, Adal'ın ve hastalığı o dönemlerde yeni yeni ciddileşen Araz'ın günden güne zayıfladıklarını ve sıklıkla odalarından çıkamayacak kadar yorgun olduğu günlere tanıklık ettiğinden bu buğulu ruh halini normal karşılıyordu. Ancak o gece sadece Adal, Adora ve Cihan Juliette'in bakışları altındaki yasın gerçek nedenini biliyordu. Aynı gece yerini kızıl alacakaranlığa bırakırken Cihan Dore'den ayrılmış olacaktı.
Juliette, Cihan'a döndü. Gülümsedi. Masanın tam ortasında duran ve yarısı yenmiş vanilyalı pastaya uzanırken "Bir dilim daha ister misin?" diye usulca sordu. Cihan, tabağını uzatırken sessizliğini korudu. Yemeğin başından beri kucağından ayırmadığı Oksana, göğsüne yaslanarak uyuyakalmıştı. Juliette, Cihan'a pastayı verirken Oksana'yı almayı teklif etti ama Cihan bunu çatık kaşlarıyla reddetti. Gece boyunca onu yanından ayırmadı.
Herkes, Aurum meydan okumasının Juliette'ten ne istediğini bilse de kimse bu konuda Juliette ile konuşmaya cesaret edemiyordu. Ama arada, Cihan'ı huzursuz ve Juliette'i de hüzünlü gördüklerinde kendilerince, ürkütücü bir şüpheye düşmeden edemiyorlardı. Yine aynı gece, Juliette, Adal ve Cihan'ın akıl almaz savaşlarından haberdar olmayanlar bu çiftin ilişkisi yüzünden tüyleri ürpererek kıpırdandı. Bundan sadece saatler sonra Juliette'in Aurum'u kazandığı haberi Dore'ye yayılacaktı.
Juliette onun için kederli ve diğerleri için de tetikte geçen o akşam yemeğini uzunca bir süre aklından silemedi. Yonca ve Yekta'nın masanın etrafında koşuşturmasını ve onları düşe kalka takip etmeyi öğrenmiş olan Baler ve Oksana'nın çığlıkları uzunca bir süre kulaklarında kaldı. O gün Mahir'in anlattığı neşeli hikayeler anlatmayı bıraktığı gündü. Son defa Juliette ile dalga geçti. "Yemekler de nefis. Eminim sen yapmadın Juliette." dedi.
