SOYLULAR VE CANAVARLAR

XXXVIII. Boşlukta dönenler

Unutulmaz bir bölüm ya başka bir şey demiyorum.
XXXVIII. Boşlukta dönenler
Tourner Dans La Vide

"Kara korsanlarının benim davam hakkında hiçbir şey bilmemesinin tek nedeni bunu sadece Rubinilo'nun bilmesiydi. Sadece o benim peşimdeydi. Bunun için Amanda ile bile anlaştı."

"Neden senin peşindeydi?"

"Bilmiyorum. Ama kara korsanları yenildiğinde Rubinilo bu yenilgiyi kabul etti. Peşinde olduğu şeyi saklamak için. Kara korsanlarından vazgeçtiğine göre..."

"Peşinde olduğu şey kara korsanlarından bile önemli."

"Kara korsanları intikam istiyor. Başıboşlar ve Al'ın, Cihan'ın ailesinin peşine düşüyor. Aralarından birinin kara korsanlarının başına geçtiğini ve Dore'ye saldırmak için döndüklerini düşünün. Bu sırada Rubinilo da amacı için dönecek. Yanlış kişilerle savaştık. Rubinilo yenilmedi."

"Rubinilo'nun yenilmediğini nereden biliyoruz?"

"Çünkü Amanda'yı destekleyen Zafer balosunun askerlere de açık olmasını kabul ettirdi. Askerlerin arasında..."

"Rubinilo da olacak."

"Julie, Amanda'nın güç kazanmasına neden oldu. Birçok asil soy Boaz'ın Dore'den ayrılma kararını acımasızca buldu ve Amanda Julie'nin davasını dile getirmeye hala devam ediyor."

"Yine de Aurum'dan bahsetmiyor, neden dersiniz?"

Julie ve Cihan birbirlerine baktılar. "Başka bir şeyi bekliyorlar." dediler aynı anda.
Cihan mırıldandı: "Amanda, Rubinilo ile anlaşmış olmalı. Amanda Dore'nin başına geçecek ve Rubinilo da..."
Julie "Evet!" diye bağırdığında diğerlerinden farklı bir dil konuşuyorlarmış gibiydi ama Adal bu dili çözdü.
"rubinilo ne istiyorsa sadece Amanda'da olmalı." diye atıldı. Bu sözler Julie'yi birkaç saniye düşündürdü. Amanda o Dore'den kaçarken tahttaydı. Eğer Rubinilo'nun istediği şey ondaysa Amanda'dan çoktan almış olmalıydı. Julie başını hayır anlamında salladı. Ellerini masaya dayamıştı: "Ya da Dore'de. Sadece tahtın sahibinin ulaşabileceği bir yerde." demişti.

"Amanda başa geçtiğinde Rubinilo'nun istediğini bulamamış olmalı. Çünkü tahtın sahibi Dore kurulduğundan beri Ivanovalardı. Benim dönmemi bekledi."

Siyah gotik binada Ivanova soyunun kütüphanesindelerdi ve artık çok kalabalıklardı. Kaan, Lexus, Defne, Mahir, Adal, Araz, Adora, Esin ve Julie ile Cihan'dan oluşan bir ekiplerdi artık.
Mahir'in birden "O zaman çok gizli bir şey arıyorlar." demesiyle kısa bir sessizlik oldu. O ana dek konuşmaya girmek istememiş olan Cihan'ın arkadaşları buna gülerken Julie, onu "Evet." diye yanıtlamıştı: "Dore'nin kuruluşu ile, Dorela ile ya da Endo teknolojileri ile ilgili bile olabilir."

"O zaman her şeyimizi zafer balosuna göre ayarlayacağız. Bir planımız var mı bunun için?" Esin bu soruları sorarken Julie, Cihan ile bakıştı. "Size anlatmak istediğimiz şeyler var, evet. Planın nasıl göründüğünü sizden de duymak istiyoruz."
Planı anlatmaya Cihan başladı. Julie ise sabahtan beri ağrıyan başını ovarak dışarı çıkmıştı. Adal da onun arkasından kalktı. Cihan'a Julie ile konuşacağını belli etmek ister gibi onun omzuna dokundu ve kapı kapandı.

"Juliette!"

Julie merdivenlerden inecekken Adal'ın sesi ile durdu. Omzunun üstünden ona bakarken gülümsemeye çalışıyordu. Adal etrafındaki askerlere çekilmelerini işaret ederken onun yanına geldi. "Bugünkü konsey hakkında konuşmalıyız." diye mırıldandı.
Konsey sabaha karşı diğer soyların ani isteğiyle yapılmıştı, planda olan bir şey değildi. Julie'nin kendisine söylenen tüm sözler tekrar kulağına çalındığında yutkundu: "İşe yaramaz, Dore'deki her şeye karşı, bildiğini okuyan, felaket getirecek, küstah, ne yaptığını bilmeyen." Adal'ın arkasından balkona ilerliyordu. Balkona çıktıklarında ona söylenenleri tekrarlamak istemeyeceği barizdi. "Duydun. Sen de oradaydın." dedi.