Buuuu bölüm özel çünkü,
Cihan ve Julie'nin çok da masalsı bir evliliğinin olmadığını öğreniyoruz :,)XXXXII. Eşine bir söz verdin
If The World Falls To Pieces♤
Cihan boş tabağını kenara çekip ayağa kalktı ve bu masanın biraz uzağında, çimenlerin üzerindeki bir şövaleye sabitlenmiş tuvalin başına geçti. Tuvalin üzerindeki beyaz örtüyü kaldırmış ve bir eline paletini, diğer eline ise fırçasını almıştı. Dikkat çekmek için fırçasını paletine vururken Julie, Oksana'yı beşikten aldı.
Oksana küçük ellerini yumru yapıp gözlerine götürüp ağlamaklı birkaç ses çıkardığında Julie ona sarıldı: "Canım kızım ileride bu tabloda neredeyim diye sorduğunda 'Beşiktesin görünmüyorsun.' diye cevaplamayayım diye tüm bunlar."
Julie bir an durup bakınca bu masanın daima kalacağını ve bu masadaki kişilerin uzunca bir süre çocukları hakkında konuşacağını düşünmüştü.
Ama o tablo bile Dore'ye hiç asılmadı.
Yine de beşikte duran çocuklar hariç herkesin zihnine bir fotoğraf gibi kazınmıştı.Kaan ve Defne kucaklarında sırasıyla Yekta ve Yonca ile gülümsüyordu. Julie, Oksana'yı tutmuş onun ellerini kaldırıp baybay yapması üzerine çalışıyordu. Baler, Adal'ın kucağındaydı ve Esin elindeki oyuncakla Baler'i oynatıyordu. Mahir, eşi ve Serhat ise en sakin ve en sorunsuz aile gibi duruyordu. Adora, o zamanlar hamileliğinin son zamanlarındaydı ve iki elinde ayrı yiyeceklerle masadaydı. Normalde çok yemese de Cihan bunun çok komik olacağını düşünerek onu öyle çizmişti.
Cihan, çizerken aralarında konuşmaları da devam ediyordu. Adora'nın eşi, Mira'nın bir aylar önce onlara yaptığı konuşmanın etkisinden çıkamamış olacaktı ki, ilk kurucuların böyle bir resmi hiç yok mu, diye sordu.
Adal duraksadı. Başını hayır anlamında salladı. Baler'in küçük ellerinden birine parmağını yerleştirdi ve bebeğin parmağını sıkıca kavrayışını izledi. "Annem böyle bir tablo isterdi muhtemelen." diye fısıldadı.
Cihan duraksadı. Tablonun önünden çekilirken Adal'a bakıyordu. "İstiyorsan öyle sembolik bir tablo yapabilirim. Senin için ve Mira'nın anısına."
Julie, bu teklifin düşünceliliğinde kaybolurken Adal, başını hayır anlamında salladı. "Annem hala yaşıyor olsaydı güzel bir hediye olurdu. Ama artık bence hiçbir anlamı yok. Teşekkür ederim."
Adora, başıyla Adal'ı onayladı. Bu konu her açıldığında rahatsız oluyordu. Kaşlarını çattı, elindeki kekleri masaya geri bırakırken öne doğru eğildi. "Mira Ateş de günah çıkardığına göre..."
"...Yıllar önce ne yaşandıysa Armand Hunter, Victor Ivanov, Mira Ateş ve babam Dorela Vincent mezara götürdü."
Julie, Adora'yı "Dorela Güneş." diye düzeltmek istedi.
Bunu yapamadı. Sıkıntılı bir yüzle Oksana'ya bakıp onun da büyük, lacivert bakışları ile onu izlediğini fark edince gülümsemeye çalıştı; o kadar.Herkes Adora'yı onaylar mırıltılar çıkartırken Cihan'a geri döndü. Tabloya yansıttıkları gülümseme artık daha gergin, daha sahte de olsa Cihan bunu böyle boyamadı.
Julie Dore'nin binasından telaşla inen bir Ivanova askerinin nereye gittiğini izlemek için başını arkalarında, uzakta kalan siyah gotik binaya çevirdi. Kısık gözleri ile askeri takip etti.
Bu genç askerin kendisine bakarak onlara doğru ilerlediğini fark ettiğinde Cihan da elindeki fırçayı indirmiş tuvalin başından ayrılmıştı. Ivanova askeri, Julie'nin başına geldi. Kulağına bir şeyler fısıldadı.
![](https://img.wattpad.com/cover/270560485-288-k351484.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYLULAR VE CANAVARLAR
Ciencia Ficción"Juliette'in bir insana göre çok fazla hayatı oldu. Hayatlarının birinde narin bir prenses diğerinde acımasız bir komutandı. Arada bir kendi ailesinden vazgeçen bir lidere de benzetilse de emin olduğum tek şey şu ki Juliette her zaman bir isyancıydı...