LIII. Oyun Sonu

17 4 59
                                    

SOYLULAR ve CANAVARLAR'DA DAHA ÖNCE

Amanda, elinde tuttuğu kalemi masaya saplayarak ayağa kalktığında Julie o kadar sert yutkundu ki Cihan, sesini duydu. Bir şeylerin ters gittiğine emin oldu.

"Julie Ivanova'nın ifadeleri dışında öne sürülen her iddianın kanıtlanamaması ama soyunun Dore'nin en güçlü soylarından olması nedeniyle Julie Ivanova'nın sadece Dore'den düşürülmesini ve sürülmesini talep ediyorum."

Julie gülümsedi. "Öne sürülen kanıtlar suçsuzluğumu kanıtlamasa da suçsuzluğuma dair sağlam şüpheler uyandırması ve soyumun Dore'deki en güçlü soy olması nedeniyle Dore'ye bağlılığımı ispatlamak için Aurum prosedürünün başlatılmasını istiyorum."

Soyların Aurum kelimesini duyduğunda kaşları çatıldı. Julie, Aurum prosedürü hakkındaki belgeleri masaya bıraktı.

Prosedür, herkesin beklediği üzere Amanda'nın hoşuna gitti. Juliette Ivanova Dore'ye bağlılığını ispatlamak için konseyden çıkacak meydan okumayı kabul edecekti.

Amanda, elindeki kağıtları masaya bırakırken "Kabul ediyorum." dedi.
Adal tekrar ayağa kalktı.

"Dava Aurum Prosedürüne dönüştürüldüğüne göre Kara korsanlarının dışarıda yarattığı tehlike ve soy sistemleri arasında başlayan savaş nedeniyle Aurum prosedürünün son maddesine göre, Dore'nin dışarıdaki itibarını korumak amacıyla prosedürün ertelenmesini ve davanın Hunter soyu üzerinde yarattığı şüpheleri de neden göstererek Julie Ivanova hak ettiği Dore tahtına geçecek."

Juliette Ivanova, Dore'nin başına bu oylamanın sonunda geçti. İşe yarayacağına inanmamıştı. Konseyden dışarı adımını atar atmaz Cihan'a sarıldı. "Bitti!" diye bağırdığında Cihan, kahkaha attı.

Askerlerin bir kısmı şaşkınlıkla ama büyük bir sevinçle bu kutlamaya şahit olduklarında, bu anı bir daha unutmayacaklardı.

Yazar Notu: Dore Konseyinde masaya kalem saplamak hakkında:
Çok önemli bir hareket. Bütün konseyin kararına ya da kurucu soylardan birine karşı çıkmanın en agresif yollarından biri.

LIII. Oyun Sonu
Endgame

"Bir Dore konseyinde masaya kalem saplamak. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?"

Cihan bu soru üzerine kaşlarını çattı. Elindeki eskiz kağıdını ve kurşun kalemini beyaz yorgana bırakarak Julie'ye baktı. Juliette yanında bir yastığın üzerinde yatan Oksana'yı elinde tuttuğu bir bebekle oynatırken bu soruyu sormuştu. Önce Cihan'ın bıraktığı eskize baktı. Elinde tuttuğu yayı ile, çatık kaşlı bir şekilde çizilmiş bir resmiydi bu.
"Ben bizi çiziyorsun sandım." dediğinde Cihan buna güldü. "Beğenmedin mi?" diye sordu. Sonra, yanında duran komodininin ilk çekmecesinden küçük bir el feneri çıkardı.
"Vay. Bunlardan kaldı mı ya?"
"Dore'de yoktur ama Al'da var."
Juliette bir eli çenesinin altında ve dirseği yatağın başlığına dayalıyken gözlerini kısarak buna güldü. Cihan'ı ilgiyle izlemeye başladı. Onun el fenerini açtığını ve eskizinin arkasına tuttuğunu görünce gözleri şaşkınlıkla açıldı. Oksana'yı kucağına alırken "Yuh ama!" diye fısıldamıştı. Kendi, elinde yayıyla sert duruşlu eskizinin üzerinde Oksana ile oyun oynadıkları başka bir eskiz belirmişti.
"Nasıl yaptın bunu?"
Cihan şeffaf, mumsu bir yapıya sahip kalemini gösterirken açıkladı. "Bunun sayesinde."
"Cihan bu... mükemmel. Harikalar yaratmışsın. Tekrar göster!"

Cihan güldü. Kapadığı el fenerini tekrar açarak gizli eskizi yine açığa çıkarttı. "Herkes yeterli ışığın altında, harikadır Juliette."
"Oh! Evet." dedi Juliette, "...ve bu cümlenin resimle alakası yoktur." diye fısıldadı kendi kendine.

SOYLULAR VE CANAVARLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin