Bölüm 5

4.9K 116 17
                                    

"Biraz olsun özenmiştim ona, benim kalabalık bir aileyi bırakın annem ve babam bile yoktu."

Esenli okumalar 🕊

Kapanan kapının arkasından bakakalmıştım sadece. Ne olmuştu da birden gitmişti. İsmi dışında hiçbir şeyini öğrenmediğim için kendime kızmıştım o dakika.

"Ne oldu acaba?" Dedi Defne mutfak kapısına yaslanmış bir şekilde bana bakarken.

"Peşinden gitsem garip olur mu?" Dedim masum bir şekilde Defne'ye bakarken.

Kapıya yaslanmayı bırakıp dikleşti ve hızla başını "Hayır." anlamında salladı.

Onun onayını beklermişim gibi hemen portmantoya astığım kot ceketimi ve çantamı elime alıp ayakkabılarımı giyindim.

"Acıkırsan yemeğini ye beni bekleme. Hadi görüşürüz." Deyip aceleyle çıktım evden.

Kapıyı hızla çarpıp merdivenleri hızla tırmandım. Çıkış kapısına kadar hızla koşup kendimi dışarı attığımda onu arabasının önünde görünce yüzümdeki tebessüme engel olamamıştım. Hızla koşup yanına gittim. Telefonunu kulağına dayamış ve birisini arıyordu. Az önce yüzündeki gördüğüm endişenin yerini sinir almıştı. Neden sinirli olduğunu anlamak pek de zor değildi. Arabasının önüne birisi arabasını park etmişti ve arabasını buradan çıkarması imkansız gibi bir şeydi.

"Bu siktiğimin telefonunu açmayacaksan ne diye koydun bu numaranı buraya?! Geri zekalı herif!" Deyip kendi kendine konuşuyordu ve arabasının önüne park eden arabanın sahibine sövüyordu. Delirmiş gibiydi adeta, deliye dönmüştü.

Hem sövüyor hemde arabasının önünü kapatan arabanın camına yerleştirilen numarayı aramaya devam ediyordu. Bana arkası dönüktü. Bir adım atarak yanına yaklaştım. Adımımı atar atmaz bana doğru döndüğünde ne yapacağımı bilemedim. Kulağına dayadığı telefonu aşağı doğru indirdi. Gözleri gözlerimde takılı kaldı ve siyah hareli kahverengi gözleri beni içine çekmek istermiş gibi bakmaya devam etti.

Ellerimi omuzlarına koydum.

"Sakin ol Poyraz. Her ne oldu bilmiyorum ama sakin olman işini kolaylaştıracak emin ol." Dedim sakin bir ses tonu ile.

Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı tüm dünyayı içine çekmek istermiş gibi.

"Babam... Babam vurulmuş..." Dedi sakin bir şekilde.
"Çok kan kaybetmiş, ameliyattaymış." Dedi aynı ses tonu ile.

"Tamam şimdi bende arayacağım bu numarayı. Sakin ol." Dedim, çantamdan telefonumu çıkardım ve arabanın camına yerleştirilmiş numarayı aradım.

Üç kere çaldıktan sonra açıldı. Durumu hızla adama açıkladıktan sonra telefonu kapatıp çantama koydum. Poyraz arabasının yanında yere oturmuş, kollarını dizlerine yaslamış ve başını elleri arasına almıştı. Yanına oturdum.

"Açtı adam telefonu geliyor şimdi." Dedim.

Sinirle ayağa kalkacağı sırada kolunu tuttum.
"Sakin ol. Adama bir şey yapma. Babanın yanında olman gerekiyor. Zaman kaybedemezsin." Dedim.

Sinirliydi, başını salladı. Arabanın sahibi geldiğinde hızla arabasına bindi. Poyraz'da arabasına bindiğinde bende onunla gitmeye karar verdim ve arabanın kapısını açıp, yanındaki koltuğa oturdum.

"Gelmene gerek yok." Dedi.

"Bugün yaptığın yardımlar karşılığında seni yalnız bırakmak istemiyorum. Belki bir şeye yararım." Dedim ve gülümsedim.

"İyi bari tamam." Dedi ve arabayı çalıştırdı.

Birkaç dakika düşündükten sonra Poyraz'a ismimi söylemediğimi hatırladım. En azından bari bir tanısaydım keşke diye kendime kızdım ve ismimi söyleme gereği duydum.

DESİSE | +18 (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin