"Evet aşık olmak güzel şeydi... Yani sanırım öyleydi ama ben daha önce hiç aşık olmamıştım ki."
Esenli okumalar 🕊
Kulağımda çınlayan bağırış sesleri ile yavaşça gözlerimi araladım. Ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu fark etmem uzun sürmemişti. Gözlerimle hızlıca etrafı taradığımda bağırış seslerinin nereden geldiğini bulmuştum. Tam karşımdan... Poyraz'ın üzerinde sadece siyah kot pantolonu vardı üzeri çıplaktı. Bileklerine bağlı zincirle tavandan asılan kancaya bağlanan demirle tavandan aşağı asılıyordu, dudağının kenarı kanıyordu, gözünün altında bir morluk vardı, karın boşluğunun üzerinden ise kan akıyordu... Sanırım bıçaklanmıştı.
Orta yaşlardaki, esmer, uzun boylu ve siyah katman katman bir erkeğe göre uzun sayılabilecek saçları olan bir adam Poyraz'ın tam karşısında teneke bir kutunun içine soktuğu uzun, demir bir maşayı tenekenin içerisini karıştırıyordu. Anladığım kadarıyla Poyraz'a tam karşımda işkence ediliyordu.
"Nasıl? Bu sefer beğendin mi işkence tekniklerimizi?" Dedi orta yaşlardaki o adam.
Bakışlarımı Poyraz'a çevirdiğimde ne kadar kötü durumda olsa bile dalga geçermişçesine gülebiliyordu.
"Siz buna işkence mi diyorsunuz?" Deyip kahkaha atmaya çalıştı, "Komikmiş..." dedi.Adam tenekenin içerisinden çıkardığı uzun, demir maşaya gülerek baktı. Bakışları Poyraz'ın üzerine kaydığında demir maşayı yavaşça Poyraz'ın göğsünün üzerine bastırdı. Poyraz acıyla inlerken, "Evet, çok komik." deyip iğrenç bir kahkaha attı adam. Demir maşayı tekrar içinde köz olduğunu düşündüğüm tenekenin içine koydu.
Uyandığım fark edilmemişti ta ki bundan bir saniye öncesine kadar, bakışları bana dönen o adamın kaşları havaya kalkmıştı uyandığımı görünce.
"Oo uyuyan güzel de uyanmış." dedi o adam. Poyraz'ın bakışları bana kaydığında sinirle burnundan solumuştu. Neye sinirlenmişti? Benim ne suçum vardı?
"Uzak dur lan kızdan!" dedi ve başını bileklerine bağlı zincirlere doğru kaldırdı. Sinirle ağzından bir küfür haykırdığında, "Şhhtt! Bak hanımefendinin yanında ayıp oluyor." dedi o adam ve arkama geçip ellerini omuzlarımın üzerine yerleştirdi.
"Dokunma bana!" dedim iğrenir gibi ve ellerini omuzlarımdan çekmesi için çırpındım ama bir işe yaramadı elleri hâla omuzlarımdaydı.
Başını, onun yüzünü görmem için sağ tarafıma doğru eğdiğinde, "Sakin ol küçük hanım, insan eti yemiyorum korkma." dedi.
"Korktuğumu kim söyledi." Dedim sakince ve iğrenir gibi gözlerimi gözlerine sabitlediğimde, "İstemediğim sürece bana dokunamazsın, buna hakkın yok."
Başını kaldırdığında artık yüzünü göremiyordum. Bakışlarım Poyraz'ın üzerine kaydığında pür dikkat bizi izliyordu, sinirliydi. Adamın omzumdaki elleri hareketlenip omuzlarıma masaj yapmaya başladığında, "Biliyor musun? Yıllar önce de bu cümlenin aynısını duymuştum birisinden." dedi ve derin bir nefes alma sesi duydum. "O da senin gibi çok güzeldi." Elleri hâla omuzlarımdaydı ve masaj yapıyordu. Sessizlik oldu. Üçümüzde sustuk. Bu sessizliği bozan Poyraz olmuştu.
"Eveet...Güldük eğlendik Cengiz piçi hadi öldür beni artık." dedi Poyraz acısını belli etmemeye çalışarak kinayeli bir ses tonuyla.
Adının Cengiz olduğunu öğrendiğim o adam yanımdan geçip tekrar Poyraz'ın karşısında yerini aldığında ellerini arkasında bağlamıştı. Ciddi bir ifade ile başını kaldırıp Poyraz'ın yüzüne baktığında, "Nıç..." diye bir ses çıkmıştı ağzından. Elleri arkasında volta atmaya başladı sonra durdu ve tekrar bakışları Poyraz'a döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/314482992-288-k13801.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESİSE | +18 (ASKIDA)
General FictionBelime dolanan eller ile irkildim. Kalp ritmim hızlanmıştı. Kalbim neredeyse yerinden çıkacaktı. Gözlerimi sıkıca yumdum ve nefes alış verişlerimin ritmini düzenlemeye çalıştım. "Uyu artık." Dedi uyku mahmuru ses tonuyla. Birkaç saniye cevap verip...