Bölüm 21

1.9K 57 23
                                    

Selam canımın içleri bölüm biraz geç geldiği için üzgünüm umarım beğendiğiniz bir bölüm olur.

"Gülümseyince çıkan gamzesine girip bir süre orada yaşamak istemiştim."

Esenli okumalar 🕊️

Burnuma gelen yanık kokusu ile hızla ayağa kalktığım sırada, "Yanık mı kokuyor?" deyip hızla mutfağa gittim. Arkamdan gelen Beratla fırından çıkan dumanları görünce ağzımdan, "Hiğğh!" gibi bir ses çıktı ve hemen fırını kapatıp kapağını açtım. Kapağı açar açmaz yüzüme boca olan dumanla öksürdüm. Fırındaki borcamı eliyle almaya çalışan Berat'ın eli yandığında, "Lan!" deyip borcamı geri itikledi fırında ve borcam fırının en sonuna gidip hızla çarptığında cam kırılma sesi geldi ama o an ona odaklanamadan hızla Berat'ın eli için bir şeyler yapma çabasına girmiştik. "Çabuk çabuk gel elin soğuk suya tut sonra buz tutarız." dedim ve hemen soğuk suyu açtım.

Berat gelip elini suya tuttuğunda çok yanıp yanmadığını anlamaya çalışıyordum. Birkaç dakika soğuk suyun altında bekleyen elini geri çektiğinde eline yüzüne yaklaştırıp incelemeye başladı yüzünü buruşturarak. Bende yaklaşıp eline baktığımda baş parmağı ve işaret parmağının iç tarafıyla avcunun içi bayağı yanmıştı kıpkırmızıydı. "Şey sen biraz salak olabilir misin acaba?" Dedim yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirerek dalga geçer gibi. Buzluktan mavi jel buzu alıp uzattım.

"Gün gece uyumadan önce bir maşallah deseydiniz böyle olmazdı hanımefendi. O kadar dikizlenmenin nazarı bu." Dedi egoistce kaşlarını kaldırıp.

"Pardon ne dikizlemesi! Kan gördükten sonrasını hatırlamıyorum zaten." Sus sus çarpılacaksın şimdi.

"Öncesini diyorum zaten." Deyip yanmayan eliyle yanağımdan bir makas alıp içeri gideceği sırada, "Gel de ne yiyeceğimizi düşünelim." dedi ve içeri gitti.

Utançtan vücudumdaki tüm kanın yanaklarıma hücum ettiğini hissettiğimde elimle yüzüme yelpaze yapmaya başladım. Böyle içeri gidemezdim. Daha çok utanırdım. İki dakika sonra muftak kapısının önünde belirdi. "Hadi dışarıda yiyelim." dedi.

"Hiç çıkmayalım ya sandviç yapıp yeriz şimdi." Dedim istemeyerek. Ya sussana kızım hadi git.

Kaşlarını kaldırıp, "Arabadayım." deyip gitti.

Hızla yukarı çıkıp telefonumu yanıma aldım ve odadan çıkacağım sırada makyaj masasının aynasında kendini gördüm. Bu hal ne Efsun. Hadi göster ona kim kimi dikizliyormuş. Gardolaba yerleştirdiğim kıyafetlere bir göz gezdirdim. Siyah, üzerimi tamamıyla saran, dizimin bir karış üzerinde biten bir elbise giyindim. Saçlarımı ise ensemden sıkı bir topuz yapıp perçemlerimi öne çıkardım rimel sürüp, hafifçe biraz da ruj sürdüğümde bence mükemmel gözüküyordum. Bunu sen istedin Berto.

***

Aşağı indim ve siyah laoferlerimi de giyindiğimde evden çıkmak için hazırdım. Hızla evden çıkıp kapıyı çektim ve arabaya doğru yürümeye başladım. Berat arabasına yaslanmış ve sigara içiyordu. Yavaş yürü kızım süzüle süzüle anca rüya olmadığını anlar yanına gidene kadar.

Etrafı izleyen gözleri beni bulduğunda önce baştan aşağı vücudumu süzdü sonra gözlerimde takılı kaldı ve yanına gidene kadar da ayırmadı. Yanına gittiğimde sigarasını yere atıp üzerine basarak söndürdü. Bir şey söylemesini istermiş gibi yüzüne baktım birkaç saniye, o da gözlerini ayırmadı. "O kadar dikizleme yapmayalım lütfen nazar falan değer şimdi." Deyip arkamı döndüm ve arabaya bindim.

DESİSE | +18 (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin