deeevam efenim...
Esenli okumalar 🕊️
"Tamam bak şimdi yarın anneme gidiyoruz o kimseye söylemez korkma sakın tamam mı? Hem şimdi hiç eczaneye git, gel, testi yap gerilim yaşamayalım o kadar annemden kesin sonuç alırız zaten."
Daha fazla kulak misafiri olmadan içeri girdiğimde ikisi de korkuyla bana döndüler ve beni görmenin verdiği rahatlık ile derin bir nefes aldılar.
"Ödüm yerinden çıkıp yere düşüyordu şimdi." Dedi Zeynep elini kalbinin üzerine koyup.
"Niye sessiz sessiz geliyorsun kızım Poyraz abim gibi." Dedi Serra tekrar derin bir nefes alıp verdiğinde.
"Özür dilerim korkutmak istememiştim." diye sessizce mırıldandım.
"Ay tamam tamam gel. Hadi şeyi anlat bize!" dedi Zeynep heyecanla bana bakıp iki elinin işaret parmağını birbirine sürterek göz kırptı ve ekledi. "Sizi anlat çabuk. Nasıl başladı? Ne oldu? Nasıl oldu? Her detayıyla istiyorum çok merak ediyorum."
Utançla yutkunduğumda Serra ikili berjerin karşısındaki siyah deri kaplamalı pufu gösterirken, "Yani sen yine de çok detay verme de anlat işte." dedi çekinerek.
Yanlarına gidip Serra'nın gösterdiği yere oturduğumda sahte bir öksürükle boğazımı temizledim.
"Benim jeton baya köşeli ama sende az değilsin Efsun o sabah dudakların alerji olmamıştı değil mi?" dedi Serra hızla konuşup.
Zeynep'in ağzından bir kahkaha çıktığında, "Nee?" dedi ve gülmeye devam edip bana baktı.
Utanmak da sıradanlaştı Efsun.
***
Akşama kadar kızlarla terasta sohbet etmiştik. İkisi de o kadar sıcakkanlı ve samimlerdi ki Defne'yi hatırlatmışlardı bana.
Sohbetimizden sonra hep birlikte yemek yedikten sonra hepimiz içerde oturuyorduk. Ben ve Berat yan yana oturuyorduk. Berat bir kolunu benim arkamdaki yaslanma minderinin üzerine atmış ve arkasına yaslanmıştı. Poyraz ve Deniz karşımızdaki koltukta ortalarında ise Zeynep oturuyordu. Serra'yla Efe de orta sehpanın sağında ve solunda yerde oturmuş telefonlarıyla ilgileniyorlardı.
Poyraz'da aynı şekilde telefonuna bakarken kapattı ve sehpanın üzerine bıraktı. Herkese bir göz attıktan sonra Efe'de telefonu elinden bıraktı. "Ee sıkıldım ben ne yapalım?" Diye sordu.
"Palyaço olmamı ister misin?" diye karşılık verdi Serra sessizce telefonunda biriyle mesajlaşırken.
Efe gözlerini devirmekle yetinip sessiz kaldığında Berat hafifçe kaşlarını çatıp Serra'ya baktı. Öne doğru eğilip Serra'nın telefonuna bakmaya çalıştığında ikinci bir Poyraz vakasının doğacağına emin oldum.
Serra, Berat'ın telefonuna bakmaya çalıştığını anlayınca hemen ekranı kapattı ve abisine bakıp gülümsediğinde öne doğru eğilmiş Berat'ın yanağına bir öpücük bıraktı ve ayağa kalktı. "Ben buldum ne yapacağımızı!" dedi heyecanla.
"Palyaço olmaya mı karar verdin?" Dedi Efe samimi olmayan bakışlarıyla.
"Hayır şişe çevirmeye karar verdim!" Dedi Serra ve hemen ayağa kalktı mutfağa gidip elinde şişeyle döndüğünde sehpanın üzerine koyduğunda herkese bir bakış attı onay bekler gibi.
"Hadi çevir." Dedi Zeynep gülümseyerek.
Serra, Zeynep'i dinleyerek şişeyi çeviriğinde şişe döndü döndü döndü ve en sonunda bir ucu Zeynep'de bir ucu Berat'ta durdu. Zeynep'in yüzüne hınzırca bir gülümseme yerleştiğinde bacak bacak üstüne attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESİSE | +18 (ASKIDA)
Ficción GeneralBelime dolanan eller ile irkildim. Kalp ritmim hızlanmıştı. Kalbim neredeyse yerinden çıkacaktı. Gözlerimi sıkıca yumdum ve nefes alış verişlerimin ritmini düzenlemeye çalıştım. "Uyu artık." Dedi uyku mahmuru ses tonuyla. Birkaç saniye cevap verip...