Bölüm 4

5.9K 125 29
                                    

Karanlık bir odaya geçin ve yukarıdaki müzik eşliğinde bölümü okumaya başlayın.

"Sen istersen... Uzun zamandır böyle bir cümleyi ilk defa bir araba radyosunda çalan şarkıdan duymak garip gelmişti."

Esenli okumalar 🕊

"Senin yediğin dayak yetmedi mi lan sana!"

İçerideki bağırışmaları duyunca içeri koştuk. Rüzgar uyanmıştı ve elinde tuttuğu telefonu ile polisi aramaya çalışıyordu. Poyraz denen adam ise Rüzgar'ın elinden telefonu almaya çalışıyordu. Poyraz telefonu Rüzgar'ın elinden almayı başarabilmişti.

Rüzgar'ın gözleri Defne'yi bulunca pis sırıtışını tekrar yüzüne yerleştirdi.

"Fotoğrafların yedeği var merak etme hepsi telefonumda değil." Dedi.

"Adi pislik onun için almadı telefonunu zaten. Polisi arama diye aldı elinden." Dedim.

"Ne yapacaksınız bana? Elbet buradan çıkacağım zaten."

"Böyle konuşmaya devam edersen çıkabileceğini zannetmiyorum." Dedi Poyraz.

Bizim neyimiz oluyordu da bizi bu kadar savunuyordu? Anlamış değildim, neden yani daha ilk defa bugün görmüştü bizi.

"Sen... Sende şu ablanın sevgilisi falansın herhalde. Bir abisi olduğundan bahsetmemişti Defne." Dedi Rüzgar, baş parmağıyla Poyraz'ı işaret ederek.

"Onun kim olduğundan sanane, seni ilgilendirmiyor."

Rüzgar, Defne'yi dikkatle dinledikten sonra ayağa kalktı.
"Aynen beni ilgilendirmez ama birkaç saat içerisinde fotoğraflarının tıklanma rekorları kırdığını göreceksin haberin olsun. Artık ünlüsün." Dedi. Yüzündeki o pis sırıtışı hiç gitmiyordu. Nasıl bu kadar iğrenç bir insan olmuştu? Onu bu hâle getiren şey neydi? Bu her zaman böyleydi, her kötülükten önce yaşanmış bir şey vardı. Kötü bir insanın kötü olmasına sebebiyet verecek bir şey vardı, bu her zaman böyleydi.

Poyraz daha da sinirlenmişti ve sinirine hâkim olamayıp tekrar Rüzgar'ın boğazına yapıştı.

"Ne fotoğrafları oğlum! Derdin ne senin?" Diye bağırdı.

Yüzlerinin arasında beş santim kadar bir boşluk vardı ve Rüzgar'ın yüzü kıpkırmızı olmuştu.

"B-benim benim fotoğraflarım, beni tehtid ediyor. Eğer istediği bir şeyi yapmazsam benim üzerimi değiştirirken çekilen fotoğraflarımı herkesin göreceğini söylüyor, onları internette yayacağını söylüyor." Dedi Defne ürkek bir ses tonuyla sesini yüksek çıkarmaya çalışarak.

Poyraz ani bir hızla geri çekildi, Rüzgar'ı koltuğa fırlattı tam olarak buydu evet Rüzgar'ı koltuğa fırlattı ve pantolonunun arka cebine koyduğu Rüzgar'ın telefonunu eline alıp hızlı bir şekilde yere fırlattı, üzerine basarak iyice ezdi. Telefon telefon olmaktan çıkmıştı ve ezik büzük bir metal parçasına benziyordu. Telefonu paramparça ettikten sonra Rüzgar sesli bir şekilde gülmeye başlamıştı. Şu dakika Rüzgar'ın ruh hastası psikopat olduğunun kanısına varmıştım ve onunla güzel günler geçirdiğini iddia eden kardeşimin yüzüne hayretle baktım, gerçekten inanmakta zorluk çekiyordum. Ben bile şuan Poyraz'dan korkarken onun kahkaha atması pek de normal değildi.

"Fotoğrafların yedeği olduğunu söylemiştim, bu kadar aptal değilim." Dedi Rüzgar.

"Aptal olmasaydın yedeklerinin olduğunu söylemezdin, şimdi boş yapma da kalk. Yedeklerini bana vereceksin." Dedi ve Rüzgar'ın başında dikilmeye başladı.

Rüzgar gözlerini devirdi.
"Esas sen boş yapma neden sana verecekmişim?" Dedi.

Poyraz, Rüzgar'ın kulağına doğru eğilip bir şeyler fısıldadı. Rüzgar'ın kulağına her ne söylemiş olmalı ki yüzü kıpkırmızı olmuştu ve ayağa kalkmıştı. Poyraz'da arkasından onu takip ettiğinde Defne ve ben anlam vermemiştik.

DESİSE | +18 (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin