Tekrardaaan seeelam canımın içleri umarım beğendiğiniz bir bölüm oluuur.
"Boğazıma görünmez bir çift el sarılmış ve nefes almamı engelliyormuş gibi hissediyordum."
Esenli okumalar 🕊
Kapının tıklatılması ile aceleyle elimdekileri yerine koyup hızla çekmeceyi kapattım. "Giir." diye seslendim.
Poyraz yavaşça kapıyı açıp içeri girdiğinde, "Başımı ağrıyorda ağrı kesici almak için geldim." Deyip komodinin üzerindeki ilacı alıp kısa bir süre komodine baktıktan sonra, "Bende sana verecektim, zamanını bekliyordum sadece." dedi.
Anlamamış taklidi yaparak. "Neyi bana verecektin?" Dedim.
"Çekmeceyi tam kapatamamışsın, ben sabah tam kapatmıştım." Dediği anda gözlerim komodine kaydı. Çekmeceyi tam olarak itmemiştim.
Çekmeceyi açıp zarfları eline aldığında yanıma oturdu. "Sadece ağrı kesici alaca-" derken sözümü kesip, "Önemli değil Efsun sana verecektim zaten." dedi ve elindeki zarflara baktı.
"Ne bunlar?" Dedim elindeki zarflara bakarak.
"Şuan verirsem anlatmak zorunda kalırım ve başım çatlıyor yarın sabah anlatacağım yani istersen al oku ama sabaha kadar tek kelime anlatmam ve düşünmekten kafayı yersin sen bilirsin." Deyip ayağa kalktığında tam odadan çıkacağı sırada yutkundum, "Kimden bunlar?" dediğimde verdiği cevap ile anlamsızca kaşlarım çatılmıştı.
"Ayperi'den." Dedi ve odadan çıktı.
Ayperi'den mi?
Ayperi neden bana mektup yazsın ki?
***
Sabah erkenden kalkıp salona gittiğimde Poyraz'ın başında dikilmiş ve uyanmasını bekliyordum. Tüm gece Ayperi'nin neden bana sayfalarca mektup yazdığını merak edip durmuştum. Sabahı zor etmiştim.
Beş dakikada bir Poyraz'ın omzunu dürtükleyip duruyordum. O ise sadece, "Iğğ..." diye bir ses çıkartıp karşılık veriyordu bana.
"Poyraz kalk artık meraktan çatlamak üzereyim!" Dedim ve oflayarak büyük orta sehpaya oturdum.
"Bir uyutmadın be kızım ya!" Deyip hızla kalktı ve banyoya girdi.
"Sabahı zor ettim gece üçte yanına gelmediğime şükret!" Dedim ve onu bekledim.
Tekrardan içeri girdiğinde, "Kahvaltıdan sonra anlatırım." Deyip salondan çıkacağı sırada hızla koşup önüne geçtiğimde ellerimi göğüslerine koyup itikledim. Kalbim yerinden çıkmak istermişçesine atarken, "Hayır ya! Sabahı zor ettim diyorum!" dedim kaşlarımı çatarak.
"Duyacakların sana iyi gelmeyecek aç aç düşüp bayılırsın uğraşamam seninle." Dedi, ellerimi tutup indirdi ve mutfağa geçti.
Ne duyacaksın Efsun? Şimdi çatlamak üzereyim.
Sen mi ben mi Allah aşkına!
***
Poyrazla kahvaltıyı hazırladıktan sonra hızlı hızlı yiyip kalkmak istiyordum. "Ben yemeden anlatmayacağım." Dediğinde ağzına attığı zeytini çiğnemeye başladı.
"Peki sadece bir şey sorsam?" Dediğimde başını salladı. Geceden beri beynimi kurcalayan o soruyu sordum. "Hayatıma tesadüfen mi girdin?" Dedim ve vereceği cevaptan korktum.
Bu sefer o yutkundu ve çayından bir yudum alıp, "Evet de, hayır da." dedi ve yemeye devam etti.
Gözlerim irice açıldığında, "O kadar iyi bir cevap ki hayran kaldım!" dedim ve gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESİSE | +18 (ASKIDA)
General FictionBelime dolanan eller ile irkildim. Kalp ritmim hızlanmıştı. Kalbim neredeyse yerinden çıkacaktı. Gözlerimi sıkıca yumdum ve nefes alış verişlerimin ritmini düzenlemeye çalıştım. "Uyu artık." Dedi uyku mahmuru ses tonuyla. Birkaç saniye cevap verip...