Bölüm 24

1.7K 57 81
                                    

Seeelam canimin içleri bölüm gerçekten çok gecikti biliyorum lütfen kusuruma bakmayın bölüm sonunda tekrar bulusaliiim :)))

(GEÇ GELEN BÖLÜM ÖZRÜ LÜTFEN KABUL EDİNİİİZ 🥲)

Esenli okumalar 🕊️

Adım sesleri ile uyandığımda Berat olduğunu düşündüğüm siyah insan silüetine baktım. Uykulu olduğum ve etraf karanlık olduğu için hiç net gözükmüyordu. Aniden kapı açıldığında Berat'ı elinde silahla görmem ile Berat'ın arkasında belirip kafasına silahın kabzasıyla vuran o adamı görmem bir olmuştu.

Korkuyla çığlık atıp hızla Berat'ın yanına gitmek istediğimde odamdaki o adam belime sarıldığında burnuma tuttuğu pamuk ile söylediğim son şey, "Berat..." olmuştu.

***

Berat'tan

Ensemdeki acı ile gözlerimi araladığımda neler olduğunu hatırlamam iki saniyemi almıştı. Endişeyle ayağa kalkıp Efsun'un yatağına bir göz attığımda sinirle kapıya tekme attım. Şimdi ne diyecektim Poyraz'a? Emanetine sahip çıkamadım kardeşim kusura bakma... Aferin aptal.

Odama gidip komodinin üzerinden telefonu aldığım gibi Poyraz'ı aradım. Tüm olanları kısaca Poyraz'a anlattım ve cevap beklemeden telefonu kapattım.

Aklıma Yakup geldiğinde hızla aşağı indim ve uygulamadan gizli odanın kapağını açtım. İçeri girip merdivenlerden inerken kapağı tekrar kapattım ve uyuyan Yakup'un yüzüne sert bir yumruk vurdum. Vurduğum yumruk ile uyanan Yakup uyku mahmuru yüzüyle bakarken sinirle bir yumruk daha atıp, "Efsun'u kaçırdı Cengiz! Belanı sikmeden ne biliyorsan anlat!" dedim.

Gülmeye başladı it. Aniden bir ayağımı erkekliğine bastırdım ve bir elimle de çenesini tutttum. "Ne dedim?" Elimle çenesine yaptığım baskı gittikçe arttı ve ekledim. "Belanı sikmeden anlat dedim." Ayağımla yaptığım baskı da gittikçe arttı ve en sonunda acıyla inledi. "Tamam tamam! Tamam yardım edeceğim!"

***

Efsun'dan

Yavaşça gözlerimi araladığımda tanımadığım bir odada gözlerimi açmıştım. Yatakta doğrulduğumda neler olduğunu aklıma getirmeye çalıştım. Efsun, Berat'a ne olduğunu hatırlıyor musun?

Aklıma gelen görüntü ile aniden ayağa fırladığımda loş ışıklı bu odadan çıkmak için kapıya doğru ilerledim. Odadan çıktığımda uzun bir koridor karşıladı beni, koridorun sonuna kadar yürüdüğümde de upuzun bir merdiven. Merdivenlerden aşağı indim ve karşıma çıkan ilk yere girdim. Büyük bir salondu burası. Bordo rengindeki antika olduğunu düşündüğüm bir koltuk takımı ve antika eşyalarla donatılmış tüm duvarları camdan olan bir salondu.

"Tekrar merhaba Efsun." Sağ yanımdan gelen sesin olduğu yöne döndüğümde gözlerin irice açıldı ve sinir katsayım anında yerinden fırladı.

"Aşağılık pislik birde utanmadan merhaba mı diyorsun!" Deyip hızla yürüdüm ve tam karşısında dikildiğimde yüzüne okkalı bir tokat atacağım sırada bileğimden sımsıkı tuttu.

"A-aa..." Dedi sinir bozucu bir sakinlikle ve devam etti. "Böyle yaparsan anlaşamayız küçük hanım." Dedi, bileğimi sinirle ve hızla bıraktı. Arkasını dönüp masanın olduğu tarafa doğru yavaşça gitti.

"Anlaşmayacağız kuş kafalı adam anlaşmayacağız." Dedim harflerin üstüne bastıra bastıra.

"Benimle anlaşmak senin için en doğrusu olur küçük hanım aksi halde Poyraz'ı ve onun gibilerinin neler çektiğini anlatmak istemem ama senin için küçük bir istisna yapabilirim belki." Deyip masanın en başındaki sandalyeyi ve sağ çaprazında bulunan sandalyeyi çekip eliyle beni davet etti. İğrenerek suratına baktığım sırada, "Yaptıklarınla övünüyor musun birde?" dedim ve ekledim. "Kızını öldüren bir adamdan ne bekliyorum ki değil mi?"

DESİSE | +18 (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin