ON ALTINCI BÖLÜM
(Alin dilinden)
Eriyordum, eriyor! Gülümseyerek gözlerime bakışı içimi kıpır kıpır ediyordu. Yıllar sonra sevgimin karşılığını bulmak...
"Uyuyalım mı artık?" Başımı salladım. Önümüzdeki kaseleri alıp tezgaha bıraktı. Yanıma geldiğine girmem için kolunu uzatmıştı. Tebessüm edip koluna girdim.
Beraber merdivenleri çıkarken çocuk flörtler gibi sırıtıyorduk. Yalan bir habere inanmam bunlara sebep olmuştu. İyi ki inandım dedim. Üzülmeme değdi en azından.
Aramıza çok az bir mesafe bırakıp uzanmıştık. Gecenin sonunu ikimiz de çok iyi biliyorduk.
"İyi geceler." Dedim.
"İyi geceler."
.
Gözlerimi aralayınca boş yatağa baktım. Yüzüme vuran güneşle yüzümü buruşturup kalktım. Alaz neredeydi?
Duş almak için banyoya yöneldim. Hızlı bir duş alıp aşağı indim.
Merdivenlerden inerken mutfağa şaşkın gözlerle baktım.
"Günaydın." Dedi bana bakıp.
Tavadaki yumurtayı tabağa koydu.
"Günaydın... Hayırdır?" Masaya ilerleyip bardağıma su doldurdum.
"Marifetlerimi gösterecektim. Akşam yemeği demiştik ama akşama başka bir yere davetliyiz. Tabii sen de kabul edersen."
Kaşlarım çatıldı. Uzattığı çilekten bir ısırık alıp konuştum. "Kime davetliyiz?"
"Çocuklar. Hep beraber yemek yiyelim diyorlar. Seninkiler de olacakmış." Gözlerim ışıldadı. "Olur!"
"Her gün gördüğün insanlarla buluşacağın için mi bu kadar mutlu oldun?" Dedi gülerek. "Yoo, çileğin tadı güzeldi. Ondan."
"Ben uzattım diyedir." Karşıma oturduğunda gülerek konuştum "Ayy hayatımda yediğim en vasat çilekti!" Gülerek gözlerime baktı.
"Başla hadi."
Önümdekilere baktım. Omlet, pankek, bruschetta, börek ve menemen yapmıştı. Diğerleri de kahvaltılıklardı.
"Alaz alınma ama bir şey soracağım."
Kaşları havalandı. "Omlet ve menemen... Gerek var mıydı sence?"
"Yapmasaydım onu yapamadın diyecektin. İşimi garantiye aldım."
"Hmm peki bunları senin yaptığına emin miyiz?.. Fatma abla buralarda olabilir mi?" Alt dudağımı ısırıp etrafa bakındım.
"Çok kötüsün Alin. Hep kıskançlıktan." Kahkaha attım. "Tabii efendim."
"Ne yalan mı?"
"Yalan tabii. Sen benim marifetlerimi görmedin." Dedim egoist bir tavırla.
"Sana kalsak ohoo. Dürümden dürüm oluruz." Kahkaha atıp cevap verdim "Hiç de bile. Yarın görürsün."
"Tabii efendim." Dedi beni taklit ederek.
Pankeklere gözüm çarptı. Tatlıya bayılan biri değildi neden yapmıştı ki?
"Bakma öyle, tatlı değiller." Kaşlarım çatıldı "Anlamadım?"
"Basbayağı. Tuzlu pankek yaptım."
"Ayy saçmalama Alaz tuzlu pankek mi olur?!"
"Dene görürsün." Dedi yüzüme bakmadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İttifak (+18)
Teen Fiction"Doğru; sen benim değilsin, ben seninim." . 2 genç yıllar önce ailelerinin yaptıkları anlaşma yüzünden evlenmek zorunda kalırlarsa? Gençlerden biri diğerine zaten aşıksa? Bu ittifak neler doğuracak? Peki ya bu anlaşma göründüğü gibi bir şey değilse...
