ON İKİNCİ BÖLÜM
(Alin dilinden)
Alınlarımız birbirine yaslıydı bir yandan gözlerimden akan yaşları siliyordu ama asla sormuyordu. Sanki ben söylemeden beni anlıyormuş gibi.
Yüzü kahır doluydu. Elimi yüzüne koydum "Ne var Alaz..? Seni bu kadar hüzünlendiren ne?" Kaşlarım çatık üzgün bir ifadeyle yüzüne bakıyordum.
İçimi sızlatan bir hüzün vardı gözlerinde.
"Alin..." Alaz'ın gözlerinden yaşlar akarken hızla kendime çekip boynuna sarıldım.
"Şhh..." Ellerini sıkıca belime sardı. Boynum gözünden akan yaşlarla ıslanmıştı.
Ellerimi saçlarında dolaştırdım. "Bir şey yok.." İlk defa ağladığını görüyordum ve bu çok ağır geliyordu.
Konuşmuyordu çünkü onu böyle de anlayacağımı biliyordu. Anlardım... Ağlamasındı.
Başını sıkıca boyun girintime bastırdı. "Annemi özledim Alin..." İçimi parçalayan o sözcükler çıkmıştı ağzından. Ne söyleyebilirdim ki? Onu ne rahatlatırdı ki? Anne özlemini ne dindirirdi...?
Gözlerimden yaşlar akarken ellerimi daha sıklaştırdım.
"Bir boşluk var, kocaman bir boşluk ve asla kapanmıyor. Kapatmaya çalıştıkça açılıyor sanki."
Hiçbir şey söylemedim.
"Hani bazen olur ya, bir adadan kurtulmaya çalışırsın ve koskoca okyanusa dalarsın. En sonunda vardığın başka bir ada olur. Sevinirsin ama en nihayetinde o da bir adadır. Eskisi gibi... Açılan yaradan bir tane daha eklenir sanki."
Başımı çekip ellerimi yüzüne koydum. Süzülen gözyaşlarını sildim.
Dakikalarca gözyaşları ve ateş eşliğinde sarıldık. Yaralarımızı sararcasına.
"Geç oldu." Elimden tutup kalkmama yardım etti.
"Çok alkol kullanmadım. Sorun olmaz." Dedim eşyaları toplarken.
Her şeyi toplayıp arabaya bindik. O biraz daha içmişti. Uyuşuyordu.
Otele sürdüm. Tüm yol sessiz geçmişti. Alaz uyudu uyuyacaktı.
Otel odasına kadar uyanık kalmasını sağlamıştım.
Üzerini değiştirmeme izin vermemişti çünkü çok uykusu vardı. Beni de salmayıp kendine çekmişti.
Anın güzelliğinden yararlanıp huzurla uykuya dalmıştım.
.
(Alaz dilinden)
Sabahın ilk ışıkları yüzüme vururken yanımdaki bedene baktım. Alin'in masum ifadesi sanki günümü güneşten daha da aydınlatıyordu.
Ne ara bu hale gelmiştim bilmiyorum ama bu kıza hislerim vardı ve bunu dün fazlasıyla belli etmiştim. Onun da boş olmadığını fark etmek, hissetmek içime su serpmişti. Belki de bana acıyordur. Saçmalama Alaz o öyle biri değil. Senin düşüncelerinden bile daha temiz.
Ellerimi saçlarında gezdirdim.
"Alin..." Kıpırdandı ama uyanmadı. Mutsuzlaşan suratına gülümsedim.
"Kalk hadi, geç kalmayalım." Doğrulurken omzuma ağrı girmişti ama umursamadım.
"Ya nereye? Ben daha yeni uyudum." Mırıldanarak başını yastığa gömdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İttifak (+18)
Teen Fiction"Doğru; sen benim değilsin, ben seninim." . 2 genç yıllar önce ailelerinin yaptıkları anlaşma yüzünden evlenmek zorunda kalırlarsa? Gençlerden biri diğerine zaten aşıksa? Bu ittifak neler doğuracak? Peki ya bu anlaşma göründüğü gibi bir şey değilse...
