34

1.1K 33 8
                                        

OTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

(Alin dilinden)
Gözlerim boşluğa dalıp duruyordu. Kendime gelmeye çalışıyordum. Elimle başımı sıvazlamak istedim ama ellerim bağlıydı. Ama nereye? Bacağım ağrıdan uyuşmuş gibi hareket ettiremedim.

Bir şeyler görmeye çalışıyordum ama zifiri karanlık imkansızlaştırıyordu.

Son hatırladıklarım tek tek aklıma gelince göğsüm hızla kalkıp inmeye başladı.

Bağıracaktım ama ağzımdan 'Alaz' çıkacağı için duraksamıştım.

"İMDAT! YARDIM EDİN!" Tüm ses tellerimi kullanıyordum.

Kilit sesi duyarken hızla sessizleştim. Ne olur Alp olmasın...

İçeriye giren hafif ışıkla etrafa bakındım. Bomboş zeminde sadece bedenim vardı. Duvara dayalı bir zincire takmıştı kollarımı...

Işığın açılmasıyla Alp'i görmem bir oldu. Çenem titrerken gülümsemesi midemi bulandırdı.

"Uyuyan güzel uyanmış." Üzerime doğru attığı iki adım duvara yaslanmama sebep oldu.

"Ne istiyorsun?!" Dedim dişlerimin arasından.

Dizlerinin üzerine eğildi. Dudağını büküp "Bilmem. Sence ne istiyorum?" Dedi. Yutkunup başımı dikleştirdim. "Öldüreceksen öldür."

Yüzünü küçümseyici bir ifade sardı. "Öldürmek isteseydim bacağına mı sıkardım?" Eli sarılı bacağımı dolaşırken geri çekilmeye çalıştım ama başaramadım.
"Hem baksana seni iyileştirmeye çalışıyorum."

Yüzümü buruşturdum.
"Teşekkür etmemi mi bekliyorsun?!"
Başını yana eğdi. "Fena olmazdı."
Gözleri dudaklarıma eğilirken "Siktir." Diye fısıldadım. Sağlam bacağımla gövdesini ittirmemle yere çakılması bir oldu.

Neye şaşırdığını uğrarken gözleri ateş fışkırıyordu.

"Sakın!" Dedim keskin bir dille "Sakın deneme bile." Bana dokunması ölümden beter hissettirirdi. Buna emindim.

Hızla yerinde doğrulup üzerime eğildi. Yüzlerimiz iyice yakınlaşırken yüzümü yana eğdim. Ağlamayacaktım.

"Sen kimsin?!" Diye bağırdı yüzüme doğru. Ortamdaki yüksek ses daha da kötü hissettiriyordu. Gözlerim istemsizce doldu.
"Sen kimsin de bana karşı çıkabiliyorsun, ha? Şu an karşımdasın, gidemiyorsun. Ne istersem yaparım." Yüzüne bakmazken çenemden sertçe tutup yüzümü ona çevirdi. Ne kadar çabalasam da yüzümü kurtaramadım.

"Bağırsana. HADİ! Bağır." Gözlerimden yaşlar süzülürken gözlerimi yumdum. "Hiçkimse duymaz." Fısıldamaya başlamıştı.

"O yüzden rahat dur ki, yapacaklarım ağır olmasın." Yüzünü iğrenç bir sırıtış kaplamıştı.

"İğrençsin..." Dedim sessizce. "Hastasın."

Konuşmayışından cesaretlenip devam ettim "Hayatımı mahvetmemişsin gibi hala devam ediyorsun. Hastanın tekisin! O kadar midemi bulandırıyorsun ki... Muhtemelen ailen de senden nefret ediyor. Seni kim sever ki? Senin gibi iğrenç bir insan kim neden sevsin?! PİÇ!" Sesim iyice yükselirken yanağıma geçirdiği parmakları bedenimi yana savurmuştu. Hoşuna gitmeyişine gülümsedim.

Soğuk zeminden yüzümü tekrar gözlerine çevirdim. "Kabul et. Haklıyım." Ayağı kalkıp bir küfür savurdu. Karnıma sert bir tekme savurması bedenimin kıvrılmasına sebep oldu.

İttifak (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin