SEKİZİNCİ BÖLÜM
(Sağ kalanlar'dan spoiler içerir."
(Alaz dilinden)
Baş ağrısıyla gözlerimi araladım. Perdenin ardından hafif bir gün ışığı vuruyordu. Saat çok erken olmalıydı. Elimde hissettiğim bilekle kaşlarımı çatıp baktım. Alin'in bileğinden kavramış kendime bastırmıştım. Hızla bırakacakken uyanmasın diye yavaşladım. Başımı kaldırdığımda yatak başlığına yaslanmış uykuya daldığını gördüm.Mal herif kızı ne hale sokmuşsun! Boynu tutulmuştur kesin! Ayrıca burası buz gibiydi! Hay allahım.
Yerimden kalkıp Alin'in tarafına geçtim. Onu düzeltmem için bir nevi taşımam lazımdı. Yanlış anlaşılmayayım? Alin yanlış anlamaz Alaz, senden daha akıllı. Yavaşça yerine uzandırdım. Klima derecesini de yükseltip Alin'in üzerindeki örtüyü düzelttim.
Baş ağrım geçmezken kendime gelmek için duşa girdim. Tüm gece uyuyamamıştım. Alin olmasaydı muhtemelen bu kadar da uyuyamazdım. Ama burnuma vuran kokusu sakinleştirmişti beni. Ona teşekkür edemezdim, yani kokusundan bahsetseydim sapık gibi görünürdüm. Şimdi bile kötü hissediyordum. Bu saçma hislerim yüzünden.
Saçlarımı havluyla üstten üstten kurulayıp çıktım. Alin uyuduğu için sessiz olmaya çalışarak masa üzerindekilerle bir kahve yapıp berjere oturdum. Günlerdir telefona bakacak vakit bulamamıştım.
Mesajlar ve aramaları bir köşeye bıraktım. Haber sayfalarında gezinirken koca yazılar gözüme çarptı.
"Karakum çiftinden yeni fotoğraflar!"
Tıklayıp açıklamayı okudum."Karakum çifti düğün sonrası Fethiye ilçesinde görüldü. Plajda keyifli vakit geçiren çift kameralara böyle yansıdı;"
Ah tam da denizde sarılırken çekmişlerdi. Bizim ekibin diline sakız olacağım kesindi. Neyse en azından yakışıklı çıkmıştım. Alin olmuştum iyice.
"Keyifli zaman geçiren çift magazin dünyasını şüpheye düşürmesinin yanı sıra şaşırttı da."
Bir sonraki fotoğrafa baktığımda kaşlarımı çattım. Alin keyifle dürümünü yerken arkama yaslanmış gülerek onu izliyordum. Gören de aşık zannedecekti. Sekmeden çıkıp mesaj kutusuna gittim.
Yığılan mesajlar gözümü korkuturken telefonu masaya bırakıp camdan dışarıya baktım. Gün ağarmak üzereydi.
Gözlerim Alin'e döndü. Yüzümde huzurlu bir ifade vardı. Gülümsedim. Aklıma çektiğimiz fotoğraflar gelince telefonu tekrardan açtım.
Galeriye girer girmez kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi. Alin kediyle o kadar iyi çıkmıştı ki... Dudaklarımı birbirine bastırıp devam ettim. Her fotoğrafta ayrı bir komiklik vardı.
Bakışlarımı tekrardan uyuyan Alin'e çevirdim. Yüzümde garip bir tebessüm vardı.
Biraz hareketlenince hızla ciddileşip başımı çevirdim. Ona bakarak gülümsemem pek iyi karşılanmazdı büyük ihtimal.Kalktığını anladığımda sanki hiç haberim yokmuş gibi baktım. Başını ovuşturup üzerindeki örtüyü kaldırdı.
"Daha erken, uyu." Dedim kahvemi içerken.
Esneyip konuştu "Sen niye kalktın?"
Omuz silktim. Aslında çok bile uyudum, sen olmasaydın uyuyamazdım diyemezdim. Komidinin üzerindeki telefonundan saate bakıp ayağa kalktı. Elini saçlarında dolaştırıp "Bir duş alayım." Dedi. Başımı salladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İttifak (+18)
Novela Juvenil"Doğru; sen benim değilsin, ben seninim." . 2 genç yıllar önce ailelerinin yaptıkları anlaşma yüzünden evlenmek zorunda kalırlarsa? Gençlerden biri diğerine zaten aşıksa? Bu ittifak neler doğuracak? Peki ya bu anlaşma göründüğü gibi bir şey değilse...