YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM
(Alin dilinden)
Etrafta kimse yoktu, hoş bir sıcaklık kanımda geziniyordu. Hee şeye rağmen içimden bir ses kapıdan içeri girmemi söylüyordu. Koca kahverengi kapıyı araladım. İçeriye adımımı attığımda içerideki tek ses kapının gıcırtısıydı.
Sahi annemler yoktu, Alaz yoktu, kızlar yoktu.
Adımlarım durmadan ilerledi. Adım attıkça etraf karanlıklaşıyordu. Bir şey göremezken yerimde durdum. "Alaz..." Diye fısıldadım. Duyardı belki.
Korkuyordum.
Karanlığın içerisinde aniden bembeyaz bir ışık önüme serildi. Ötede birileri vardı. Alaz. Alaz'dı bu!
Adımlarım hızlandı. Daha da hızlandı.
Mezar mıydı oradaki?
Adımlarımı ne kadar arttırırsam arttırayım daha çok yaklaşamıyordum.
"Alaz! Buradayım!" Sesim her ne kadar yüksek çıkarsa çıksın beni duymuyor gibiydi.
Elindeki laleleri toprağın üzerine bırakıp yan tarafına çöktü. İçli içli ağlıyordu. Laleler...
Oturduğu benim mezarımdı. Başka kimsenin değil.
"Alaz! Ölmedim buradayım! Alaz! Ağlama! Buradayım! Yalvarırım Alaz!"
Arkamda duyduğum sesle irkildim "Seni duyamaz ki." Bu oydu. İki adım geriye sendeledim.
Üzerime yavaş adımlarla geliyordu. "Çıkar beni buradan." Diye fısıldadım.
Gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Sen onlar için artık sadece bir ölüsün. Yeni hayatına hoş geldin."
Başımı iki yana salladım "Hayır! Hayır hayır! Yalan söylüyorsun, hayır. Oyunlarından biri sadece..."
"Bebeğinin ölümü de mi oyundu?" Dedi gülerek.
Kanım donarken hızla arkama döndüm. Mezarımın yanında küçücük bir mezar daha vardı.
"Bebeğim ölmedi! Hayır! Yalan söylüyorsun! Gideceğim! Alaz..."
.
(Alaz dilinden)
"Hayır... Alaz! Hayır..." Alin'in sesi kulaklarıma ilişir ilişmez gözlerimi araladım. Kenarda kıvrılmış ağlamaklı bir sesle sayıklıyordu.
Kabus görüyor olmalıydı.
Hemen yanına yanaştım. "Şhh, bir şey yok." Yüzüne düşen saçları çektim. "Alin... Uyan. Kabus sadede."
İrkilerek kendine geldiğinde korkuyla yüzüme baktı. Gözlerini yumarken yaşlar yüzünden süzülmeye başlayınca kollarımı bedenine sardım.
"Korkma güzelim... Kabustu." Tişörtüme tutunup tekrar uzandı. Sıkıca bedenime girişip uyumaya çalıştı.
Saçlarının arasına öpücükler kondurdum. Ne görmüştü de bu kadar korkmuştu?
Dakikalar sonra sakinleşip uykuya dalmıştı.
Hafiften uykuya dalarken Alin hareketlenince gözledimi açtım. Anlamadığım bir iki kelime mırıldanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İttifak (+18)
Novela Juvenil"Doğru; sen benim değilsin, ben seninim." . 2 genç yıllar önce ailelerinin yaptıkları anlaşma yüzünden evlenmek zorunda kalırlarsa? Gençlerden biri diğerine zaten aşıksa? Bu ittifak neler doğuracak? Peki ya bu anlaşma göründüğü gibi bir şey değilse...
