🌼Bölüm 54: Yanlış Kararlar

854 39 4
                                    

Merhabalar arkadaşlar. Uzun bir aradan sonra yeniden birlikteyiz, bölümü bitirmem uzun oldu bunun için özür diliyorum. 🌼🌼

Öncelikle nasılsınız? Hayat nasıl gidiyor iyi misiniz? Sohbet edelim biraz 🌼🌼

Sonralıkla daaaa, elbette oy ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum, herhangi bir sınırımız da yok. Tek isteğim bana biraz yorum yazmanız. Beğenip beğenmediğinizi söylemeniz sonraki bölümü hızlandırmam için bana çok fayda sağlıyor çünkü ❤️🌼🌼

İyi okumalar, sizi bölümle baş başa bırakıyorum. 🌼🌼

Omzumda işlemediğim günahlar
Sözlerimde riya var
Kederimde bir aşk
Görüyor mu?

Belki de yanlıştı doğrularım
Aşkını, sevgini sorguladım
Yolların kapalıydı zorlamadım
Öldürdüm çiçeğimi, yaşatamadım

Duyamadım, gidişin sessizdi
Bilemem ki ben yarın
Sessizce döner misin?
Sanmam ki

Belki de yanlıştı doğrularım
Aşkını, sevgini sorguladım
Yolların kapalıydı zorlamadım
Öldürdüm çiçeğimi, yaşatamadım

Mekandan çıkıp, ekip arabasına binmeden evvel Emir beni tutup yüzümü kendine çevirdi. Ona bakamayan gözlerimi yakalamak için ise çenemden tutup kaldırması gerekmişti. "Sakın korkma, Bahar. Seni ordan alacağım. En fazla iki gün tamam mı? Sık dişini seni ordan alacağım sana yemin ederim." Kafamı hafifçe salladım ve mırıldanarak söylendim. "Seni seviyorum." Emir dişlerini sıktı, ağlamamaya çabalıyordu. Derin bir nefes alıp dişlerini sıkmayı bırakınca söylendi. "Seni seviyorum,"

Sağımda ve solumda duran iki polis kollarımdan tutup nazikçe beni arabaya bindirirken kapı kapanmadan evvel gördüğüm tek ve en son şey, sevdiğim adamın öfkeyle ama en çok da üzüntüyle kaplı güzel yüzüydü. Zaten o ilk bakışta aşık olduğum kara gözleri artık tamamen birer çukura dönüşmüştü. İçine düşeni pişman edecek, türlü işkencelerle büyüttüğü çukurlarına bakakaldım yüzümde hafif bir tebessümle. Gözbebekleri büyümüş, ağlamamak için kendini zorlar bir haldeydi. Dik durmasının, güçlü görünmesinin tek sebebi bendim, bunu biliyordum. Şimdi karşımda dimdik duran bu adam, yıkık bir duvar gibi enkaza dönüştüğünde ve ben de o duvarın altında kaldığımda neler hissedeceğimi en iyi o biliyordu. Tam da bu yüzden yüzünde bir damla bile acı yoktu. Kendine ve en çok da bana güveniyordu. Kapı kapandıktan sonra ise tek gördüğüm şey karanlık, tek hissettiğim ise daha sonra olacakları bilmemekten ötürü duyduğum derin korkuydu. Yüzümde asılı kalan tebessüm ise uzun bir süre solmamıştı, solamamıştı. Yıllarca yapmaya çalıştığım gibi, yine canım yanarken gülmeye çabalıyordum çünkü.

Emir'den

Kapısı kapanıp ilerlemeye başlayan polis aracının arkasından bakarken aynı zamanda ne kadar çaresiz kaldığımı da hissetmiştim. Askeriyede rütbeli bir asker olmam da durumu değiştiremiyordu şimdi. Demek ki benim de elimden gelmeyen bazı şeyler vardı. Bu düşünce aklıma gelince sertçe yutkundum. Boğazımda yerleşen yumru yüzünden bunu yapmakta zorlanmıştım.

Ne kadar süre böylece sevdiğim kadının arkasından baktım bilmiyorum. Düz ve upuzun duran o yolda, polis araba küçücük bir nokta kalana kadar izlediğimi hatırlıyorum. Arkamdan gelen sesleri net olarak duyabiliyor ama hiçbirine bir tepki veremiyordum. Elçin'i eve bırakması için Samet görevlendirilmişti. Çünkü Elçin yalvara yakara Alp'i benimle birlikte her yere gitmeye ikna etmişti. Yanımdan bir saniye olsun ayrılmayacağına dair sözü aldıktan sonra da rahatlamıştı. Elçin yanıma gelip yanağıma, gözyaşlarıyla sulanmış bir öpücük kondururken de aynı duruşumu sürdürmüştüm. Yaşadığım şoku ve üzüntüyü üzerimden atmam kolay olmayacaktı.

Duy BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin