Bölüm 9

279 15 1
                                    

   Hayatın bize ne getireceğini veya bizden ne götüreceğini bilemeyiz. Hayatın en acımasız tarafı da bazen istemediğimiz şeyleri karşımıza çıkarmasıdır.

   Ne demiş büyüklerimiz eşeğin sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş. Onca sene beni bulamasın diye kaçtığım insan bulmuştu beni o adam bulduysa arkası kesilmezdi kesin.

   Derin bir nefes alıp yattığım koltukta doğrulup telefonu elime aldım. Adar'a mesaj atarak dikkatli bir şekilde yanıma gelmesini söyleyip ayağa kalktım. Adımlarım mutfağa giderken her bir adımda kolum fazlasıyla sızlıyordu.

   Mutfağa girdim hızlıca ağrı kesici içip mutfak tezgahına yaslandım. Elimdeki suyu yavaş yavaş yudumlarken aniden kapı çaldı bardağı tezgaha koyup hızlıca kapıya doğru yürümeye başladım. Kapının deliğinden baktığımda Adar'ın geldiğini gördüm bu kadar hızlı gelmesine şaşırmıştım.

   Gülerek kapıyı açtığımda "Bu ne hız yiğidim ne taktın kendine böyle." Derken Adar'ın çehresi fazlasıyla sertti. Sinirle içeriye girip yolunu şaşmadan direk salona girdi ve koltuğa oturdu. Ona anlamaz gözlerle bakarken "Sen mesaj attığında zaten sana geliyordum sana bakmak için." Dedi.

   Diğer koltuğa otururken "Neden?" diye sordum meraktan. Gözü koluma değerken "Hislerimde haklıymışım ne oldu burada, ne bu halin?" diye sorduğunda bende gerilmiştim. Elim koluma kayıp orayı saklamaya çalışırken "Leggio, o buradaydı." Diye bildim sadece.

   Adar'ın sinirden gözleri dönerken "Sana mı sıktı?" dedi sert çıkan sesiyle, ben kafamı sallarken Adar sinirle salonu turlamaya başladı. Bir şeyler demek istiyordu ama söyleyemiyordu çünkü önce kendini sakinleştirmeliydi ki yanlış şeyler söyleyip kalp kırmamak için.

   Derin bir nefes alıp "Hataydı Tamay, buraya gelmen tamamıyla hataydı!" dedi bir anda ve durmadı "Amerika'da düzgün bir hayatın varken kendi işinin başındayken neden geri döndüğünü anlayamıyorum. Kafayı mı yedin sen? Eskiye mi dönmek istiyorsun Tamay?" diye sorduğunda kafamı hayır der gibi salladım.

   Ben her sessiz kaldığımda ona daha çok sinir yükleniyordu "Şirketini bırakıp buraya geldin tamam dedim, şirketi Baran'ın şirketine bağladın ona da tamam dedim, kendime yeni sayfa açmak istiyorum yeni şeyler denemek istiyorum dedin ona da tamam dedim ama geldiğin noktaya bak..." durdu ve tekrar oturdu.

   Kafasını öne eğip sallarken "Bu musun sen yani? Nerede herkese diz çöktüren kadın? Hiç aynaya bakıyor musun sen?" dediğinde iç çektim evet her zaman ki gibi haklıydı ama bazı şeyleri değiştiremiyorduk maalesef, kader bizi nereye çekiyorsa acısıyla tatlısıyla oraya sürükleniyorduk.

   Bana bakıp devam etti "Bak Tamay, hadi kendini düşünmüyorsun ardında bıraktıkların ne olacak?" dedi. Ardımda bırakacaklarım vardı benim, küçük bir kız kardeş ve hayatımın merkezine koyduğum miniğim cidden onlara ne olacaktı?

   Konuyu es geçip dolu gözlerle Adar'a baktım "O nasıl?" diye sordum sessizce. Adar arkasına yaslanırken "Tedavisi bitti ama seni soruyor her gün, aramamışsın onu galiba!" dedi tebessüme karışan sitemle.

   Gözümden bir damla akarken "Koşa biliyor mu ya da yürürken nefes nefese kalmıyor dimi?" diye sordum gözyaşıma gözyaşı eklerken. Adar kafasını sallarken "Onun için en iyisini isteyen bir kadın var hayatında." Dedi şefkatle.

   Yüzüm gülerken gözyaşlarımı sildim aniden değişen ruh halimle yüzümdeki gülümsemem söndü "Leggio'nun sonunu yazacağım Adar!" dedim sinirle. Adar'ın gözleri büyürken "Ne diyorsun Tamay kafayı mı yedin sen?" diye sorduğunda kafamı hayır der gibi salladım "Korumam gerekenler var Adar onu daha fazla bu şekilde saklayamam!" dedim öfkeyle.

KAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin