Bölüm 18

170 10 3
                                    

Ama âşık olmak sevmek demek değildir. Nefret ederken de âşık olmak mümkündür. Unutma bunu! -Fyodor Dostoyevski, Karamazov Kardeşler-

Huzurlu bir gecenin ardından gözlerimi araladığımda Barlas'ın hala uyuduğunu görmemle gülümsedim. Yüzümü ona dönerek uyuyuşunu izlemeye başladım bunu ilk defa yapmıyordum ama bu kadar yakından ilk defa izliyordum.

Uyurken masum görünse bile kaşları her zaman çatıktı sanki uykusunda bile birileriyle kavga eder gibiydi. Nasıl becerdiğini bilmesem de siyah saçları savaştan çıkmış gibi her zaman dağılırdı. Hiçbir zaman tamamen kesmediği sakallarının ardında sakladığı gamzeleri sadece dikkatli incelendiğinde görünüyordu.

Elim yanağına gittiğin de parmaklarım tam gamzesinin üstünde durmuştu. Barlas'ı hiç gülerken görmediğim için gamzesinin olduğunu fark ettiğimde çok şaşırmıştım. Derin bir gamzesi yoktu aslında; ama yine de ona farklı bir hava katıyordu. Bu derin olmayan gamzeyi ise Sarya'ya gülerken fark etmiştim. O kadar güzel gülüyordu ki yüzündeki en ufak ayrıntıyı bile fark edebiliyordum.

O an Barlas'ın bana hiç gülmediğini fark ettiğimde yüzümde acı bir gülümseme oluştu. Elim hala yanağındayken gözlerimi kapadım zihnimde Barlas'ın bana gülümsediği anları canlandırmaya çalıştım. Zihnim öyle bir anı canlandırmazken elimin üstündeki sıcaklıkla gözlerimi yavaşça açtım.

Barlas iç çekerken elimi yanağından çekerek avcumu öpüp tekrar yanağına koydu. Yüzümde hala acı bir gülümseme varken o ilk defa sıcacık gülümsüyordu. Onun bu şekilde gülümsediğini gördüğümde içimde kelebekler uçuşmaya başladı bana gülüyordu hem de ilk defa.

Ellerim yanağını yavaşça okşarken "Günaydın" dediğimde, o da gülümseyerek "Günaydın" dediği an benimde gülüşüm derinleşti. Barlas gözlerini kısıp bana bakarken "Neyin var senin sabah sabah?" diye sorduğunda omuz silkip "Gamzen çok gizemli ve sana çok yakışıyor." Dedim.

Barlas tekrar gülümserken "Yeni mi fark ettin?" diye tekrar soru yönelttiğinde gözlerine bakıp "Sarya'ya güldüğünde fark etmiştim." Dedim.

Barlas şaşkınca bana bakarken "Sana hiç gülmemişim gibi konuşuyorsun!" dediğinde kafamı sallayarak "Gülmedin!" dedim kırgın bir tonla.

Elimi Barlas'ın yanağından çekip yattığım yerden doğrularak ayaklarımı yataktan sarkıttım. Barlas hala yatarak beni izlerken bende karşımdaki aynadan ikimize bakıyordum.

Kalkmak için hamle yaparken Barlas bileğimi tutup "Ben tek bir kadına güldüm onunda eceli sen oldun. Sana hiç gülmediğimi sen söylemeseydin fark etmezdim bile!" dediğinde bileğimi çekip "En azından birine gülmüşsün!" dedim gerçekler canımı ateş gibi yakarken.

Barlas böyleydi işte olaylar o an olurdu ve o an biterdi sonrası ona kalırdı keyfi ne zaman isterse insanın yüzüne o zaman vururdu. Bu durum çok kırıcıydı, belki de insanın en güzel anını mahvedebiliyordu ve canımı yakmak için en iyi kozuydu bu.

Yataktan kalkıp direk banyoya girdiğimde saçlarımı toplayıp yüzümü yıkayarak hızla çıktım. Barlas hala yatakta yatarken giyinme odasına girip beyaz diz altı eteğimi giyip üzerine siyah uzun kollu büstiyerimi giydim.

Giyime odasından çıktığımda Barlas'ı yatakta göremedim ama banyodan su sesi geldiğini duyuyordum. Hızlı bir şekilde yatağı toplayıp makyaj masasına oturdum saçımı sıkı bir atkuyruğu yaparken hafif bir makyaj yaparak odadan çıktım.

Önce Sarya'nın odasına girip onu uyandırdım ve hazırladım daha sonra Sarya ile Pera'nın odasına gittik. Pera çoktan uyanmış ve dolabındaki kıyafetleri dağıtmakla meşgul olduğunu gördüğümde gülmeye başladım. Bizi fark etmese de Sarya koşarak yanına giderek kendini fark ettirmeyi başarmıştı.

KAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin