-27-

1.5K 101 38
                                    

Zeynep dudaklarının üstünde hissettiği baskıyla başta afallasa da kısa bir süre sonra karşılık verdi Çağrının öpücüğüne.  Uzun zamandır birbirlerinden ayrılardı ve birbirleri olmadan geçirdikleri her gün özlemleri daha da artıyordu. Yine de üzerlerinde alkolün tesiri olmasa ikisi de şu durumda birbirlerine,her ne kadar isteseler,yakın olamazlardı.

Çağrı istemeyerek de olsa geri çekildi. Hava oldukça serinlemişti ve yaşadıkları an her ne kadar büyüleyici de olsa Zeynep'in üşüyüp hasta olmasını istemezdi. Genç kızı,kollarının altından kavrayarak havuzun dışına çıkardı ardından kendisi de çıktı.

Rüzgarın hafifçe esmesiyle Zeynep ürpermişti. Ama bu ürperme sadece üşümesinden ötürü değildi. Çağrının geri çekilmesiyle boşluğa düşmüştü sanki. Kafası henüz pek yerinde değildi ama içinde bir yerler çok iyi biliyordu ki,onu her şeyiyle çok özlemişti.

Çağrı da Zeynep'in üşüdüğünü fark ederek etrafına bakındı. Masada duran şalı omuzlarına örttü.

- Bu takım elbise işi şart oldu artık.

-Nedenmiş o,dedi Zeynep şala sarılıp ısınmaya çalışarak.

-Üşüme diye. Mendil için de şarttı zaten. Yarın ilk iş kendime bir takım elbise alacağım,dedi ciddiyetle.

- E sende üşüyeceksin böyle ama.

-Takım elbisem olsaydı üşümezdim kesin,dedi Çağrı hüzünle.

-İçeri geçersek ikimiz de üşümeyiz bence.

Çağrı başıyla onaylayarak Zeynep'in elinden tuttu ve ağır adımlarla yürümeye başladılar. Soğuk suyun etkisiyle biraz daha kendilerine gelmişlerdi.

Birbirlerinden destek alarak üst kata çıktılar. Bir yandan da nedensizce sürekli gülüp duruyorlardı. Evdekileri uyandırmamak için gülmelerini bastırmaya çalışsalar da nafileydi. En sonunda Zeynep eliyle Çağrının ağzını kapattı.

-Sus artık bak kovacaklar bizi evden,dedi Çağrıyı uyarırcasına. Ama kendi gülmesini durduramıyordu hâlâ. Çağrı bir şeyler söylese de anlaşılmıyordu. Sonrasında sebebini fark ederek Zeynep'in elini yavaşça indirdi.

- Sen de susmuyorsun ki.

- Tamam o zaman bak şöyle yapıyoruz, üçten geriye sayıyorum sonra susuyoruz,anlaştık mı?

Çağrı onaylarcasına kafasını salladı.

-Üç,dedi Zeynep aniden ve ağzına fermuar çekme işareti yaptı. Ama Çağrı gülmesine hâlâ engel olamıyordu. Zeynep uyarırcasına omzuna vurdu.

-Neyse gülüyorsun sen hâlâ,susacağız demedik mi?

-Üçten geriye saymadın ki.

Zeynep,Çağrının söylediğine gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Gece gece yeterince gürültü yapmışlardı zaten.

-Tamam hadi,git odana sen.

-Odam neresi ki benim?

Bilmiyorum dercesine iki elini havaya kaldırdı Zeynep.

-Neyse şansa bir tanesine gireceğim artık. İyi geceler Zeyno.

-İyi geceler...

Çağrı odaya gireceği esnada Zeynep'e doğru döndü. Saçlarına dokunarak:

-Bu arada...kıvırcık halini daha çok seviyorum.

-Düz yakışmamış mıydı,dedi Zeynep üzülerek.

-Hayır hayır,dedi Çağrı telaşla. Saçlarını okşamaya başladı yavaş yavaş.

-Her halinle aklımı başımdan alıyorsun...ama kıvırcıkken daha çok benim Zeynommuş gibi hissettiriyor,dedi naif bir sesle.

Yarası Saklı | ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin