-30-

1.5K 99 13
                                    

Zeynep'ten

Çağrı dakikalardır bana bakıyor,olanları dinlemeye hazır olmam için bana zaman tanıyordu adeta. Çok uzun zamandır bu anın gelmesini beklemiştim. Her seferinde sorular sormuş ama yanıtsız kalmıştım. Nihayet Çağrı bana cevaplarıyla gelmişti. Ama duyacaklarımdan korkmuyor değildim.

Ama o bunu göze alıp buraya kadar gelmişti. Benim de cesaretimi toplamam gerekiyordu artık. Derin bir nefes alıp oturduğum yerde ona doğru döndüm. Kısa bir süre gözlerime baktı,aradığı cevabı bulmuş olmalıydı,söze girdi.

-O gece...biz Hazal'a onu yapanın Vefa olduğunu düşündük. Kavga ettik bayağı, sonra benim yüzümden... kafasını vurup yere düştü. O an baygın düşmüş aslında ama Ege'nin demesine göre Vefa ölmüştü. Sonra işte onu orada bıraktık. Ama benim içim hiç rahat etmemişti Zeynep... Birinin ölümüne sebep olduğumu düşündüm,kafayı yiyecektim resmen.

Her cümlesinde biraz daha o geceyi yaşıyordu Çağrı. Konuşurken yer yer duraksıyor,yer yer gözleri uzaklara dalıp gidiyordu. Zaten kendisinin sebep olduğunu söylediği kısımdan sonra benimle göz teması kurmayı tamamen kesmişti. Bunun mahcubiyetini yaşadığının farkındaydım. Benim için de bunları dinlemesi pek kolay değildi. Ama şu an geçmiş için ona kızmamın bir anlamı yoktu. İkimizin de birbirimize ihtiyaç duyduğumuz bir andaydık. Ellerini tutarak kendi kucağımda birleştirdim. Bu hareketim onu şaşırtmış olacak ki afallayarak bana baktı. Elini hafifçe sıkarak,cesaret vermek istercesine devam etmesini söyledim. O da bu hareketimden güç alarak anlatmaya devam etti.

-Bununla yaşayamazdım. Öldüyse bile yüzleşmem gerekiyordu yaptığımla. Ama tek başıma olmazdı. Aşağı inmeye karar verdim babamı bulmak için. Ama Vefayı kapının orada görünce yanına gittim hemen. Çok yarası vardı, konuşacak halde değildi. Babamı bulup onu hastaneye götüreceğimizi söyleyip yanından ayrıldım. Döndüğümde ise orada yoktu. Zaten birkaç dakika sonra da çatıdan...

-Anladım tamam,dedim sözünü keserek. Bir süre öylece durduk. Çağrı bir bana bir de ellerimize bakıyordu. Bırakmamdan korkuyordu sanırım. Bırakmak gibi bir niyetim yoktu benim de. Ama yine de ağır gelmişti bazı şeyler.

-Keşke dinleseydin,keşke Vefa'ya anlatması için izin verseydin en başında,dedim sesimdeki kırgınlığı gizleyememiştim.

-Keşke... Ama gözüm dönmüştü resmen Zeynep. Ben sandım ki gerçekten Hazal'a zarar verdi. Ama sonrasında yanlış yaptığımı anladım gerçi anladığımdaysa iş işten geçmişti. Keşke daha erken gitseydim yanına. Belki o zaman engel olabilirdim... Özür dilerim Zeynep,gerçekten böyle olsun istemez-

Gözlerinin dolduğunu fark etmemle birlikte hızla kendime çektim onu. Şu an kendimi çok güçsüz hissediyordum ama yine de tüm gücümle sıkıca sarıldım ona. Kendimi onun yerine koydum. Birisinin arkadaşıma zarar verme düşüncesi beni de deli ederdi şüphesiz. O noktada Çağrıyı anlamaya çalıştım. Hem sonrasında yardım etmek için de çabalamıştı. Bu onu haklı yapar mıydı bilmiyorum ama en azından vicdanlı birisi yapardı.

Boynumda hissettiğim ıslaklıkla kendimi hafifçe geri çekerek ona doğru baktım,ağlıyordu. Bu gecenin ağırlığı altında ezilmiştik ikimiz de. Ben de deminden beri tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım. Kolay kolay ağlamayan ben,sadece Çağrının yanındayken indiriyordum gardımı.

Bir süre öylece sarılı halde kaldık. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum,kendisini geri çekip gözlerime doğru baktı. Elini yanağıma doğru uzatıp yüzümü sevdi yavaşça. Bunu yapmasıyla birlikte mayışmış,yüzümü elinin olduğu tarafa doğru yaslamıştım.

-Bunu konuşup halletmemiz beni o kadar rahatlattı ki Zeyno,aramızdaki tüm duvarlar yıkılmış gibi hissediyorum. Yani neredeyse,dedi hayıflanarak.

Yarası Saklı | ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin