-10-

2.3K 134 51
                                    

-Çağrı ve Zeynep. Sizin için verdiğim ödevi tamamladınız mı bakalım?

Çağrı elindeki telefonu göstererek ödevi hazırladıklarını söyledi. Tam telefonu bilgisayara takıp videoyu tahtaya yansıtacağı esnada Ege araya girdi.

-Hocam,benim de Zeynep hakkında bazı ön yargılarım vardı. Kendisini daha yakından tanımak için ödeve dahil oldum. Çok da güzel bir ödev hazırladığımı düşünüyorum şahsen.

-İyi de Ege ben bu ödevde seni görevlendirmemiştim?

-Nasıl ya?

Zeynep oturduğu yerden Ege'ye doğru dönerek:

-Sen dün dememiş miydin hoca beni ödeve dahil etti diye?

-Ee sürprizi bozmak istemedim Zeynocum.

Çağrı önünde oturan Ege'ye doğru yaklaşarak kulağına fısıldadı:

-Yine ne işler çeviriyorsun lan sen!

-Öğrenirsin şimdi bro, dedi rahat bir tavırla.

Ege telefonu bilgisayara bağlayarak videoyu oynattı. Tüm sınıf dikkatini tahtaya vermişti merakla neler olacağını bekliyordu. Video Zeynep'in evinin dışarıdan bir görüntüsüyle başlamıştı. Arka planda da Ege'nin sesi vardı:

-Böyle yerlerde hâlâ yaşayan kaldı mı ya,ev değil harabe sanki.

Bir sonraki görüntü salonda,fotoğrafları çektiği esnadaydı.

-Evet burada da Zeynonun küçüklüğünü görüyoruz. Eh,şu anki suratsız halini düşünürsek küçükken biraz daha tatlı duruyormuşsun.
Ama nedense etrafta sadece annenin ve senin fotoğrafın var. Babaya dair bir şey göremedim. Babanı bile illallah mı ettirdin be kızım,kaçıp gitmiş resmen adam,tozu bile kalmamış evde.

Çağrı öfkesinin verdiği kontrolsüzlükle yumruğunu hızla sıraya vurdu.

-Çabuk kapat şunu Ege!

Ege ise genç kızda nasıl bir enkaz yarattığının farkında dahi değildi. Hâlâ işin eğlencesindeydi.

Şimdiki görüntüde ise Zeynep'in odası vardı. Ege kızın dolabını açıp göstermiş sonrasında ise kamerayı çizimlere çevirmişti.

-Buradaki resimlerde Picassoyu aratmayacak türden. Arkadaşın sağa sola saldırmak dışında başka meziyetleri de varmış meğersem. Pekala,ilerde büyük bir ressam olacaksın desem yalan olur Zeyno. En az dolabın kadar bomboş çünkü bu çizimler.

Öğretmen,Ege'nin telefonunu bilgisayardan çıkararak videoyu kapattı.

-Neydi bu şimdi Ege, bu mu senin ödev anlayışın? Çabuk özür dile arkadaşından.

-Doğruları söylediğim için özür mü dilemeliyim hocam,anlamadım?

-Gel gel ben anlatacağım şimdi sana doğruyu yanlışı.

Sinan hışımla Ege'nin üzerine doğru yürüdü. Ali de hemen arkasından gelerek Ege'nin karşısına geçti. O kaos ortamında ise Zeynep çantasını da alıp sınıftan çıkıp gitmişti.
Çağrı uzun zamandır bu kadar sinirlendiğini hatırlamıyordu. Şu an Egeyi öldüresiye dövse dahi rahatlayamazdı. Bir yandan da Zeynep'i düşündü. Kendi başına kim bilir ne halde çıkıp gitmişti. Yanında olmalıydı. Ege'nin cezasını daha sonra da kesebilirdi.

Çağrı hızla sınıftan çıktı. Gözleriyle Zeynep'i aramaya başladı. Nihayet onu buldu. Arkasından seslense de Zeynep onu duymuşa benzemiyordu. Hızlı adımlarla,nereye gittiğini bilmeden öylece yürüyordu. Çağrı da koşar adımlarla arkasından geliyordu. Son anda yanan kırmızı ışıklar duraksamasına sebep oldu. Ama Zeynep değil kırmızı ışığın, hiçbir şeyin farkında değildi. Kendisini öylece yola attı. Çağrı ise hızla gelen arabayı fark etti.

Yarası Saklı | ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin