Yarası Saklı | ZeyÇağ

-4-

2 hafta sonra

Zeynep,Ali ve Sinan okula alışmış, Vefayı aklamak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Planladıkları ilk şey Hazal'ı konuşturup o gece asıl ona saldıran kişinin kim olduğunu öğrenmekti ama defalarca uğraşmalarına rağmen bir türlü Hazalı konuşturamamışlardı.

Kantinde, Hazal Ve Cemre kendi aralarında sessiz bir şekilde konuşurken yakınlarındaki masalardan birisinde Zeynep oturuyor ve tüm dikkatini konuşmalara veriyordu. Kızlar, Ege ve Çağrının yanlarına gelmesiyle sustular. Zeynep,belki tekrar konuşurlar diye,belli etmemek istercesine tekrardan onları dinlemeye koyuldu. Ama o sırada beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.

-Gizli hayranımsın anladık, ama mesafeli olalım biraz, dedi ukala bir tavırla masasına doğru gelen Ege.

-Ne diyorsun sen be?

-Gel çık tepeme de rahatla hadi.

Zeynep hışımla oturduğu yerden kalktı. Çağrı da diğer masadan kalkarak yavaşça yanlarına doğru geldi. Bir olay çıkacağı belliydi.

-Ban bak, düzgün konuş benimle!

-Oo sinirlendi yine. Ne diyorsun bro bir tokat da ben yer miyim, diyerek Çağrı'ya döndü Ege.

-Gerçi sen sırtıma çıkmayı daha çok seviyorsun, temas bağımlıyız sanırım biraz.

Bunu söylerken hafifçe Zeynep'e doğru eğilmişti. Alaya alışı kızı daha fazla sinirlendirmişti. Sertçe omzundan iterek uzaklaştırmayı denedi ama olmamıştı. Çağrı Ege'yi kolundan tutarak hafifçe kendi tarafına doğru çekti.

-Uzatma istersen Ege,dedi.

Zeynep Çağrıya doğru dönerek:

-Al şunu başımdan yoksa elimden bir kaza çıkacak!

-Nasıl bir kaza mesela,çok merak ettim şu an. Ne yapacaksın yine sırtıma mı at-

-Ege! Kes sesini,yeter!

Çağrının da sabrı taşmaya başlamıştı artık. Bunca olaya rağmen arkadaşının alaycı ve ukala tavırları sinir bozucu oluyordu. Zeynep'e karşı yaklaşımında da onu rahatsız eden bir şeyler vardı nedense ve karışma gereği duymuştu.

Zeynep sakinleşmek için, bahçeye arkadaşlarının yanına gitmişti. Ege ve Çağrı da kendi masalarına geçtiler.

-Ne oluyor sana abicim? Kızla benim aramdaki muhabbete sen niye karışıyorsun?

-Muhabbet mi? Az önceki saçmalıklarına muhabbet mi diyorsun? İki dakika daha orada dursaydın kavga edecektiniz.

-Eee,yani? Hem ben seviyorum onunla kavga etmeyi ya, eminim o da seviyordur, dedi göz kırparak.

Ege hâlâ hiçbir şeyin farkında değilmişçesine olayları dalgaya almaya devam ediyordu.

-Ege... sabrımı zorluyorsun. Bir daha Zeynep'e karışma... Diğerlerine de.

-Sen hayırdır ya? Ne oldu yoksa aşık mı oldun o kıza? İkidir onun için karşına alıyorsun bizi.

-Hakikatten ya! Şu varoş için kavga mı edeceksin bizimle?