-31-

1.5K 103 50
                                    

-Şuna bir son mu verseniz artık?

-Neye?

-Şu çocuğa düşmanınızmış gibi bakmaya Ali,dedi Zeynep bıkkınlıkla. Kantinde Ali ve Sinan'la birlikte oturuyordu. Çağrı da yanlarından içecek bir şeyler almak için ayrılmıştı. Aslında içecek bahaneydi,Çağrı olanları açığa kavuşturmasına rağmen hâlâ bitmeyen bu gerginlikten sıkılıyordu ama Zeynep için olabildiğince tolere etmeye çalışıyordu.

-Bu Çağrı için bizi kaçıncı kez karşına alışın sayamadım artık Zeyno,dedi Ali sitemle.

-Ben sizi karşıma almıyorum. Sadece konu Cemre olunca nasıl anlayış gösteriyorsak aynısını Çağrı için de bekliyorum,çok mu şey istiyorum?

-Cemre ve Çağrı bir değil Zeyno,anlamıyorsun.

-Öyle mi? Neymiş Cemre hanımı dokunulmaz yapan şey?

Ali bir şey söyleyeceği esnada Sinan araya girdi. Aliye nazaran Çağrıya karşı daha ılımlı yaklaşıyordu Sinan.

-Tamam kesin birbirinizi yemeyi,Çağrı geliyor.

Çağrı yavaş adımlarla elindeki tepsiyle masaya doğru geldi. Zeynep'in yüz ifadesinden bir şeyler olduğu belliydi. Aradaki sessizliği bozan Çağrı oldu.

-Bir sorun mu var?

-Yok canım ne sorunu olabilir,dedi Ali imayla. Zeynep kaşlarını çatarak Aliye doğru baktı. Bu çocuğun derdini bir türlü çözemiyordu.

-Ali uykusuz kalmış biraz,ondan huysuz böyle takılma sen,dedi Sinan Çağrıya doğru dönerek.

-Evet evet her zamanki gibi ters tarafından kalkmış Ali bey,dedi Zeynep sinirlendiğini belli etmemeye çalışarak. Kahvesini alarak ayağa kalktı,Çağrıya doğru döndü.

-Gel hayatım gidelim biz.

Çağrı hızlı ayaklanıp Zeynep'in ardından gitti. Şu anda bulunmak istediği en son yer o masaydı şüphesiz. Bir şey söylemek istiyor,ama tatsızlık çıkarıp Zeynep'i üzmemek adına susuyordu. Susup ertelediği için de kendisini huzursuz hissediyordu. Bahçeye çıkıp çimenlere oturdular.

-Şu  gerilim hattı ne zaman son bulacak acaba,o kadar yoruldum ki.

-Gel dinlen burada,dedi Zeynep dizlerini işaret ederek. Sesindeki şefkatli ton Çağrının huzursuzluğunu dağıtmaya yetmişti bile.

Gülümseyerek kafasını Zeynep'in dizlerine yerleştirdi,gözlerini kapattı. Zeynep de onun bu haline gülümseyerek elini saçlarına götürdü. Belli belirsiz dokundu. Tekrardan bir araya geldikleri andan itibaren söz vermişti Zeynep kendisine,sevgisini olabildiğince gösterecek içinde tutmayacaktı. Yapısına aykırı olduğu için zaman zaman bocalıyordu ama böylesinin ikisine de iyi geleceği aşikardı.

-Gökyüzüne bak istersen...rahatlatır seni bana da hep iyi geliyor.

Çağrı gözlerini araladı. Bakışlarını Zeynep'e doğru çevirdi.

-Bana senden daha iyi gelen bir şey bilmiyorum.

Çağrının her bir cümlesi Zeynep'i hep seferinde şaşırtıyor ve utandırıyordu.

-Her seferinde nasıl bu kadar güzel şeyler söyleyebiliyorsun anlamıyorum.

-Söyleten kişinin güzelliğiyle alakalı bir mevzu bu,dedi Çağrı elini Zeynep'in kahküllerine doğru uzatarak.

-Ya öyle mi?Kimmiş peki o şanslı kişi,dedi Zeynep bilmezden gelerek.

-Bak,işte onu anlatabilecek kadar güzel kelimelerim yok,üzgünüm.

Yarası Saklı | ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin