-Zeyno, Çağrı...uyanın hadi.
Cemrenin sesini duymasıyla birlikte ikisi de gözlerini araladı. Zeynep kafasını yavaşça Çağrının omzundan kaldırdı. Çağrı ise,ne oluyor dercesine Cemre'ye bakıyor,bir yandan da uyanık kalmaya çalışıyordu.
-Barışmanıza çok sevindim ama Aliler de kapının hemen önünde,onlar gelmeden ayrılın isterseniz.
-Ateşkesimiz bu kadar erken bitmemeliydi ya,dedi Çağrı sitemle.
Zeynep istemeyerek de olsa Çağrının yanından kalktı,birkaç saniye sonra da Ali ve Sinan gelmişti zaten. Çağrıya doğru kısa bir bakış atıp odalarına çıktılar. Cemre de ne olduğuna anlam verememişti. Çağrının yanına oturdu.
-Ne ateşkesi,ne oluyor?
-Bir geceliğine düşman olmayı bırakalım dedik,daha gece bitmeden başa döndük ne olsun.
-Bir geceliğine mi? Bende sandım ki tamamen hallettiniz her şeyi.
-Yani aslında çoğu şeyi konuşup hallettik ama... Vefa konusundan dolayı hâlâ tam olarak güvenmiyor bana e haksız da sayılmaz,bir açıklama yapmam gerekiyor o geceye dair ama her şey allak bullak sanki,toparlayamıyorum bir türlü zihnimi.
-Vefanın ölümüyle ilgili bildiğin bir şey mi var yoksa,dedi Cemre oturduğu yerde doğrularak.
-Bilmiyorum çok karışık... Berk ve Ege beni katil olduğuma inandırdılar resmen,uzun bir süre kendime gelemedim ben hatta. Ama ben yapmış olamam Cemre, Vefa benim de arkadaşım sayılırdı hem. Ben yapmadıysam kim yaptı peki? Onu bulsam her şey çözülecek zaten ama-
-Bence bu konuyu kapat artık Çağrı,dedi Cemre kesin bir dille. Ne zaman Vefanın konusu açılsa ısrarla kapatmaya çalışıyor ya da konuyu değiştiriyordu. Ama Çağrı şu an bunu fark edemeyecek kadar kendi düşünceleriyle meşguldü.
-Kapatamam Cemre, masumiyetimi tamamen ispatlamam lazım. Zeynoyla aramızda artık hiç sır olsun istemiyorum.
-Bulacağın hiçbir şey Vefayı geri getiremez ama,sonuçta artık o öldü,dedi soğukkanlılıkla.
-Vefayı geri getiremez ama en azından ona karşı olan borcumu ödemiş olurum... Her neyse uyumaya gidiyorum ben,iyi geceler sana.
Çağrı kalkacağı esnada Cemre'ye doğru döndü ve omzunu sıvazladı dostça.
-Beni dinlediğin için teşekkür ederim,arkadaşlığın bana o kadar iyi geliyor ki... Sen olmasan ne yapardım bilmiyordum,iyi ki varsın Cemre.
-Sen de iyi ki varsın,dedi Cemre elini Çağrının omzundaki eline koyarak. Yüzündeki gülümseme ise samimiyetten oldukça uzaktı.
Çağrı yukarı doğru çıktı. Odasına gireceği esnada kolundan tutan bir el onu hızla başka bir odaya çekip duvara yasladı, ardından kapı kapandı.
-Yuh,ne yapıyorsun Zeyno!
-Şşş,sessiz ol,dedi Zeynep uyarırcasına.
-Sana bir şey soracaktım.
-Yarın sorsaydın ya?
-Yarın sabah erkenden gidiyoruz, hem okulda da ne zaman yalnız kalacağımız belli olmaz zaten o yüzden şimdi sorayım dedim.
-Sen bir izin versen ben yalnız kalacağımız çok fazla an biliyorum ama... neyse,dedi Çağrı fısıldayarak.
Zeynep gözlerini kısarak Çağrıya doğru baktı. Odanın karanlık olması onun için büyük bir şanstı, kızarmaya başlayan yanaklarını gizliyordu.
-Sen bugün hastayken,bir şeyler sayıklıyordun... Ben bir şey yapmadım,izin vermediler falan diye ne demekti o?
-Hatırlamıyorum ki,adı üstünde hastaydım. Öyle boş konuşmuşumdur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarası Saklı | ZeyÇağ
Novela JuvenilGenç kızın küçük,narin ellerini kendi avuçları arasına aldı. Başparmağıyla bileğindeki izleri okşadı silmek istercesine. Sanki yarası hâlâ tazeymiş gibi, canı acımasın diye usulca dudaklarına götürdü naif bir öpücük bırakarak. "Özür dilerim güzelim"...