-Tamam bir mola paydos bir şey verelim valla yoruldum ya,dedi Sinan isyan edercesine. Elindeki gitarı söylenerek kenara atıp kendini koltuğa bıraktı.
-Yavaş lan yavaş emanet onlar, çocuğun başına iş açma,dedi Ali Çağrıyı kast ederek. Çağrı da, sorun yok dercesine kafasını salladı.
Araları gerçekten de bu yarışma sayesinde biraz olsun düzelmişti. En azından Ali,kendisine öldürücü bakışlar atmayı bırakmış, Çağrı da Zeynep de biraz olsun rahatlamıştı.
-Yorulduk bayağı,ama bence hazırız yarışmaya.
-Bence de daha fazla provaya gerek yok hem yarın için dinlenmek de önemli,dedi Çağrı Zeynep'i onaylayarak.
-Hay senin ağzını yiyim ya!
Sinan'ın tepkisiyle ikisinin de gözleri şaşkınlıkla kocaman açıldı. Sinan da ne söylediğini yeni fark ederek:
-Yani şey,iyi söyledin güzel söyledin anlamında diye-
-Tamam tamam her neyse,dedi Zeynep gülümsemesini bastırmaya çalışarak. Göz ucuyla Çağrıya bakmış, onun afallamış ifadesini görmesiyle kıkırdamasına engel olamamıştı.
-Şu aletleri sağ salim arabaya yerleştirelim de,sonra dağılalım.
El birliğiyle müzik aletlerini taşıyıp arabaya yerleştirdiler.-Bu sanat ne zor işmiş ya,kurt gibi acıktım valla. Kader ablam şimdi ne yemekler yapmıştır... Hadi size gidelim hep birlikte Zeyno,dedi Sinan hevesle.
-Annem evde yok canım maleseef,hâlâ dükkanda o.
-Hadi ya, e o zaman mecbur senin elinden yiyeceğiz.
-Ben aç kalmayı tercih ederim kardeşim.
-Zıkkımın kökünü yiyin be ikiniz de!
Zeynep Ali ve Sinan'ı omuzlarından iterek yokuşa doğru yönlendirmeye çalıştı. Ama ikisi de hâlâ Zeynep'le uğraşmaya devam ediyordu.
-Bak bebe gör sende sevgilinin gerçek yüzünü gör,nasıl saldırıyor bize!
-Vahşi resmen bu ya!
Ali ve Sinan'ın Çağrıya kendisiyle ilgili söylediği şeyler Zeynep'i daha da kızdırmıştı. Çağrı ise gülmemek için zor duruyordu.
-Yürüyün gidin bak elimde kalırsınız!
Zeynep üzerlerine hızla yürürken Ali ve Sinan daha fazla uzatmayarak koşar adımlarla evlerine gittiler. Çağrı ise güldüğünü belli etmemek için kafasını başka bir tarafa çevirmişti ama nafileydi. Zeynep iki elini beline yerleştirerek Çağrıya doğru yaklaştı.
-Sen neye gülüyorsun?
-Hiç,dedi birden ciddileşerek. Zeynep'e doğru birkaç adım yaklaştı.
-'Vahşi' dedikleri kızın benim yanımda bazen bir kediden farksız olduğu geldi de aklıma, ona güldüm.
Zeynep beklemediği bu cevapla ne diyeceğini bilememişti. Çağrının da, yüzündeki gülümsemeden anlaşılıyor olacak ki, bu durumdan keyif aldığı belliydi.
-O "kedi" seni de parçalamadan evine git istersen?
-Yok ya iyi böyle,hem kıyamaz o bana,dedi ellerini cebine atarak kendinden emin bir şekilde.
-Bence o kadar da emin olma,dedi Zeynep parmak uçlarında yükselerek. Böyle yaparak daha da yakınlaşmışlardı ve Zeynep'in bu hamlesiyle Çağrının dikkati dağılmıştı.
-Çağrı.
-Hm?
-Evine mi gitsen artık?
-Neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarası Saklı | ZeyÇağ
Teen FictionGenç kızın küçük,narin ellerini kendi avuçları arasına aldı. Başparmağıyla bileğindeki izleri okşadı silmek istercesine. Sanki yarası hâlâ tazeymiş gibi, canı acımasın diye usulca dudaklarına götürdü naif bir öpücük bırakarak. "Özür dilerim güzelim"...