Aşkı Fısılda 5.Bölüm

272 57 4
                                    

Kızlar yeni bir güne uyanırken bu günkü "araştırma operasyonu" yapmanın heyecanını yaşıyorlardı. Bu gün akşam okul çıkışı operasyonu gerçekleştirecek ve o üç kendini bilmeze meydan bırakmayacaklardı. Eliz ve irem'in evleri aynı mahallede karşılıklıydı. Bundan dolayı istedikleri zaman birbirlerine gidip gelebiliyor ve ailelerini merak ettirmiyorlardı. Eliz hemen hızlıca bir duş aldı, tabi saçlarını yıkamadan. Zaten fön çektimi 4 gün kullanmadan kesinlikle yıkamıyordu. İrem ve burcu'ya whatsapp'da "Günaydın hayatimin kadınları" yazarak "Bir günaydın mesajı kaç para" dedirtmedi. Cünkü yazmadığı zaman burcu kesinlikle instagramdan bulduğu günaydınla ilgili özlü sözleri atıyordu. Konuşturmanın anlamı yoktu. Hemen ardından irem ve eliz aynı saatlerle evden çıkıp okula gitmek için otobüs durağına doğru yürümeye başladılar.

"Ya kızım biz bu üç maymunun ismini kimden öğrenicez?" Irem'in gereksiz sorusu eliz'in abartılı bir şekilde gözlerini devirmesine neden olmuştu.

"Yaa of sorarız birine işte ya"

"Ya sorarızda şimdi bu kızlar bu çocukları niye araştırıyor demesinler"

"Yaa tamam ya sanki böyle aman kimki bunlar ya felan umursamaz gibisinden yaparız" eliz elini sallıyor, umursamaz gibi davranıyordu. Çevreye dedikodu vermenin anlamı yoktu. Kızlar durağa yürümüş ve otobüsü bekliyorlardı. Uzaktan gelen mor renkli otobüsü görünce kızlar çantalarındaki ögrenci pasolarını çıkarıp beklemeye başladılar.

"Kankeyto hemen otobüste yer kap" eliz sinirle gözlerini kocaman açarak irem'e baktı. Ya bu kız ne kıroydu. Otobüs önlerinde durunca irem önde eliz arkada arabaya bindiler. İrem hızlı adımlarla gidip cam kenarına oturdu. Eliz gözlerini devirdi ve irem'in kafasını tutup yavaşça cama vurmaya başladı.

"Oof ne var be" irem eliz'in elini itmiş, hırsla saçlarını düzeltti.

"Utanıyorum yeminle" irem omuz silkip kulaklıklarını çıkarırken, eliz'de çantasından "karanlığın elli tonu" kitabını okumaya başladı. Her nedense bazen kitapa "oha" derken bazende "ay yeriim be" demekten kendini alamıyordu. Sadece seks değildiki olay adamın tutkusu, sahiplenmesi, kıskanması, sertliği insanı etkiliyordu. Insan kendini "banada bir grey ver Allah'ım" demekten kendini alıkoyamıyordu. Allah ne verirse hayirlisini versin. Yan tarafında oturan irem'e bakınca "kesinlikle versin" demeden edemedi. Tam 15 durak sonra ayağı kalkıp, düğmeye basıp durmasını beklemeye başladılar. Otobüs durağının okula yakın olmasına bir kez daha sevindiler. Okula girer girmez tek tek her tarafı inceleyip kim var kim yok kontrol etmeye başladılar. Bu gün okulda boş durma günü değil plan günüydü. Öncelikle derse girdiler ve çıkarkende sövmeyi ihmal etmiyorlardı. Ikinci günden dersmi yapılırdı.

"Şimdi canikom kime sorucaz? Bizi satmayacak biri olmalı." Eliz koluna düşen çantasını omuzuna atıp olduğu yerde durdu.

"Kızım sen manyakmısın? Kimi tanıyoruzki bizi satmayacak?" Irem eliz'e hak vermenin ezikliğini yaşayarak kafasını salladı. Kızların diğer dersine başlamasına 2 saat vardı. Bu 2 saat içinde kesinlikle o üç maymunun ismini öğrenmeleri gerekiyordu. Çimlerde bağdaş kurarak oturmuşlardıkı yanlarına 2 kız gelip oturdu. Eliz irem'e göz kırpıp yavaşça kayarak kızlara yanaştı.

"Selam kızlar"

"Selam" Eliz kocaman gülümseyip en tatlı yüz ifadesini takındı. Hayret insanlarmış.

"Sizindemi ilk yılınız kızlar?"

"Evet biriz daha" Irem'de hemen yaklaşmış gülümsüyordu.

"Ya bizde işte alışmakda zor ya dimi kızlar" Eliz içinden dular etmeye başladı umarım "di" gibi sacma bir cevap vermezdi kız.

Evet ama bizim kuzenlerimiz bu okulda okuyor. Yani gelmeden burayi felan az çok biliyoduk" işte bu eliz'in gözlerinde şeytani bir ışık parladı. Bu kızlardan öğrenebilirlerdi belki ismi.

AŞKI FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin