Aşkı Fısılda 33.Bölüm

192 33 8
                                    

Baran günlerdir eliz'le konuşmamış, daha doğrusu konuşamamıştı. Ne yapsa eliz'e ulaşamamıştı. Belki orada sert çıkmıs, kalbini kırmıştı ama birinin eliz'e dur demesi gerekiyordu. Şu buz gibi havalarda sevgilisini yanında istiyordu. İrem'de kendisine tavır almıs, eliz hakkında hiç birşey söylemiyordu. Uras ve çayan'ın sürekli yanına uğramasına ragmen yinede yetinmiyor, eliz olsun istiyordu.

-"lan it herif, madem üzülecektin neden kıza öyle davrandın?" Çayan bu konuya sessiz kalırken uras tepkisini belli ediyordu. Irem'in üzülmesi uras' ın üzülmesi demekti ve eliz üzgün olunca irem'de oluyordu.

-"lan siktir git. Bilerekmi yaptım? Eliz'de bana hic kızmazdı, Beklemiyordum o tepkiyi."

Uras ne kadar arkadaşina kizsada pişman olduğunu görünce vazgeciyordu. Irem'le defalarca konuşmasına rağmen eliz'i ikna edememişlerdi.

-"sen irem'le tekrar konuşsaydın. Eliz hala aynımıymış?" Uras göz devirmekten başka birşey yapamıyordu. Eliz inatçıydı, baran ise şaşırtıcı derecede ısrarcıydı. Normal şartlarda baran'ın çoktan vazgeçmesi gerekirken hala peşinde koşuyor, üzülüyordu.

-"lan konuştum, konuştum. Yok, kız hiç."

Baran'da artık sinirlenmeye başlıyordu. En sonunda annesi var demiyecek, gidip onu o kıvırcık saçlarından sürükleyecekti. İnat, naz yapılırdı ama eliz hersey gibi bunuda abartıyordu. Resmen kızın duygularının ortası yoktu. Herşeyi fazla uçlarda yaşıyordu.

Bara eliz'i aramak için tekrar cebinden telefonunu çıkardı. Işığı yanıpta ekran resmini görünce gülmeden edemedi. Eliz'le kendi resmi vardı ve eliz bu resmi yaparkenki saçmalıkları aklına geliyordu. Baran'a ısrar etmemiş, istemem yan cebime koy yaparak baran'ı mecbur bırakmıştı. Sevgilisi ne kadar masum, sakin görünsede tam bir cadıydı. Nasılda ber olayı, her rezzilliğini kendine çevirebiliyordu. Baran onu yerdi, yer! Kulağına telefonu koyunca yine o uzun uzun çalan seslerden sonra o salak kadının sesini duymuştu. Resmen günlerdir bu kadı kendisiyle konuşuyor ya eliz'in 'telefonunun kapalı ya da meşgul' oldugunu sòylüyordu. Resmen sevgilisinden çok bu kadın kendisiyle ilgileniyordu.

-"lan arayıp durmasana. Açmıyor işte. "Çayan artık baran'ın bu hallerine şaşırıyordu. Surekli arıyor, soruyor lan yanıtta alamıyordu.

-" ne yeter lan? O küçük cadı bilerek telefonu kapatmıyor. Çalsınki ben kudurayım, oda açmayarak bir bok yapsın. Eğer konuşmak istemeseydi kapatır rahatlardı. Kapatmıyor, neden; çünkü sürünmemis istiyor." Uras ve çayan şok olmuş, baran'a bakıyordu.

Adam resmen karı gibi senaryo yazmış, kafasında uydurmuş ve sinirlenmişti. Eliz baran'a hiç iyi gelmemiş üzüm üzüme bakar olmuşlardı.

-"ne bakıyorsunuz lan?"

-" valla pes! Lan sen resmen karı gibi uydurup, triplendin."

Baran artık bosvermiş, takmayacaktı bunları. Eliz elbet okula gelecek, baran görecekti. Peşinde koştukça eliz kaçıyor, nazlanıyordu. Baran artık boşvermiş, boşvermesinin üzerinden 3 gün geçmişti. Havanın soğuk olmasından dolayı okula koşar adımlarla giren baran, uzaktan siyah montulu, kırmızı gıcık eden şalıyla gelen eliz'i gördü. Aramaması, telefonlarına cevap vermemesi baran'ı sinir etmiş, sinirlenmesine neden olmuştu. O cevap vermemeleri aklına geldikçe deliriyordu. Tani şuan sinirlenmemeli, sakin olmalıydı. Yoksa bu cadı yine kaçacaktı. Baran sert hızlı adımlarla eliz'e gitmiş ve kolundan tutmuştu. Eliz'in kendisine sinirli bakışlarını bile özlemişti.

-"konuşmalıyız eliz."

-"hadi ya?" Eliz'in elinden geldikce dalgaya almaya çalışıyordu. Sinirlendiğini, veya üzüldüğünü görmesini istemiyordu.

AŞKI FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin