Eliz'in gözlerinin içinde kalpler belirmiş, kırmızı ışıklar saçar olmuştu. Sanki etrafındaki insanlar durmuş herkes kendilerini izliyordu. Karşısındaki aşırı pis yakışıklı bebeyle kendisi kırmızı bir kalp içindeymiş gibi. Bulutların üzerinde, ayakları yere basmıyordu. Bu adam kendisine aşıktı hatta şimdi ona ilanı aşk edecekti.
"Kreşmi burasi önünüze bakın" eliz sinirli sesle bir an kendine geldi. Bulutlar ayaklarının altından uçmuş, insanlar tekrar yürümeye başlamış, içinde bulundukları kalp puuff diye yok olmuştu. Eliz gerçeklerle karşılaşınca hızla toparlandı ve baran'a bir iki adım yaklaştı telaşla..
"Ay ben çok özür dilerim bir anda oldu yani ben sizi görmedim. Bilerek yapmam ben neden yapayimki? Iyimisiniz? Pardon adınız ne?" Eliz telaşlanmış baran'a ardı ardına anlatmaya çalışıyordu. Sonra bu boş konuşmayı bırakıp adını ögrenmeye çalıstı. Çocuklarının babasını tanımalıydı. Baran sinirle karşısındaki kıza baktı.
"Ne saçmıyorsun sen?" Baran böyle saçma kızlara tahammül edemiyordu.
"Ya hani özür dilemek için şey ettim" eliz her nedense utanmıştı. Çok sert çıkmıştı.
"Özür dilerim" eliz kafasını önüne eğmiş irem'i kolundan tutarak çekiştirmişti. Utanmış ve ya rezzil olmuş olması şuan arkalarından ne konuştuklarını deli gibi merak etmediği anlamına gelmiyordu. Ne konuşyorlardı acaba?
"Iyimisin abi?" Çayan kuzenine merakla bakıyordu. Böyle sakarları neden dışarı salıyorlardı?
"Iyim iyim yok bir şey" baran sinirle kolunu indirip yürümeye başladı. Uras ve çayan'da onu takipp ediyorlardı.
"Lan o değilde kızın elinde kalıyordun ha" uras' ın kahkaha atarak söylediği sözler çayan'ıda güldürmeye yetmişti. Baran hem sinirleniyor hemde gülmeden edemiyordu. Bu itlerin diline düşmekde zordu.
"Kesin lan karı gibi dırdırı kesinde yürüyün kahve içelim" üç arkadaş kahvelerini alıp bahçeye geçip yuvarlak masaya oturdular. Baran ayaklarını karşısındaki sandalyeye uzatıp öne doğru kaymış rahatça oturuyordu.
"Lan bu senede adam gibi bir kız gelmemiş. Birlere baksanıza hepsi tırt" baran ve çayan hiç umursamadan oturmaya devam ettiler. Çocuk haklıydı bir tane elle tutulur kız yoktu. Baran kahvesinden büyük bir yudum alıp elindeki karton bardağı buruşturdu. Yeni gelen kızlar geçerken sürekli bu üç yakışıklı erkeğe bakıyorlardı. Kimisi magazinden kimisi geçen senden tanıyordu. Kızlar iç çekerek bakıyordu. Uras, çayan ve baran'da birbirlerine bakıp gülüyordu. Yakışıklı olduklarının ve kızların kendilerini beğendiklerini biliyorlardı.
"Oof ilk günden sıkıldım. Bitsede gitsek" çayan oflayarak sıkıntısını dile getirdi. Daha bitmesine 2 yıl vardı. Bitsede rahat yoktuki hemen holdingde başlıyacaklardı. Hayat zordu.
"Bekle bekle biter" baran alayla kuzenine fikrini söyledi. Okul biter bitmez işe git hemen evlen diye baskı kuracaklardı. Evlilikmi? Aman allah korusun..
~~~
"Ay ben şok kızıım one be o insansa ben neyim hadi ben insanım diyelim o zaman o ne?" Eliz şok olmuş bir şekilde ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırmıştı.
"Ya evet yaa hele o arkadaki esmer olan vay anasını yaa analar neler doğuruyor" irem'de arkadaşına uyarak ilk defa erkek görmüş gibi görünmekden çekinmiyorlardı.
"Oof irem ya onların doğurduğu çocuğa bak bide benim annemin doğruduğuna bak" irem gülerek arkadaşına baktı. Haklıydı yani Allah'ın dolu zamanına denk gelmişlerdi sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI FISILDA
RomanceBizim hikayemizde de sert, yakışıklı çocuklarımız var.. zaten bizdende başka türlüsüne kafayı takmamız beklenemez. Biz kimmiyiz? Tipik tür kızı.. Trip atmak için fırsat bekleyen, namuslu görünmek için yakışıklı bebeleri elinin tersiyle itin kızlarda...