Aşkı Fısılda 19.Bölüm

285 46 6
                                    

-"laan adi, doğru konuş" baran çayan'a bağırmamış, kükremişti. Şuan çayan ve uras pepe misali katıla katıla gülmek istiyordu ama tabi gülmüyorlardı. -"doğru konuşuyorum. Bunları sen yapacaksın ben değil." Baran'ın yüzündeki sırıtma eliz'in sinirlerini bozmaya yetmişti. Sanki dün ahkam kesen kendisi değilmiş gibi. -"halla halla, sen kim oluyorsunda bana yardım ediyorsun?" Eliz yine dikleniyordu. Ama bu diklenme 'istemem yan cebime koy' demenin başka bir versiyonuydu. Baran kendinden 15-20 santim kısa olan eliz'e yan bakışlarını atıp arkadaşlarına döndü. -"tamam, siz çıkın. Eliz bende." Baran ortamda eliz yokmuş gibi konuşmuş, onun adına kararlar almıştı. Yetmemiş gibi kolundan tutup yanına çekmişti. Eliz şoktaydı. -"ya sen kimsin? Gelmiyorum ben seninle bir yere." Eliz kolunu çekmeye çalışıyor, yavaştan sinirleniyordu. Baran elinin altında oynaşan eliz'i hiçmi, hiç umursamıyordu. -"hadi eyvallah, görüşürüz." Baran elini alnına götürüp asker selamını vermiş ve eliz'i kolundan tutup peşinden çekmeye başlamıştı. -"ya kime diyorum?" Eliz'in hoşuna gidiyordu ama sinirde oluyordu. Şuan tam dizileri yaşıyordu. Tamam zorba bir yakışıklı vardı ve esas kızı kolundan çekiyordu. Tam dizi! -"heey, bana bak. Bak seni yolarım." -"kes sesini! Başım ağrıyor." Baran gömleğinin önünde duran gözlüğünü alıo takmıştı ki, eliz şuan ölebilirdi. Bu çocuk çok seksiydi ama o az önce kendisine 'kes sesini' demişti. -"banane, iyiki ağrıyor. Daha çok ağrıtacağım o başını." Eliz'in söyledikleri baran'ı hoşuna gitmiş olmalıki eliz'e bakarak, o güzel beyaz dişlerini göstererek kocaman gülümsedi. Eliz herşeyi rüyamış gibi izliyor, kendine biraz daha hakim olamazsa gülecek gibi oluyordu. -"daha önce diş macunu reklamında oynadınmı?" Eliz sorduktan sonra ne kadar salak, aptal bir soru olduğunu anlamıştı. Böyle soru sorulurmuydu? -"hayır, daha önce mankenlik teklifi aldım." İste eliz'in yüzüne gerçekler bir kez daha tokat gibi yapıştırılmıştı. Kendisi mankenliğin yanından dahi geçemezdi. Hatta, okadar çirkindiki bebekliğinde bile reklam teklifi yapmamışlar, şöyle poposunu sallaya sallaya bezleri tanıtamamıştı. Hayaller baran, gerçekler eliz'di. -"neden yapmadın?" Eliz'in sakinleşmiş,meraklı halleri baran'ın hoşuna gitmişti. O tiz sesiyle bağırması hiç hoşuna gitmiyordu. -"ama üstü çıplak istiyorlar. Namusum söz konusu elletmem." Baran'ıı dudaklarını büzerek söylemesi, kafasını yana eğip göz kırpması... Tamam, eliz artık öbür tarafa uçuş biletini almıştı. -"hmm doğru, çok namuslusun ya." Her ne kadar uçuş biletini almış olsada lafını koyardı. Sonuçta baran'ın namusuna talipti. Ucundan değil, baya baya derinden namusunu kirletmek istiyordu. Ne güzel kirletilirdi ama namusu. Acaba baran'a gazoz içmeyimi teklif etseydi? Sonuçta biz yıllarca gazoz üzerinde neler neler yedik. Ne cevizler kırdık. Eliz'in içinden nasıl, neyle tecavüz etsem diye düşünürken baran kapıyı açmış, eliz'i arabasına bindirmişti bile. Eliz baran'ın kafasından tutup kendisini araba oturtmasıyla, biraz geç olsada arabada olduğunu anlamıştı. Baran'ında yerini almasıyla lüx arabada olmanın tadını çıkarayım dedi. Lüx araba, yakışıklı bir erkek, zengin ve azıcık zorba biri. E, daha Allah'tan belasınımı isteyecekti? -"nereye?" Eliz'in sorusuna cevap vermeyen baran eliz'i deli ettiğini biliyordu. -"hey, kime diyorum? Baksana sen bana?" Baran sinan çetin'in programında, heyecanlı müzikle açılan kapıdan gelenmiş gibi yavaşca dönmüş, eliz ise bekleyen gibi heyecanlanmıştı. Sonuc; kimse gelmemiş, eliz hayal kırıklığıyla kalakalmıştı. Hayır, kaçırması kendisi için sorun değildi. Eliz yine suratını asıp arkasına yaslanmıştı. Şimdi emin olduğu bir durum vardıki irem kesinlikle eğleniyordu. **** -"ya uras ya, ciddimisin?" İrem'in artık gülmekten gözlerinden yaş gelmişti. Uras eski anılarını anlatıyor, irem'i gülmekten öldürüyordu. Hele baran'ın anıları daha komikti. Baran daha ufacık bir çocukken bile sessiz, sert bir çocukmuş. -"evet, ciddiyim. Çocukluktu işte." İrem'in arabasındaki kahkahaları uras' ı keyiflendiriyordu. Komik kızdı. -"ya şimdi nereye gideceğiz?" Irem'in naz yapmaları, dudak büzmeleri hoşuna gidiyordu. -"yemek yiyelim?" İrem içinden 'bırak yemeği çek otele' demek istiyordu ama kendisi cici bir kızdı. Olmaz! -"aç değilim ben. Ama sana uyarım." -"bende aç değilim ama kahve içmek kısa sürer. Zamanımız az olur yani." 

AŞKI FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin