-"çok konuşma! Seni baban olacak it gönderdi değilmi?"
Eliz şok olmuştu. Uzun yıllar sonra babasını tanıyan biriyle karşılaşıyor ve iyi duygular hissetmiyordu. Bu adamın babasıyla derdi neydi ve nereden tanıyordu? Baran'la tanışması, ailesiyle tanışması tesadüf değilmi?
-"ne, siz, siz babamı tanıyormusunuz?" Eliz hemen cevap istiyor, ortada ne vardı bilmek istiyordu.
-"ee amca ya!" Baran içeriden söylenerek geliyordu ve amcası hemen kendisini toplamıştı.
-"baran'a hiç birşey anlatmıyorsun."
Aydın bey eliz'i sertçe uyarmış, şimdilik susmasını saglamıştı!
-"amca sorun yoktu. Uras halletmiş."
-"iyi o zaman oğlum. Hadi içeri geçin sizde, üşümeyin. Aydın bey gençleri içeri yönlendirmeye çalışıyor, eliz'in konuşmasındam çekiniyordu. Haldun'la konuşmadan eliz'in baran'la konuşmasını istemiyordu.
-"hadi, girelim güzelim." Baran eliz'i kolunun altına almış, içeriye girmişlerdi.
-"neyin var kızım?"
Haldun beyin dikkatini çekmişti eliz'in solgun yüzü. Değişik bakıyordu ve yüzündeki renk gitmişti.
-"hayatım, iyimisin?"
Eliz kendisine dikilen gözlerle, rahatsız olmuştu. Bir an gözleri Aydın beye kaydığında, kendisine o kadar nefretle bakıyorduki eliz titremesine engel olamadı. Meraktan, korkudan çatlamak üzereydi. Neler dönüyordu burada? Kimdi bu insanlar?
-"iyim. Eve gitsem iyi olacak."
-"ben seni bırakayım."
Baran sevgilisini kolunun altından hiç bırakmamıştı.
-"eliz'cim iyimisin?"
-"evet, biz gidelim artık. Herşey için teşekkürler." Haldun dayanamamış, kalkmış eliz'i alnından öpmüştü. Bu güzel kızın iyi olmasını istiyordu.
-"biz kaçtık." Baran eliz'i kapının önüne getirip, üzerini giydirmişti. Şuan biraz değişikti. El ele evden çıkıp arabaya bindiklerinde dahi eliz'de bir değişiklik yoktu.
-"eliz n'oluyor güzelim?"
Eliz baran'a hiç birşey anlatmayacaktı. Simdi olay nedir, kim ne yapmış bilmiyordu ve öğrenmeden baran'ı kaybetmek ya da kızmak istemiyordu. Önce öğrenmeliydi. Baran'la tartışmaya girmek ve ya durduk yere kaybetmek istemiyordu. Ailelerin araya girip, ayırmalarını istemiyordu. Şimdilik susacaktı!
-"aslında şey... sizinkilere çok imrendim çok kalabalık, güzel bir ailesiniz." Eliz çok iyi yalan söylerdi. Baran bu söylediklerine inanmış, eliz'e üzülmüştü. Onun annesiyle beraber kaldığını biliyordu.
-"ben varım güzelim. Ben sana yetmiyormuyum?" Eliz o üzgün hallerini üzerinden atamasada, baran'a belli etmemeye karar verdi. Zaten evde çok belli etmiş, işleri biraz karıştırmıştı.
-"oy benim aşkım bana yeterde artar. Oy ben yerim bu çocuğu. Hele nasıl güzel çocuk" eliz bir yandan saçmalarken diğer yandan, baran'ı sertçe seviyor, yanaklarını sıkıp, saçlarına öpücük konduruyordu. Severken bir yandanda baran'ı göğsüne bastırıyordu. Araba kullandığını çoktan unutmuşa benziyordu.
-"sen geçen gün irem'e ne diyordun?" Eliz geri çekilmiş, baran'a bakmıştı. Eliz genelde irem'e hep saçmalardı. Insallah saçma birşey duymamıştır.
-"ne, ne dedim?"
-"gel seni memelerime bastırcam diyordun?"
Baran sırıtarak söylemiş, sonunda o cok tatlı olan göz kırpmasını eksik etmemişti. Eliz bunu genelde çevresindeki kız arkadaşlarına, kuzenlerine söylerdi. Bu 'gel seni seveyim' gibi bir şeydi eliz'in dilinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI FISILDA
RomanceBizim hikayemizde de sert, yakışıklı çocuklarımız var.. zaten bizdende başka türlüsüne kafayı takmamız beklenemez. Biz kimmiyiz? Tipik tür kızı.. Trip atmak için fırsat bekleyen, namuslu görünmek için yakışıklı bebeleri elinin tersiyle itin kızlarda...