Baran şaşkınca karşısındaki kıza bakıyordu. Nereden çıkmıştı şimdi? Defne baran'ın eskilerinden bir süre takıldığı kızdı. Sadece bir kaç hafta takılıp beraber olmuşlardı. Kız baran'a takmış, aylarca yakasını kurtaramamıştı. Şimdi nedense yine köşeye sıkıştığını hissediyordu. Eliz ters ters bakıyor, defne salak salak bakıyordu.
-"ne var?" Baran karşısındaki defneye ters cevaplar vererek kurtulmaya çalışmıştı. Tabiki defne'den kurtulmak mümkün olmamış, yine yapışmıştı.
-"ya özlemedinmi beni baran?"
-"salak salak konuşma. Tabiki özlemedim." Defne'nin surati bir an düşsede hemen topladı.
-"ya baran ya, gel sarılalım."
Eliz'i ateş basmış, kalp krizi geçirecekken baran'ın hareketleriyle biraz kendine geldi. Baran karşısında kendine sarılmaya çalısan defne'yi kolundan tutup geriye doğru itmişti. Defne'de yüzsüzlerin başkanı olduğu için hala gitmiyordu.
-"defne, sevgilimin yanında sana zor kullanmak istemiyorum."
Baran'ın sözleriyle defne'nin gözleri kocaman açılmış, şaşkınlıkla solumuştu. Baran'ın nasıl sevgilisi olabilirdi? Kendisi zamanında 'aşka inanmam, sevgili işleri bozar' diyerek kendisiyle sadece geceleri sevgili olmuştu.
Şimdi bu basit, kendisine yetişemiyeceği kızmıydı sevgilisi? Kesinlikle çirkin şanşı çok, çok önemliydi.
-"bu kızmı senin sevgilin?" Defne parmağıyla işaret etmiş, beğenmediğini buram buram belli etmişti. Bakışları, tavırları açıkca bağırıyordu.
-"ne o, beğenemedinmi?" Eliz sandalyede ters dönmüş, ellerini beline koymuştu. Şimdi tam kavga modunda, 'üzerine atlarım' diyordu.
-"evet canım, beğenemedim." Defne'de o kırmızı, uzun sivri tırnaklarını göstererek 'seni çizerim' diyordu. Eliz kızın tırnaklarını görünce dahada sinirlendi, kendisi o kadar uğraşmasına, kuzeninin gelirken o kadar oje, vitamin almasına rağmen uzamıyordu. Uzasada kırılıyordu. Bir an durup ne sürüyorsun demek istedi ama hemen vazgeçti. Karşısındaki düşmandı ve gerçek konuya dönmeliydi. İrem'de gözlerini kısmış, sinsice bakıyordu o sarı yelloza. Eğer eliz atlarsa kendisi her türlü dalardı.
-"hadi defne, defol." Baran kızı kolundan tutmuş, biraz ittirmişti. Çünkü, birinin bu kızı uyarıp, arkadan itmesi gerekiyordu. Defne sinirle ince topuklularını vura vura gitmişti. Eliz aslında çok sinirliydi ama kesinlikle sinirini baran'a belli etmeyecekti. Sonuçta kendisini savunmuş, kıza kötü davranmış ve sevgilisi olduğunu inkar etmemişti. Baran kendisine bakarken dayanamadı.
-"aşkım, kasma senin suçun yokki. Benden öncesini sorgulayacak, sana kızacak değilimki. Boşver salak o." Baran derin bir nefes almış, tekrar sevgilisinin yanına oturmuştu. Bu olgunluk baran'ı dahi şaşırtmıştı. Eliz kendisine bakıp tatlı tatlı gülümserken baran dayanamadı. Masadakileri umursamadan o öpülesi dudakları dudaklarının içine aldı. Yumuşak, sakince öperken artık öpmenin yetmediğinin farkındaydı. İleriye gitmeliydi. Şuan sadece öpmekten ileri gidemiyeceğini biliyordu. Yavaşca ayrıldığında baran'ın derin bir nefes vererek kafasını geriye atması uras ve çayan'ı güldürmüştü. Bu halleri bilirlerdi. Şuan eminlerdiki kardeşi çok zor durumdaydı. Ne iğrenç hallerdir onlar!
-"diren abi, sakin." Çayan çok acı bir durum varmış gibi masanın üzerinden baran'ın elini tutmuş, kardeşine destek oluyordu.
-"kahrolsun bağzı şeyler. Allah size vermesin" eliz irem ve idil ne olduğunu anlamamış, bu saçma konuşmalara anlam verememişti. Ortada bur durum vardı ve kızlar anlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI FISILDA
RomanceBizim hikayemizde de sert, yakışıklı çocuklarımız var.. zaten bizdende başka türlüsüne kafayı takmamız beklenemez. Biz kimmiyiz? Tipik tür kızı.. Trip atmak için fırsat bekleyen, namuslu görünmek için yakışıklı bebeleri elinin tersiyle itin kızlarda...