Baran ve eliz birbirlerinin kollarında olmanın zevkini yaşıyorlardı. Baran kollarının altındaki cadıdan çok memnundu. Şaşırtıcı derecede memnundu. Sakin oturmak kendisine göre değildi ama şuan iyidi.
-"lan, n'apıyorsunuz?" Evet, beklenen üvey evlat gelmiş ve ortamı bozmuştu. Baran emin olmuşu, uras'da bir alet vardı ve güzel anların içine şıcmak için programlanmıştı. Nerede bir güzellik var, uras' ın antenlere uyarı gidiyordu.
-"kıracağım o antenlerini. Siktir git." Baran eliz'in bile varlığını unutmuş uras'a ortamın el verdiğince küfür etmeye çalışmıştı.
-"kalbimi kırıyorsun ama kardeşim. Bak yengenin yanında oluyormu?"
Uras' ın 'yenge' lafı eliz'in hep havada olan aklını bir karış daha havalandırmışken baran'ın, sürekli bozuk olan sinirlerini biraz daha bozmaya yetmişti.
-"ne yengesi lan? Gereksiz gereksiz konuşma." Eliz tam havaya girmiş, birazdan 'yengesi kurban' diye söze başlayacakken baran'ın yine kükreyen sesi fııs diye sönmesine neden olmuştu. Pek belli etmesede şuanda gururu kırılmıştı. O çok rahat omuzdan kafasını kaldırmış, kocaman gözlerle baran'a dönmüştü. Ne saçmalıyordu bu salak? Tamam, yenge olmaya bilirdi ama böyle hastalıklı, kendisine yapışmasından korkan bir kız gibi davranması eliz'i üzmüştü. Uras yabancı olmasa kesinliklee yanlış anlardı. Her zaman kendisi geliyor, öpüyor, sarılıyordu ve en sonunda yine kendisi itilen, suçlu oluyordu. Bu sondu. Artık bu salak oyunlara kanmayacak, izin vermeyecekti.
Bu son!
-"baran haklı uras. Ne yengesi? Baran kim ben kimim?" Eliz sakin, bir o kadarda üzgün bir sesle söylemiş ve o kalkmak istemediği o kolların arasından çıkmıştı. Renkli pufların arasından uras' a doğru yürürken omuzlarını silkmiş, yanlarından ayrılmıştı.
Olmuyorsa zorlamamalı.
-"lan oğlum, neden sürekli kızı kırıyorsun? Kız lan bu kırılır."
-"lan adiler, ben demiyormuyum size eliz varken saçma sapan konuşmayın diye? Gelmeyin lan!" Baran'da biraz saçmaladığının farkındaydı. Neden böyle oluyordu? Resmen eliz herşeyi karıştırıyordu. Yıllardır kendisi bunu kızlara yapmış, hep aklını başından almıştı. Ama eliz, eliz farklıydı. Bilmediği, anlamadığı birşeyler vardı. Neydi bu olanlar?
Siktir, eliz gitmişti!
Baran hızla yerinde doğruldu ve eliz'in peşinden gitti. Kesinlikle öyle demek istememişti. Aslında yanlış birşey söylememişti ama söyleme tarzı yanlıştı. Tekrar eski yerlerine döndüklerinde eliz'in irem'in yanında oturmuş, sessizce, dalgın gözlerle elleriyle oynuyordu. O cadının bu sessiz, masum hali baran'ın kalbimi tekletmişti. Baran böyle kızları severdi. Sessiz, sakin a
Ama eliz'in bu hali canını sıkıyordu. Kendisinede bakmıyordu. Az önceki gibi kollarına almak, sevmek vardı ama bu cadı sinirliydi.
-" uras bey soğuk birşeyler alırmıydınız?" Eliz ve irem kafasını kaldırmış karşılarındaki incecik, sarışın kıza bakıyorlardı. Eliz'in dikkatini sadece güzelliği çekerken, irem'in aklına hemen bu kızın aynı evde uras'la yaşadığı gelmişti. Güzel kızdı. Hatta çok tatlıydı.
Keşke ölse!
-"yok sibel sağol." Genç kız geldiği gibi tekrar çıkmıştı. Uras karşısında oturan irem'in yüzünün değişmesinden yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu anlamıştı. Uras irem'le konuşmak isterken, baran'da deli gibi eliz'le konuşmak istiyordu. Konuşacak,aslında anladığı gibi olmadığını anlatacaktı. Bu bile kendisine saçma geliyordu, baran hiç bir kıza açıklama yapmazdıki. Farkında olduğu başka bir durum vardıki eliz'i diğer kızlar değildi. Açıklamayı hak ediyordu! Hemen hızla yerinden kalktı baran. Vazgeçmeden açıklama yapacaktı. İrem'in yanında oturan eliz'in elini tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI FISILDA
RomanceBizim hikayemizde de sert, yakışıklı çocuklarımız var.. zaten bizdende başka türlüsüne kafayı takmamız beklenemez. Biz kimmiyiz? Tipik tür kızı.. Trip atmak için fırsat bekleyen, namuslu görünmek için yakışıklı bebeleri elinin tersiyle itin kızlarda...