"Demek evlenilecek kızsın? Peki ben bu durumda, evlenilecek erkekmi oluyorum?" Eliz'in gözleri sonuna, en sonuna kadar açılmış, baykuşların en kralı olmaya hak kazanacak kadar açmayı başarmıştı. Ne demişti? Evlenilecek erkekmiyim demişti? Eliz düşüncelere o kadar dalmıştıki ağzındaki keki unutmuş, nimette onu çarparak boğazında kalmıştı. Şuanda pis pis ağzından kek parçaları etrafa saçarak öksürmek istemesede malesefki aygır gibi öksürüyordu. Tabiki sevimsiz bir görüntüydü. İrem elinden geldikçe sevimsiz bir gülümseyiş sergileyip arkadaşının sırtına vurmaya çalışıyordu. Eliz'in bir karış aklı vardı onuda baran alacaktı. Eliz zorlukla ağzındakileri yutmanın ardından hiç vakit kaybetmeden cevabını hazırladı.
-"senmi evlenilecek adamsın? Sana arkasını dönse karın aldatırsın be." Baran bu küçük cadıdaki siniri seviyordu. Bu ukala olma çabaları dahi güzeldi. Tabi bu cadıyla uğraşmanın hiç bir zararı yoktu. Seksi olduğunu bildiği gülüşünü takınarak, eliz'e doğru eğildi.
-"hmmm... o zaman benim kadınımda bana sırtını dönse bile gözüm ondan başkasını görmesin. Bunuda yapmak kadına düşüyor." Baran'ın bu kadar seksi olması, dibinde konuşması, o sonundaki göz kırpması eliz'in sistemini bozmuş, beyninin eror vermesine neden olmuştu. Bundan dolayı ne yaptığının, ne dediğinin farkında değildi.
-"oooyy..." baran eliz'den gelen bu sese kahkahalarla gülmek istemişti ama kendini frenlemeyi bilmişti. Bu kızın tepkileri, kendisi, huyu değişikti. Baran biraz daha yakınında olursa güleceğini anlamış ve geri çekilmişti. Sahi 'ooy' ne oluyordu?
-"ooyy?" Baran'ın tek kaşını kaldırarak sorduğu bu soru eliz'in dahada erimesini sağlamıştı. Birazdan sıvı hale geçecek ve sandalyeden aşagı doğru, masanın altına akacaktı. Bu çocuk bilerekmi yapıyordu?
-"hmmm evet, oy. Sen bilmezsin bizim oralarda derler." Eliz saçmaladığının farkındaydı ama bu salak, anlamı olmayan kelimeyi açıklayamazdı. Belki baran'da ne demek diyer sormazdı, ama tabiki sormuştu. Eksik kalırmı?
-"peki, sizin oralarda anlamı ne?" 'Anlamı bok. Bildiğin bok' demek istiyordu ama tabiki demiyecekti.
-"çok istiyorsan öğren." Umursamaz gibi görünmeye çalıştıkça bu bilgiye aç, cahil iyice kurcalıyordu.
-"peki sen nerelisin? Nereli olduğunu öğreneyimki öyle araştırayım." Uras, çayan ve irem şok olmuş bir biçimde ikiliyi izliyordu. Bir ikili konudaki en gereksiz, en saçma yere ancak bu kadar takılabilirdi.
-"Erzincanlıyım ben." İşte baran istediğini bulmuştu. Bu kızı sinir edecekti.
-"sade Erzincanlısın?" Eliz şimdi yakışıklı, tatlı demiyecek üzerine atlayıp gebertecekti.
-"hmm evet, zorunamı gitti? Öle dümdük erzincanlıyım." Baran içinden erol taş kahkahalarını atıyordu bile. Yanındaki arkadaşlarına döndüğünde kendisine şaşkınlıkla baktıklarını fark etti. Onlarda haklıydı, ilk defa onu böyle görüyorlardı.
-"peki Erzincan'ın neyi meşhurdur?" Eliz ufaktan sinir olmaya başlıyordu. Ne saçma konu olmuştu bu?
-"kızları meşhurdur. Ama sana bakmazlar. Sen sormadanda ben söyliyeyim, bizi Erzincan'lı erkekten başkası kesmiyor." Baran artık konuyu uzatmama kararı almıştı. Zaten yeterince saçma soru sormuştu. Başka soru bulamıyordu. Baran sessiz kalırken söz sırası çayan'a geçmişti.
-"kek güzel görünüyordu ama baran yedi. Bize kısmet olmadı." Eliz ve irem ilk çayan'ı soğuk bulsalarda şimdi sevmişlerdi. Iyi çocuktu.
-"sanada yapar getiririm. N'olcak sanki?" Çayan teşekkür edeceği sırada baran'ın kendisine ölümcül bakışlar attığını fark etmiş ve susma kararı almıştı. Bu adam hep böyleydi. Küçüklükten beri kıskanç, benim dediğini asla paylaşmazdı. Şimdi eliz içinde bunun geçerli olduğunu anlamıştı. Konuşmasına dahi kızıyordu. Pes! Uras' da çayan ve baran arasındaki gerginliği fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI FISILDA
RomanceBizim hikayemizde de sert, yakışıklı çocuklarımız var.. zaten bizdende başka türlüsüne kafayı takmamız beklenemez. Biz kimmiyiz? Tipik tür kızı.. Trip atmak için fırsat bekleyen, namuslu görünmek için yakışıklı bebeleri elinin tersiyle itin kızlarda...