🖤15.BÖLÜM

106 17 4
                                    

Hocaların gelmesiyle herkes dağılmıştı. Bizde kızlarla kendi çadırımıza geçmiştik. Alev, elindeki kâğıdı Hira'ya verdiğinde kağıdı inceledi. Yüzündeki ifadesizlikten ne düşündüğünü anlayamıyorduk. Sonunda kağıda bakmaya bir son verip dışarı çıktı.

 Alev'le birlikte Hira'nın arkasından bizde çıktık. Hira, elindeki kağıdı çoktan ateşe vermişti. Yüzünde oluşan belli belirsiz tebessümle olduğu yere bağdaş kurup oturdu. Onun yüzündeki gerginlik kaybolunca bizde rahat bir nefes alıp, yanına oturduk.

" Artık bizi dizginleyen bir anlaşma kalmadığı göre, kaçmaya son verip savaşacak mıyız?"

Hira başını olumlu anlamda sallayıp konuştu.

"Tabi önce! Yasem'in ERGİÇ'İN kim olduğunu bulmamız gerekiyor."

Alev umursamaz bir sesle konuştu.

" Yarın ki oyundan sonra eve gidelim mi?"

"Kim kazanacak ki?"

" Kimin kazandığının ne önemi var ki?"

Duyduğumuz yabancı sesle bakışlarımız birkaç adım geriden bizi izleyen Nazlı'ya kaydı. Nazlı yanımıza oturunca bakışlarım Alev'e kaydı. Ya konuştuklarımızı duyduysa? Nazlı umursamaz bir sesle konuşunca hepimiz ona döndük.

" Onlar kazanacak. Çünkü yarın benim sizin okula kaydım alınıyor. Veda etmenin en iyi yolu da bu bence"

Bu zaten tahmin ettiğimiz bir şeydi. Ateş grubunu topluyordu. Allah bilir bizim için nasıl planlar hazırlamışlardı? Alev bozuntuya vermeden konuştu.

" Haklısın! Peki döndüğünde! Cansu için aklında ne gibi planlar var?"

Sanırım bu bizim hakkımızda ne gibi planların var demenin başka bir yoluydu.

" O iş kolay! Ama benim aklıma takılan bir soru var! Cevap vermek zorunda değilsiniz!"

Hiç birimizden ses çıkmayınca Nazlı konuşmasına devam etti.

" Bunu sor olarak kabul ediyorum. Dün! Hira'ya ne oldu?"

Nazlı'nın bakışlarındaki şeytani parıltıları tabi ki görebiliyorduk. Bu soru kesinlikle tuzak bir soruydu. Kızlara fırsat vermeden ben konuştum.

" Bak Nazlı! Senin ve bizim tek ortak noktamız Cansu belası! Bu yüzden birlikte çalışıyoruz. Birlikte çalıştığımız sınırları aşabileceğimiz anlamına gelmiyor! Ne sen bizim! Ne de biz senin! özel hayatına karışmayacağız."

Benim bu ani çıkışım karşısında Nazlı tehditkâr bir şekilde belli belirsiz gülümsedi. Beni piyon olarak kullandıklarını sandıkları için böyle konuşmamı beklemiyor olsa gerek. Aklıma Yağızın söyledikleri gelince bakışlarımı kaçırdım. Adım kadar emindim! Bunu mutlaka onlara yetiştirecekti! Hira ortamı yumuşatmak istercesine araya girdi.

"En azından şimdilik!"

Nazlının konuşmalarımızı duymadığından emin olduktan sonra çimenlere uzanıp yıldızları izledik. Tabi kafamızız içindeki tilkilerden fırsat kaldıkça...

Sabah olunca kahvaltı için yine toplandık, göz ucuyla Cansu'ya baktığımda yanındaki arkadaşlarıyla aralarının bozuk olduğunu fark ettim. Bu planın işe yaradığının göstergesiydi.

 Dikkat çekmemek için bakışlarımı onlardan çekip, bizimkileri takip ettim. Boş bir masaya oturduk. Alev'in telefonuna gelen mesajla hepimizin bakışları onu buldu. Alev mesajı okuduktan sonra ekranı bize çevirdi. Mesajı Nazlı göndermişti.

'Sıradaki oyun, korku evi.' Yazısını görmemle bizim kızlara baktım. Şu anda hepimiz Nazlıya sövmekle meşgulüz. Yuh ya! Başka bir oyun bulamamış mı? Kimin okulu daha dayanıklı çıkarsa o kazanacakmış. Bizimkilere dönüp endişeli bir sesle konuştum.

SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin