...
Elimdeki son dosyayı da inceleyip masaya bıraktım. O olayın üstünden bir hafta geçmişti. Alya bizimle birçok kez iletişim kurmaya çalışmıştı. Ama biz kesinlikle izin vermemiştik. Kendimi suçlu hissettiğim her an 'onun iyiliği için yapıyorum!' diye kendime hatırlatıyordum.
İşe yarıyor mu diye sorarsanız? Koca bir hayır! Kapının sert bir şekilde çarpmasıyla bakışlarımı oraya çevirdim. Kerim selam dahi vermeden karşımdaki koltuk takımına oturdu.
"Ben eve dönüyorum Alev! Buradaki işlerim bitti zaten."
Dedi. Tek kaşımı kaldırdım hala bana kızgındı. Yaptığımız şeyin Alya'ya yardım etmekten çok. Zarar verdiğini söylese de biz öyle düşünmüyorduk.
"Sen bilirsin!"
Umursamazca söylediğim bu sözlere daha fazla sinirlenmiş olacak ki! Gözlerini kısıp konuştu.
"Sen hep böyle bencil miydin? Yoksa sonradan mı oldu?"
Beni sinirlendirmeye çalışıyordu. Ama pek başarılı olduğu söylenemez. Gülümseyip yine aynı umursamazlıkla konuştum.
"Elinden geleni ardına koyma kuzen. Ama inan bu söylediklerin beni zere etkilemiyor. Ben ne yapıyorsam! Alya'yı korumak için yapıyorum."
Kerim bacağını sallayıp öfke dolu bir sesle konuştu.
"Sen öyle san! Madem onun iyiliği için yapıyordun! O zaman Alya! Ne den şimdi hastanede!"
Bir süre ne dediğini idrak etmeye çalıştım. Kerim bir pot kırmış gibi benden gözlerini kaçırdı. Kapıda bizim kızları görünce transtan çıkmış gibi Kerim'in yanına gittim.
"Alya hastanede mi? Ne zaman? Nasıl? Bana neden söylemedin?"
Sinirden ne dediğimi bilmiyordum. Ve saçma sapan sorular soruyordum. Kerim kollarımdan tutup beni sakinleştirdi.
"Şt! Alev sakin ol. O iy., O gün ki oyununuzdan sonra hiçbir şey yememiş. Halsiz düştüğü içinde hastaneye kaldırmışlar o kadar."
Başımı olumsuz anlamda iki yana sallayıp konuştum.
"Onu görmem lazım! Hangi hastane?"
Kerim kaşlarını çatıp olumsuz anlamda başını salladı.
"Saçmalama! Hepsi orada. O gün olanlardan sonra. Onu görmene izin vermezler."
Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı.
"Daha iyi ya! Bende biraz eğlenmiş olurum!"
...
" Görünürde kimse yok."
"Emin misin?"
"Kızım siz iyi misiniz?"
Kerimin sorusuyla sürünerek ilerlediğimiz koridordan ona baktık.
" Ya eğilsene görecekler şimdi!"
"Kızım kalkın şuradan. Rezil olduk zaten!"
Etrafımıza baktığımızda herkesin bize baktığını gördük. Allah kahretsin ya! Rezil olduk. Hemen ayağa fırlayıp numaraya başladım.
"Buldunuz mu ya yüzüğümü?"
Etrafıma kısa bir bakış atıp daha inandırıcı olmaya karar verdim. Kerim'in koluna yapışıp bağırmaya başladım.
"Kocacığım! Ne olur kızma bana! Vallahi bulacağım yüzüğü."
Kızlar gülmemek için kendilerini sıkarken. Kerim gözlerini kocaman açmış hayretle bana bakıyordu. Yanımızdan geçen bir teyze Kerim'in yüzüne tükürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI)
عاطفيةYıllar önce oynadığı oyunları unutup! Hayatına kaldığı yerden devam eden bir adamın! Karşısına ansızın çıkan bir kadının hikayesi. SÖZDE İNTİKAM... Başlamadan biten bir intikam hikayesi. Ateş'in çocukken insanlara yaptığı acımasız oyunların elbet b...