🖤31.BÖLÜM

119 18 6
                                    

...

Bu bir hafta bana resmen zehir olmuştu. Kendimi odama hatta! Yatağıma mahkum etmiştim. Odadan dışarı bir adım bile atmamıştım. Alevi artık tanıyamıyordum. Bu son yaptıkları ve ortadan kaybolması canıma tak etmişti. Çalan kapıya bir kez daha göz devirdim.

"Toprak sana daha kaç kere söyleyeceğim! Beni rahat bırak!"

"Hira gerçekten sabrım taşımaya başladı. Şamar oğlana döndürdünüz beni ya! Kalk artık şu yataktan! Bu gün Alya hastaneden taburcu oluyor! Kız az kalsın sizin yüzünüzden bebeğini kaybediyordu."

Toprak hala söylenirken ben hızla yataktan çıktım. Bu ani hareketim sonucu ufak çaplı bir baş dönmesiyle sendeledim. Elime rastgele bir takım alıp banyoya girdim. Çok değil. On dakika sonra hazırdım. Aşağıya indiğimde Gülce de benim gibiydi. Biz Alev yüzünden bu hallere düşerken o sevgilisi Ateş'le keyif çatıyordu. İçimde büyümeye devam eden öfkeyi bastırıp arabaya bindim. Gülce'nin sözleriyle dalgım bakışlarımı ona diktim.

"O lanet olasıları göreceğim için mi bu kadar gerginim? Yoksa Alev yüzünden mi? Hala karar veremiyorum!"

Gülce resmen duygularıma tercüman olmuştu. Arabayı süren Kerim ve hemen yanında oturan Topraktan ses çıkmayınca Gülce dalgın bir sesle konuşmasına devam etti.

"Acaba kızın üstüne fazla mı gittik? Sonuçta o bizim için intikam alacaktı. Durmasını biz söyledik."

Öfkeden kararan gözlerimi Gülce'ye diktim. Ne yazık ki sesimin öfkeli çıkmasına engel olamamıştım.

"Biz ona dur dedik! Git! Ateş'e abayı yak demedik Gülce! Akşam akşam sinirimi bozma benim!"

Gülce de en az benim kadar öfkelenmişti. Sesinde oluşan kırgın tonla konuştu. 

"Bana niye kızıyorsun ya! Hem sanki o mu seçti seveceği insanı! Alya için affettiğimiz insanları Alev için niye edemiyoruz onu anlamadım?"

Sustum. Gülce haklıydı ama Alev benim için farklıydı. Ben onu olmayan kardeşim yerine koymuştum. Eğer ona karşı bir şeyler hissediyorsa bile bunu ilk bana söylemeliydi. Ben başkasından öğrenmemeliydim!

"Neyse ne artık! Ondan bahsetmeyelim. Bak çok sevgili aile dostlarımızda burada! Hadi! Başlasın eğlence!"

Araba durunca dördümüzde indik. Kerim koruma içgüdüsüyle bizi biraz arkasına alıp önümüze geçti. Arada bir Kuzey'le göz göze gelsek de bakışıklarımı mümkün oldukça kaçırıyordum. Nazlı'nın iğneleyici sesi öfkeli bakışlarımın ikinci ilk hefefi oldu.

"Ee! Alev'den sonra başka yenge talibimiz yok mu? İntikam diye başladınız! Kendi celladınıza âşık oldunuz! Gerçekten ilginç!"

Tam Nazlı'ya cevabını verecekken beyaz atlı prensimiz Kuzey! Bende önce davrandı.

"Nazlı, kes sesini!"

Ateş gülerek konuştuğunda ağırca bakışlarımı ona çevirdim.

"Aslında gerçekten haklısın Nazlı! Senin de dediğin gibi! Önce intikam diye başladım. Sonra kızıl saçlı celladıma âşık oldum. Ve biliyor musun? Ben o celladı ikna etmek için neler çektim. O yüzden sakın! Sakın o gelince de boş boğazlık edip benim canımı sıkma! Beni tanıyorsun. Canımı sıkanın canını sıkarım!"

Alya'nın sesiyle arkama döndüm. Güneş ve Sinan, Alya'nın yanında bize bakıyordu. Alya gözlerini kısıp hepimizi tek tek inceledi. Hemen sonra bakışları bizi buldu.

"Alev yok mu?"

"Gelir birazdan. Bu gün öğlen yanına uğradım. Holdingden alel acele çıkmış. Sanırım önemli bir işi çıktı."

SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin