🖤18.BÖLÜM

99 17 4
                                    

Yerimden milim kıpırdamadan topuğumun üzerinde arkama döndüm. Kulağındaki telefonu indirip. Gözlerini kıstı. Hemen sonra alındığını belli eden bir sesle konuştu.

"Aşk olsun ya! Bu günü nasıl unuttunuz?"

Kılar da çoktan yanımıza gelmişti Patrona gözlerimi devirerek kızgın bir bakış attım.

"Birincisi senin markanın her ülkede ayrı yıldönümü var. Biz hepsini aklımızda nasıl tutalım? İkincisi! Ve en önemlisi! Sana kaç kere çalışanları kötü emellerin için kullanma dedim! Senin yüzünden hep diken üstündeyim!"

Patron şımarık bir çocuk gibi sırıtırken ben aklıma takılan bir diğer soruyu yönelttim.

"Patron! Dünyanın bir çok yerinde farlı temsilcilerle markanı kurdun.. Senin adına gerçekten çok mutluyum. Ama anlamadığım bir şey var!"

Bakışlarım istemsiz sertleşirken bu ses tonuma da yansımıştı. 

"Neden bunu Türkiye de onlardan biri yapıyor?"

Patronun bir anda omuzları çöktü. Gözlerini kapatırken sanki cesaretini toplamaya çalışır gibi bir hali vardı. İçimden bir ses bunun hiç hoşuma gitmeyeceğini söylüyordu. Sonunda bakışları beni buldu. Az önceki neşesinden eser kalmamıştı.

"Sanırım bunu size daha önce söylemeliydim!"

Yüzüme yerleşen hoşnutsuz ifade, klonlanıp kızların yüzüne de yapışmıştı. İşte geliyor! Gelmekte olan! Alya gözlerini kaçırıp anlatmaya başladı.

" Beş yıl önce! Sizi okula bıraktığım ilk günü hatırlıyor musunuz?"

Lanet olsun! Yine dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmiştik! Beş yıl önce! Ve yine o lanet okul! Vereceğimiz tepkilerden korksa da anlatmaya devam etti.

"O gün size, birini görmeye geldiğimi söylemiştim."

Aklıma gelen düşünceyle yüzümü buruşturdum. Devam etmesini beklemeden elimi havaya kaldırdım. O da bu hareketimi bekliyormuş gibi anında sustu.

"Sakın bana! 'Onlardan biri görmeye gittim!' Deme!"

Alya bakışlarını kaçırınca sinirle saçlarımı çekiştirdim. Şakak mı? Biri bunun bana şaka olduğunu söylesin! Yoksa ben delirmenin eşiğindeyim! Öfkeden deliye dönen bakışlarımı ona çevirdim.

"Nasıl ya? Bize yapılan onca şeyi bilirken! Nasıl onlardan biriyle! Allah kahretsin söylemeye bile dilim varmıyor!"

Alya inatla bakışlarını kaçırırken kızlar olup biteni sessizce izliyordu. Üzerimizde gezinen bir kaç meraklı bakışı umursamadan konuştum. 

"Bak bu senin hayatın! Senin kararların! Ben buna karışamam!"

Alya'nın bakışları anında beni bulurken kızlarda şok olmuş gibi bana bakıyordu. Alya'nın gözlerindeki umut birazdan söyleyeceklerim yok olacaktı. Bu yüzden daha fazla uzatmadan konuşmamı bitirdim.

 "Sevgilinin kim olduğu zerre umurumda değil! Sen benim hayatıma karışmayacaksın! Bende karşılığında seninkine! Sakın! Sakın patron! Bana engel olmaya çalışırsan! O zaman seninle olan tüm bağlarımı koparırım! Yaparım! Bunu en iyi sen biliyorsun!"

Tam tahmin ettiğim gibi oldu. Patronun gözlerindeki son umut kırıntısı da uçup gitti. Hayal kırıklığı dolu bakışları önce beni buldu. Ben bakışlarımı kaçırınca kızlara yöneldi ama onlarında tepkisi benimkinden farklı değildi. 

Sonunda pes ettiğini gösteren bir yıkılmışlıkla, omuzlarını düşürdü. Sevgilisinin kim olduğunu merak etsem de üzerinde durmadım. Nasılsa! Er ya da geç bir şekilde öğrenecektim.

SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin