🖤19.BÖLÜM

104 17 2
                                    

Kadehimden bir yudum daha alıp gecenin karanlığıyla yarışan denize baktım. Kulağıma dolan müzikle dudağımın kenarı kıvrıldı.

"İlginç bir gece oldu değil mi?"

Bakışlarımı denizden çekmeden konuştum.

"Sizin benimle konuşmanız kadar ilginç değil!"

Duyduğum gülme sesiyle kadehimden bur yudum daha alıp, beni saatlerdin uzaktan izleyen adama döndüm. 

"Sonunda cesaretinizi toplayabilmişsiniz! Bunu neye borçluyuz?"

Bakışlarımı elindeki viskinin üzerinde kısa bir süre gezdirip tekrar ona çevirdim. Dudaklarıma yayılan alay dolu bir gülümsemeyle konuştum.

"Ben cevabımı aldım. İzninizle!"

Kızları bulmak için adım atmıştım ki onunda peşimden geldiğini fark ettim.

"Cesaretimi zor topladım. En azından bana bir şans verseniz?"

Kızları gördüğümde hala peşimden gelen adam göz ucuyla baktım. 

"Şans mı? Ben şansa inanamam! Bir şeyi istiyorsanız şanstan daha fazlasına ihtiyacınız var?"

Adam'ın dudakları yukarı doğru kıvrılırken baştan çıkarıcı bir sesle konuştu.

"Ne gibi?"

Kendinden emin duruşu gülümsememi sağlasa da. Yine de benim için yetersizdi. Giyiminden anladığım kadarıyla durumu gayet yerindeydi. Üstelik adam cidden yakışıklıydı. Ama ne yazı ki bunlar benim için yeterli değildi. Adamın kulağına eğilip ciddi bir ses tonuyla konuştum.

"Uzun saç! İki şiş göğüs! Ve en önemlisi vajinanın olması gibi!"

Geri çekildiğimde adamın rengi atmıştı. Gülmemek için dudağımı ısırıp konuştum.

"Ne yazık ki bunların hiçbiri sizde yok! Şimdi müsaadenizle!"

Adam'ı yüzündeki o aptal şaşkın ifadeyle arkamda bırakıp kızların aynına gittim. İkisi de hala bize şaşkınca bakan adama bakıp kıkırdadı. Gülce gözlerini kısıp konuştu.

"Allah aşkına adama ne dedin? Hala kendine gelemedi! Şunun haline bak ya yazık!"

Gülerek Gülce'nin elindeki kadehi alıp adamın gözlerinin içine bakarak havaya kaldırdım ve kafama diktim. Sonunda kendine gelip kaçarcasına gözden kayboldu.

Hira yüzünü buruşturup konuştu.

"Yine mi lezbiyenim dedin? Kızım bir kerede şans ver şu adamlara! Hayır, kendi kısmetini kapatıyorsun onu anladık da! Bizden ne istiyorsun?"

Hira'nın bu sinirli hali çok hoşuma gidiyordu. Onu biraz daha sinirlendirmek için onun da kadehini kafama diktim. Gülce de yüzünü buruşturup konuştu.

"Yine kurban olarak beni seçmene mi yanayım? Yoksa taş gibi herifi kaçırdığına mı?"

Kulağıma dolan müzikle gülümsemeden edemedim. 'İrem DERİCİ- Dantel' çalıyordu. Kızlara göz kırpıp şarkıya eşlik ettim. Adamla yaptığım sohbetten sonra bu şarkı iyi denk gelmişti.

Yanıp yanıp söndüğümden haberin yok,
Durup durup güldüğümden çok aşığım çok.
Yasaklıyız ezelinden müsaademiz yok,
Vasat mıyız güzelinden oyunumuz çok.

Kızlar bana onaylamaz bakışlar atarken ben kendimi şarkıya kaptırmış gidiyordum. Etrafımızdaki bakıları görsem de umursamadım. Gülce'nin elinden tutup dans etmeye başladım.

Dantellenmiş geceler,
Kan kırmızı ojeler,
Kesik kesik cümleler,
Cık cık cık daha neler.

SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin