"İyi akşamlar canım ailem."
Dedim ve devamını getiremedim. Göz göze geldiğim koyu kahveler bana sırıtarak bakarken ben bakışlarımı Hira'ya çevirdim. O da omuz silkip yanıma geldi kulağıma kimsenin duyamayacağı bir sesle fısıldadı.
"Bu gün sana söylemiştim ya kuzu. Kuzeygille yemek yiyeceğiz diye. Sanırım beni pek tınlamamışsın."
Sinirle ona bakıp boş olan bir yere geçtim. Melek teyzenin sesiyle ona döndüm.
"Kızım sen bir haftadır neredesin? Ne aradın ne sordun?"
Dedi. Melek teyzenin sorusunu duymazdan gelip masada oturanlara göz gezdirdim. Yine aynı kadroydu. Hala benden cevap bekleyen Meleğime döndüm.
"Meleğim sen beni boş ver de bu gün özel bir gündü de ben hatırlamıyorum?"
Dedim. Şebnem teyze heyecanla araya girip konuştu.
"A! Deli kız. Şakanın hiç sırası değil."
Dedi. Anlamaz bakışlar atınca yanımda oturan Gülce masanın altından kolumu çimdikledi. Yerimden sıçradığımda sinirle ona döndüm. Tam açıklama yapacaktı ki Şebnem teyze konuştu.
"Kızım sen Sinan'la Alya'yı tanıştırmadın mı? Onların ilişkilerini onayladığın içinde bizimle tanışmasını istemişsin!"
Diye sordu. Lan burada ne dönüyor? Bunlar ortaya bir yalan atmışlar kabak da benim başıma patladı iyi mi? İnsan önceden haber vermez mi? Şebnem teyze masadan hızla kalkınca bir anda kahkaha atmaya başladım. Herkes bana şaşkınca bakarken ben hemen yalanı sıralamaya başladım.
"Of! Şebnemim ya! Ağız tadıyla şunlardan bir intikam almama izin vermedin!"
Şebnem teyze şaşkın şaşkın bana bakınca gülümseyip.
"Tabi ki ben tanıştırdım. Hatta bu yemeği de bizzat ben organize ettim. Ama işte bu hafta değildi. İşim olduğunu bile bile bu gün yaptıkları için ufak bir oyun oynadım o kadar."
Hira'yla göz göze geldiğimde göz kırptı. Gülümsedim. Ucuz atlatmıştık. Şebnem teyze tekrar masaya oturdu. Bu sefer yüzünde öncekinden daha büyük bir gülümseme vardı. Kalkmam gerekiyordu ama hala evlilik mevzusunu açmadıkları için bu işte bana kalıyordu. Herkes sohbet ederken ben araya girdim.
" E patron. Düğün ne zaman?"
Diye sordum. Patron ne diyeceğini bilemeyince devam ettim.
"Aslında ben fazla uzatmamanız taraftarıyım. Sonuçta pek gençte sayılmazsın. Nerdeyse otuz oldun. Yalan mı?"
Dedim. Hira ve Gülce ne yapmaya çalıştığımı anlamış olacak ki ikisi de oyuna katıldı. Gülce konuşmaya başlayınca tüm bakışlar ona döndü.
"Ay gerçekten çok doğru söylüyorsun Alev. Geçenlerde bir yerde okudum. Kadın otuzunda evlenmiş. Sonra yaşı çok ileri olduğu için çocuğu filan olmamış! Ay Allah korusun!"
Melek teyze kocaman olmuş gözlerle bizi dinliyordu. Şebnem teyze hala ikna olmuş sayılmazdı. Bu sefer Hira araya girip konuştu.
"Fazla abartıyorsunuz kızlar. Ha diyelim ki tedavi olduğu halde olmadı. Taşıyıcı anne diye bir şey var. Öyle de çocuk sahibi olabilir. Öyle değil mi Şebnem teyzeciğim?"
Şebnem teyze kaşlarını çatmış.
"Ne anne dedin ben anlamadım?"
Dedi. Masada ki herkes gülmemek için dudağını ısırıyordu. Kendimi toplayıp umursamaz bir sesle konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI)
RomanceYıllar önce oynadığı oyunları unutup! Hayatına kaldığı yerden devam eden bir adamın! Karşısına ansızın çıkan bir kadının hikayesi. SÖZDE İNTİKAM... Başlamadan biten bir intikam hikayesi. Ateş'in çocukken insanlara yaptığı acımasız oyunların elbet b...