"Alev, güzelim iyi misin?"
Kendimi hızla elinden kurtarıp bir iki adım geri gittim. Bakışlarımı bu koyu kahvelerden çekmem gerekiyordu ama bir türlü beceremiyordum. Mırıltı şeklinde ağzımın içinde bir şeyler geveledim.
"Ş-şey! B-ben gitmeliyim. Eğer yetimhanede olmadığım anlaşılırsa kovulurum."
Dedim. Bana şaşkınca bakan kahvelerden gözlerimi çekemiyordum. Lütfen! Bana şöyle bakmayı kes! İçeri giren doktor sayesinde kendimi toplayıp öfke dolu bir sesle konuştum.
"Sorularınıza cevap verince gidebileceğimi söylemiştiniz!"
Dedim. Doktor beni başıyla onayladı.
"Alev Hanım, biraz konuşa bilir miyiz?"
Dedi. Doktorun anlattıklarıyla bir süre yüzüne şüpheyle baktım. Adam fazlasıyla ciddi duruyordu. Ne yani? Ben şimdi son altı yılımı hatırlamıyor muydum? İkizim olan kız yanıma gelip güven vermek istercesine konuştu.
"Alev, şimdi sen bunları düşünme bir tanem. Eve gidelim ve dinlenelim bu sayede daha kolay iyileşirsin."
Dedi. O bana doğru geldikçe ben geri gidiyordum. Lanet olsun! Bu altı yıl boyunca neler yaşadım bilmiyorum! Ya bir daha hatırlayamazsam! Ben şimdi bana bu kadar yabancı olan insanların yanında nasıl kalacağım? Başıma giren ağrı ile ellerim şakaklarıma gitti. Kısa bir süre sonra gözlerim kapandı.
...
Uyandığımda etraf karanlıktı. Panikle ayağa kalkıp ışığı aradım. Sonunda oda aydınlanmıştı ve ben hastane odasında değildim. Karşımda yine o Yıldız denen kadını görmemle cinlerim tepeme çıktı. Bana doğru gelmeye çalışınca hemen elimi havaya kaldırdım ve durmasını sağladım. Bana dolu gözlerle bakıp ağlamaklı bir sesle konuştu.
"Alev, birtanem yapma böyle! Bak şimdi hatırlamıyorsun ama hafızan geri geldiğinde..."
Kadının sözünü kesip konuştum.
"Hafızamın geri gelmesi hiçbir şeyi değiştirmeyecek! Ben senin yüzünden neler yaşadım biliyor musun? O aptal yetimhanede bana neler yaptıkları hakkında en ufak bir fikrin bile yok değil mi?"
Bağırdığım için herkes panikle başımıza toplanmıştı. Bana ve Yıldız'a şaşkınca bakıp içlerinden biri konuştu.
"Alev, sakin ol! O senin teyzen."
"Ne teyzesi ya! O kadın benim hiçbir şeyim değil! Bir zamanlar annemin arkadaşıydı ama artık o da olmadığına göre o benim hiçbir şeyim değil! Hem sen niye buradasın ki? Gitsene! Beni bir kez bırakmıştın! Yine bırak! Senin için o kadar da zor olmamalı!"
Aynı kız tekrar araya girdi.
"Alev sana sakin ol dedim. Hem sen nasıl bu kadar kırıcı konuşursun?"
Yıldız elini kızın koluna koyup konuştu.
"Hira sakin ol! Bırakalım dinlensin. Ona biraz zaman ver. Her şey düzelecek!"
Kız sakinleşmek için derin bir nefes aldı ve bana yaklaşıp daha temkinli bir sesle konuştu.
"Hadi aşağıya gel. Yemek yiyelim kuzu."
Dedi. Sinirle arkama dönüp konuştum.
"Aç değilim!"
"Peki, acıkınca inersin. Bir şey olursa seslen ben hemen gelirim."
Dedi. Onlar aşağıya inince bende peşlerinden indim. Ev fazlasıyla büyüktü. Sonunda çıkış kapısını bulup kendimi dışarı attım. Nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım. Onların yanında daha fazla kalmak istemiyordum. Ben nasıl bu kadını affetmiştim anlamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI)
RomanceYıllar önce oynadığı oyunları unutup! Hayatına kaldığı yerden devam eden bir adamın! Karşısına ansızın çıkan bir kadının hikayesi. SÖZDE İNTİKAM... Başlamadan biten bir intikam hikayesi. Ateş'in çocukken insanlara yaptığı acımasız oyunların elbet b...