SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI)

🖤37.BÖLÜM

Üçümüzün aynı anda söylediği gir komutuyla kapı açıldı. Patron kaşlarını çatıp bakışlarını üçümüz arasında gezdirdi.

"Ohoo! Hanımlar zahmet edip aşağıya inmeyi düşünüyor musunuz?"

"Valla biz böyle gayet iyiyiz. Sende gelsene. Boş ver onları oturup oturup giderler."

Alya gözlerini devirip sahte bir sinirle konuştu.

"Kıvılcım sen yine delirmeye başlamışsın! Bu belirtiler iyileştiğinin gösterse de patavatsızlık edip ağzımızın tadını bozma!"

Yerimden hızla kalkıp oturur pozisyona geldim. Ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladım.

"Patron, sende iyice yaprak dökümünde ki Hayri'ye teyzeye döndün. 'Aman ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey!'"

Kızlar gülme krizine girerken patron bana öldürücü bakışlar atıyordu. Hızla odadan çıkıp aşağıya koştum. Patron arkamdan bağırırken aynı zamanda ağlıyordu. Ah şu hormonlar! Kıyamam ya! Kızlar patronu koşmaması için uyarırken ben salona koşarak girdim ve Sinan'a hitaben bağırdım.

"Enişte patron çıldırdı! Git sakinleştir karını! Yoksa çiğ çiğ yiyecek beni!"

Herkes şaşkınca bana bakarken patron içeriye girdi ve elindeki terliği bana doğru fırlattı.

"Çüş anası kılıklı! Ben daha hafızamı tam olarak kazanmadım. Senin yüzünden olanı da kayıpedicem. Bu arada çok kötü nişancısın!"

Patron sinirinden ağlamaya başladı. Sinan hızla yanına gidip Alya'yı sakinleştirmeye çalışırken biz kızlarla hala gülüyorduk. Gülmekten karnıma ağrılar girince kendimi zoraki durdurup konuştum.

"Tamam. Özür dilerim. Sadece şakaydı patron. Hadi ağlama artık. Hem küçük patronu da üzüyorsun."

Sina'nın on dakikadır uğraştığını bir saniyede yaptığım için bana şaşkınca baktı.

"Alev sen bir süre bizde kalsana."

Dedi. Ah be enişte işte bunu demicektin. Az önce susan patron o değilmiş gibi yine ağlamaya başladı. Sinan öncekinden daha panik bir şekilde bana bakarken ben 'o iş bende' bakışı atıp kızlara döndüm.

"Yürüyün gidek! Ben istenmediğim yerde durmam."

Patron ağlamayı bir anda kesip bana şaşkınca baktı.

"Kim istemiyor seni?"

Diye safça sordu. Allah'ım şuan o kadar tatlı duruyordu ki! Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Hira konuşamayacağımı anlamış olacak ki benim yerime devam etti.

"E Alya az önce Sinan kuzuya sizle kalmasını teklif edince sen ağlamadın mı? E bu ne demek oluyor?"

Sanki anlaşmışız gibi birbirimizin düşüncelerini okuyup. Cümlelerini tamamlıyorduk. Hira'dan sonra Gülce konuya dahil oldu.

"Git demek oluyor! Hadi biz gidelim."

Patron hızla yerinden kalkıp gözyaşlarını sildi.

"Yok ya ben öyle demek istemedim. Sadece Sinan öyle deyince benden sıkılmış gibi..."

Sessizliğimi bozup enişteci tarafımı konuşturdum.

"Orda dur bakalım. Enişteme laf yok. Adamın ağzından yanlış tek bir kelime duymadım ben."

Yasemin de oyuna katıldı.

"Aşk olsun yenge! Abim sana hiç böyle bir şey söyleyebilir mi? Bize der sana demez değil mi aşkım?"