🖤22. BÖLÜM

55 8 0
                                    

Patronun gözyaşlarını silip azarlar tonda konuştum.

"Neden daha önce söylemedin? Bu kadar acı çekmene gerek yoktu!"

Dedim. Ama bilsem de geri atar mıydım emin değilim. Bir aşk için bu intikamdan vazgeçebilir miyim? Emin değilim. Alya'nın her an ağlamaya hazır gözlerinden bakışlarımı kaçırmamak için kendimi zor tuttum. Ben ne zaman bu kadar iki yüzlü olmuştum?

"Sinan onların size yaptıklarını çok sonradan öğrenmiş. Siz ortadan kaybolduğunuzda bulmak için ondan yardım istemişler. Aslında yerimizi zaten biliyordu."

Bakışları üzerimde dolanırken ben renk vermemeye çalışıyordum. Bir nebze rahatlamış yüz ifadesiyle konuşmaya devam etti.

 "Sizinle olan yakınlığımı da biliyordu. İstese onlara yardım edebilirdi Alev! Ama yapmadı. O ailesine rağmen benim tarafımı seçti. Hatta bizi bulmamaları içinde çok çabaladı."

Ne yani? Ben bunun için minnet mi duymalıyım? Haklı birinin yanında durduğu için! Onu tebrik mi etmeliyim? Elimde olmadan bacağımla ritim tutmaya başladım. Bu iyi değildi! Bu hiç iyi değildi! Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

" Bana size yapılanları anlatınca dayanamadım. Hatta ona da sinirlendim. Bu yüzden ayrıldık."

Bakışlarım Alya'nın yüzünde oyalanırken ritim tutma işini ara vermiştim. Alya dudağını ısırdı. Bunu bir süre daha devam ettirdikten sonra kızaran dudaklarını Serbest bırakıp suçlu bir çocuk edasıyla konuştu.

" Buraya gelmeden önce. Atış talimi yaptığımız günü hatırlıyor musunuz?"

Kızlar onu başlarını sallayarak onaylarken ben hiç tepki vermiyordum. Alya'nın da aksi gibi tüm dikkati benim üzerimdeydi. Mecburen başımı olumlu anlamda salladım.

"O gün! Neden bu kadar mutlu olduğumu sormuştun ya Alev. İşte bu yüzdendi. Beş yıl sonra konuştuk ve her şeyi anlattı. Gerçekten onun bir suçu yok."

Bıkkın bir nefes verdim. Biran önce bu saçma konuyu geçmemiz gerekiyordu. Yoksa ben bu sakinliğimi her an bozup onun kalbini kırabilirdim. Başımı olumlu anlam da sallayıp hızlı bir şekilde konuştum. 

"Tamam. İnanıyorum sana. Peki, şuan nesiniz? Yani ne kadar ciddisiniz?"

Patron bir anda kızarıp morarmaya başladı. Gülce araya girip sanki bilmiyormuş gibi konuştu.

"Yattınız mı?"

Diye sordu. Patron panikle gözlerini kaçırdı. Hepimiz yetişkindik. Ama bu biriyle yatıp! Bebek yapabileceğimiz anlamına gelmiyordu! Ki bunun en büyük etkeni kesinlikle Melek ve Şebnem teyzeydi. 

Bu zamana kadar bir çok sevgilimiz olmuştu. hatta bir kaçıyla ön sevişmeye kadar ileri gitmiştik. Ama o kadar! Özellikle başımızda Kerim ve onun gibi bir kaç gardiyan varken! O kadar ileri gitmemiz imkansızdı. Daldığım düşüncelerden Alya'nın sesiyle ayrıldım.

"Kızlar! Sakın anneme söylemeyin! Eğer, evlenmeden böyle bir şey yaptığımı duyarsa beni öldürür!"

Hira gözlerini devirdi ve suçlayıcı bir tavırla konuştu.

"Peki, korundunuz mu?"

Alya dudaklarını ısırdı ve gözlerini kaçırdı. Yetişkin bir insana bu soruları sormaya hakkımız yoktu. Özellikle de onu bu şekilde suçlamaya. Ama korunmamak ve bir çocuğun hayatını karartmak! İşte buna göz yumamazdım! Alya, ses tonuna yansıyan bariz bir panikle kendini açıklamaya çalıştı.

"Her şey bir anda oldu. Ş-şey ben emin değilim. Ama hamile filan değilim! Bu gün kan tahlili vermiştim. Olsaydı mutlaka çıkardı."

Dedi masumca. 'Ah be patron! Seni bu saatten sonra Şebnemimin elinden ben bile kurtaramam.' Hepsi bir anda bana dönünce yine sesli düşündüğümü anladım. Patron gözlerindeki şaşkınlıkla bana bakarken sonunda konuşmak için dudaklarını araladı. 

SÖZDE İNTİKAM +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin