Kitabın başlığını değiştirdim çünkü aynısından binlerce vardı.d
---- ----
Jungkook iç çekerken saatine baktı. Neden onu kapıda bekletiyordu Taehyung? Evinin dağınık olması Jungkook'un umurunda mıydı sanki? Dışarının titreten havasında birkaç dakika daha bekledi. Aklına buradan önce uğradıkları restorant geldi.
Ömrü boyunca asla uğramayacağı bir yerdi.
Ormanın ortasında olan bu ıssız ev nedense kendisinde farklı bir his uyandırıyordu. Taehyung neden burada yaşıyordu ki?
Evin arkasındaki koruluğa doğru elinde evrak çantasıyla yürümeye başladı. Telefonunun çaldığını duyduğunda ise dalıp gittiği ormandan bakışlarını cebindeki telefona çevirdi:
-"Efendim?"
-"Rahatsız ettiğim için özür dilerim, efendim"
'Ah Jimin...' diye düşündü. Ses fazla kesik geliyordu. Telefonun çekmediğini düşündü.
-"Sorun değil..." dedi lafı ağzında geveleyerek. "Bir sorun mu var?"
-"Hayır, efendim. Nasıl olduğunuzu merak ettim"
Jungkook evin arkasına vardığında gördüğü bahçe ile donup kaldı.
-"Ben iyiyim Jimin-"
-"Saat 9'a geliyor ve dışarıdasınız, efendim. Lütfen dikkat edin ve beni bilgilendirin"
Jungkook sırtında hissettiği el ile korkuyla sıçrarken irileşen gözleriyle arkasını döndü:
-"Sonra konuşuruz Jimin."
Telefonu cebine koyduğunda Taehyung'un kendi hizasına doğru geldiğini gördü. Yine sessiz yaklaşmıştı. İkidir aynı şeyi yaşıyordu.
Önündeki bahçeye bakmaya başladı. Merakına yenik düştü:
-" Neden evinin arkasında bir gül bahçesi var?"
Taehyung'un saçları rüzgârdan arkasına uçarken bahçeden ayırmıyordu gözlerini:
-" Olamaz mı?" dedi sessizce. "İstersen sana bir tane verebilirim"
Jungkook yan profilini izledi:
-" Kalsın sağ ol..." Arkasında kalan eve doğru döndü. "İçeri geçelim, dondum"
Eve doğru yürüse de Taehyung'un hareket etmediğini görünce duraksadı. Taehyung iç çekti:
-" Bu davanın peşini bırakmayacaksın değil mi?"
Jungkook ağır ağır önüne doğru yürüdü:
-" ...Evet?"
-" O halde...umarım hayal kırıklığı canını sıkmaz"
Kaşları önce havalandı ve tekrar sertçe çatıldı. Dönüp gideceğini anladığında kolunu tuttu:
-"Ne demek istiyorsun?"
Tae'nin bakışlarında farklı bir şey vardı. Belki bir parlaklık ya da ışıltı. Emin değildi ama tek bildiği rahatsız edici olduğuydu. Eliyle saçlarını karıştırdığını gördü:
-"Soğuk diyordun, hadi içeri geçelim"
Jungkook içeri doğru gidişini izledi. Yüzüne bakmamıştı o. Farklı hissediyordu. Uykusu da geliyordu. Ceketine sarılırken Taehyung'un girdiği arka balkondan içeri doğru yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙈𝙧. 𝙑'𝙨 𝘽𝙪𝙣𝙣𝙮
FanfictionPsikopat katil Kim Taehyung ve onun peşini bırakmayan hırslı müfettiş Jeon Jungkook (Bilinmeyen numara: -Hey Müfettiş Jungkook, bir oyun oynamak ister misin? Siz: -Ya kaybedersem? Bilinmeyen numara: -Sorun olmaz. Sadece en başa dönmek zorunda kalırs...