3.2

151 13 85
                                    

Erken bölüm attığım için şaşırmış olmalısınız.d ama atmam için neden vardı.  (;

Ne ile başlayayım diye sormuştum. -Zaten az kişi cevaplamıştı- O azınlıkta da çoğunluk Yongbok dediği için onu seçtim.

----- ------

Yongbok masada otururken sadece gergin bir şekilde bacağını sallayıp duruyordu. Tüm hizmetliler günün yorgunluğu arasında fırsat bulup yemek yiyebildikleri için fazla mutlu ve yemeğe daklanmış duruyordu. Kendisinin iseiştahı yoktu. Dudağını ısırarak masadakileri izlemeye devam etti. Buradakilerin bilmediği bir şey vardı. Bu hafta 2 kişi ortadan kaybolmuştu: Kim Seungmin ve Yang Jeongin...

Birkaç gündür güvenlik görevlisi Park Seonghwa'yı da göremiyordu. Nasıl kimse bunun farkında olmadan rahat rahat yemeğini yiyebiliyordu!? Hyunjin belki de bir katliam yapıyordu. Buradaki herkesin hayatı tehlikedeydi ama kimse bunu umursamıyordu.

Bunu düşünmekten bu son zamanlarda iştahı kesilmiş, tüm dikkati dağılmıştı.
Kolunda hissettiği ile olduğu ana geldi. Hizmetli kadın koluna vurmuştu:

-"Öleceksin" dedi ağzı doluyken. Konuşurken düşürüyordu onları. "Bir şeyler ye."

Endişeli ifadesini bozmadan suratına baktı...Annesine benzeyen kadına baktı. Hiç görmemiş gibi yiyordu. Yongbok'un kendisini süzdüğünü fark ettiğinde ağzına götürdüğü karidesi geri indirdi:

-"Bir sorun mu var, tatlım?"

-"Hayır." dedi önüne dönerken. "Hayır, hayır yok."

Tabağına bakmaya başladı. Acı biber soslu karides ve yanına ek olarak Kore usulü patates salatası vardı büyük bir kasede. Yemek güzeldi ama iştahı yoktu. Sabahtan beri hiçbir şey yememişti. Karnı gurulduyordu ama yiyemiyordu. Hyunjin'in mutfağından çıkan hiçbir şeyi yiyemezdi artık. Belki içinde bir ilaç vardı? Kim bilebilirdi. Herkesi bayıltıp üzerinde uğraştığı deneyine denek yapabilirdi.

İçinin karardığını hissetti. Aynı zamanda açlıktan gözleri de kararıyordu. Bir an aklına gelen ile duraksadı. Normalde yedikleri en lüks şey bir kase kimçi ya da bir tabak kimbap iken neden bu gün bu kadar lüks takılıyorlardı? Gözleri irileşerek büyük ve uzun masada göz gezdirmeye başladı. Ardından yokluktan çıkmış gibi yiyen onlarca insana döndü. Bir terslik vardı. Yanındaki kadına döndü:

-"Bir şey sorabilir miyim?"

-"Tabi."

Ağzı dolu olduğu için ne dediğini anlamadı ama onayladığını düşünerek devam etti:

-"Bugün neden yemek bu kadar farklı?...özel bir gün mü?"

Kadının ağzındakini bitirmesini bekledi. Sabırsızdı:

-"Ne şüpheci çıktın be..." Kadın gülümsedi. "Yemeyeceksen seninkini alabilirim, bebeğim."

Yongbok iç çektiğinde umutsuzca başını salladı. Kadın tatlı gülümsemesi ile tabağı aldı ve kendi tabağına boşaltmaya başladı. Gülümseyince yüzünde kırışıklar oluşmuştu:

-"Bugünün ne günü olduğunu bilmiyorum ama duyduğum kadarıyla Bay Hwang fabrikada uzun zamandır çalıştığı projesini bitirmiş. Bunu kutluyor olmalı."

Yongbok'un ağzı açık kaldı. İlacı bulmuş muydu!? Önündeki yemekleri çoktan kendi tabağına dolduran kadına baktı. Bir elini onu durdurmak üzere korkuyla uzattı:

-"Neden yiyorsunuz!?"

Kadın elini boşa salladığında pek de umursamadığını anlamıştı. Hizmetlilerin katı olan -1. kattaki yemek odası şu an hiç olmadığı kadar soğuk geliyordu kendisine. Masada yemek yemeyen birini aramaya başladı. Ama imkansızdı. Herkes yemeğe başlamıştı.

𝙈𝙧. 𝙑'𝙨 𝘽𝙪𝙣𝙣𝙮 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin