İsimlerin çok alakasız olduğunu biliyorum. Her gruptan biri ekledim sanırım.d
---- ----
Jungkook arabayı sağa çekmeye çalışırken az daha önündeki park edilmiş arabaya çarpıyordu. Hızla frene bastığında sarsıldı. Gözlerini sıkı sıkı kapatırken şoförlüğünden şüphe etmeye devam ediyordu. 2 yıldır araba kullanmıyordu ve şuraya varana kadar neredeyse 3 kez ölümden dönmüştü. Range Roverların normal bir arabadan çok daha farklı olduklarını da anlamış bulunuyordu.
Sessiz sessiz nefes aldı arabanın içinde. Bulunduğu yerde lambalar yoktu. Gecenin bu saatinde her yer karanlıktı.
Arabanın farlarını gelirken vurmasaydı önünü görebilirdi belki de.Daha fazla araba süremezdi. Taehyung'u kaybetmişti.
Cebindeki telefonunu aradı aceleyle. Uzun zamandır araba sürüyordu. Burada sinyal olmalıydı. Telefonun kalan son şarjı ile 112'yi tuşladı.
-"Alo, 112 polis, buyrun"
-"...Jimin?"
-"Bay Jeon!?"
Ses kesintiliydi. Jungkook arabanın etrafını kolaçan ederken dudaklarını tekrar dişlemeye başladı. Ne zaman gerilse böyle yapardı. Geri sayımı işitemeyecek kadar endişeliydi:
-"Sesim geliyor mu!?"
-"E....E-..vet"
Kesintili hatta küfürler saydırırken aklından geçen binlerce cümle içinde doğrusunu seçmeye çalıştı.
-"Beni iyi dinle, Kim Taehyung, duydun mu katil o!...Kim-"
-"Sesiniz gelmiyor...Bay Jeon orda mısınız?"
-"Kim Taehyung! Agh!-"
Telefondan gelen 'bip' sesini duymasıyla sözü yarım kaldı. Şarjı biten telefonu sinirle fırlattı. Telefon araba camına çarptığında kırık parçalarıyla birlikte önce koltuğa sonra yere düştü.
-"Şansıma sıçayım, aptal telefon! Aptal"
Arabanın kapısını kırarcasına açtığında kendini dışarı attı. Fazlasıyla sinirleri bozulmuştu. Dışarısı çok soğuktu. Hala takım elbiseyle olduğunu hatırladığında bir anlık duraksadı. Karanlıkta etrafı seçmeye çalıştı.
Eliyle yüzünü ovuşturduğunda kararsızlık ve sinir içinde yolda yürümeye başladı. Issız sokağı aydınlatan tek ışık sokağın ilerisindeki bir evin bahçesinden yayılıyordu.
Işığa doğru yürüdü. Yaklaştıkça bir parti olduğunu düşünmeye başlamıştı. Ölü mahallenin tek renkli insanları mı diye düşünürken müstakil evin yakınlarındaki arabanın kapılarına tutunarak ondan güç aldı.İçeriye giren insanları izlemeye başladı. Takım elbiseli adamlar ve uzun elbiseli kadınlar vardı.
Herkes teker teker geliyordu. Artık arabanın yanına çömelmişti Jungkook. Başı dönüyordu.
Siyah bir arabanın yanaştığını gördü. İçinden kısa boylu şişman bir adam tüm resmiyetiyle indiğinde başta gözlerini kısarak izledi. Tanıdık geliyordu.
Birkaç adamı ile birlikte kapıda dikilen adamlara davetiyelerini gösterip içeri girdiklerinde Jungkook'a jeton düşmüştü.
-"Bay Kim..." diye mırıldandı. Ağzı aralanmıştı. "Nasıl?..."
Buraya neden geliyorlardı? Neyi kutluyorlardı?
O adamın da girmesiyle kapıda dikilen iki adamdan biri yanındaki bir diğer sarışın görevliyi tembihledikten sonra bahçenin içinde kayboldu. Jungkook bunu fırsat bilerek arabanın arkasından çıkarak eve doğru geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙈𝙧. 𝙑'𝙨 𝘽𝙪𝙣𝙣𝙮
FanfictionPsikopat katil Kim Taehyung ve onun peşini bırakmayan hırslı müfettiş Jeon Jungkook (Bilinmeyen numara: -Hey Müfettiş Jungkook, bir oyun oynamak ister misin? Siz: -Ya kaybedersem? Bilinmeyen numara: -Sorun olmaz. Sadece en başa dönmek zorunda kalırs...